25.Bölüm ~Büyü(me)mek~

1.4K 84 2
                                    

Bölüm Şarkısı : Pentagram - Sonsuz <3

Sanırsın,
Dağlarda Yol Olmaz
Usanırsın,

Kalbinde Güç Kalmaz

Uzanırsın,Uyursun,
Yarın Olmaz

25.Bölüm

Günlerdir Birkan için ağlayan, huysuzlanan Güneş,umduğunu bulmuştu. Heyecanla onun dibinden ayrılmıyordu.
Teoman ise Güneş'i görmeye gelmişti ama Güneş Birkan'ı o kadar çok özlemişti ki,bize pas vermiyordu. Haklıydı aslında. Babasını günlerce görmüyordu. İlk defa bu kadar ayrı kalıyorlardı. Ama onunla konuşamamıştık.
Gerçeği bilmeyen tek kişi Güneş'ti. Her şeyden öte,onun babası hala Birkan'dı. Verilen emek ve sevgi hiçbir zaman görmezden gelinemezdi. Ama artık bazı şeylerin eskisi gibi işlemeyeceğini öğrenmeliydi. Bunu nasıl yapacaktık bilmiyordum. Şu kadarcık yaşında çok sıkıntılı bir dönem geçiren bir çocuğa nasıl anlatılırdı ki? Bu zor süreçte onun en az hasarla bunun altından kalkmasını sağlamalıydım. Bir anne olarak çok hassas davranmalıydım. Sürekli ertelememin sebebi buydu. Nasıl yapacağımı bilmiyordum. Hangi sözcükleri kullanmam gerektiğini de.

Küçükken çabucak büyümeyi dilerdim hep. Büyüdüğümde her şeyin bu kadar zorlaşacağını bilseydim,dilek hakkımı bunun için harcamazdım tabi. Büyüklerin her şeyi bildiğini düşünürdüm. Ama hiç de öyle olmuyormuş.

Büyüdüm. Ve hayatım çıkmazlarla doldu. Sürekli uzun uzun ipler dolanıyor ayaklarıma. Çözmeye çalışırken ise kördüğüme dönüşüyor. Büyümek sandığım kadar kolay değilmiş. Güzel tarafları da var tabi,yok diyemem. "Her yaşın ayrı bir güzelliği var." der annem. Ama mutsuzluk ve hayal kırıklığı bazen birçok şeyin önüne geçiyor. Güzel şeylerin varlığını unutturuyor.

Keşke bu kadar çabuk büyümeseydim dedirttiriyor. Ya da ben başa çıkamıyorum.

" Baba bahçedeki salıncağa beraber binelim mi? Çok güzel. Orada sallanmak gerçekten çok güzel. Sen de çok seveceksin." deyip parlayan gözlerle Birkan'a baktı.

Birkan kocaman gülümseyip " Tamam meleğim." dedikten sonra Güneş'i kucağından indirmeden bahçeye geçti. Teoman'ın varlığından huzursuz olduğunu biliyordum,ama bir kez olsun onun yüzüne bile bakmaması durumun ne kadar vahim olduğunun göstergesiydi. Sinirli bir insan karşısındaki insana ateş saçan bakışlarla karşılık verirdi. Ama Birkan bunu yapmıyordu,onun öfkesi birkaç tık fazlaydı.

" Zümra..." Elini dizime koyup dikkatimi çekmeye çalışan Teoman'a döndüm. Cevap vereceğim sırada Güneş bahçeden bağırdı.

" Annecim bize meyve getirir misin?" İştahı tamamen kapanan biricik kızım uzun zamandan sonra benden bir şey istemişti.

" Benimle mutfağa gelir misin?" diye sordum. İkiletmeden peşimden gelmeye başladı. Mutfaktaki çalışan kıza annemi sorduğumda odasında olduğunu söyledi. Onu mutfaktan gönderdikten sonra Teoman'a koltukları işaret ettim.
Bir yandan da buzdolabından bir şeyler çıkarıyordum.

" Teoman... Bizim için,Güneş için geldiğini biliyorum. Bu çok değerli bizim için. Biz de seni seviyoruz bu konuda bir sıkıntı yok. Ama Birkan'ın ve senin aynı ortamda bulunmanız beni çok geriyor. Aranızda kalmak çok yıpratıcı." Derin bir nefes verdim. Gözlerim tamamen doğradığım kiviye ve ardından yıkadığım çileklere odaklıydı.

" Güneş günlerdir onun için ağlıyor. Bunu duymak senin için çok zor biliyorum. Ama yıllardır ikisinin gecesi gündüzü bir. Güneş gözünü Birkan'la açtı. Bir anda onları ayırmamı sakın bekleme benden. Yapamam,yapmam. Güneş ikinizi de çok seviyor. Ama hepimizin huzuru için farklı zamanlarda bir arada olsak çok daha iyi olur. Birkan yurt dışında olduğu için onun geleceği zamanları ayarlayamam,işleri müsait olduğu anlarda gelecek. Ama sen bana yardımcı olabilirsin. O geldiğinde sen dur lütfen. Seni daha çok görecek zaten,zamanla alışacak. Bu söylediklerimi iyice düşün lütfen."

Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin