Merhabalaarrr lütfen vote ve yorumlarınızı bu bölümden eksik etmeyin bölümü yeniden biraz farklı ama daha güzel bir biçimde yazdım herkese iyi okumalarr♡
Park Jimin endişe ve panikle odanın içinde hızlı hızlı adımlarken saçlarını geriye attı ve son derece dertsiz tasasız bir şekilde koltuğa uzanmış Taehyung'a baktı.
"Bu plan bana hiç güven vermiyor Tae."
Taehyung iki bacağını da salonun ortasındaki sehpadan kaldırdı ve oturduğu koltukta doğruldu. "Bundan daha iyi bir plan olamaz. Üstelik akla gelebilecek en iyi plan olduğu da su götürmez bir gerçek."
Jimin'in odadaki yerinde sayan adımları yavaşladı ve derin bir nefes aldı. "Bir parti vermem gerekiyor ve herkesi çağırmam gerekiyor, bu kadar mı?"
Taehyung koltukta tekrar gevşek ve son derece rahat bir pozisyon aldı tekrardan. "Aynen öyle, bu cuma bir parti ver. Bütün sokağı çağır ve sonra da Jungkook'un bu partiye gelmesini sağla. O zaman ona sevgilisi varken başkalarıyla fingirdeşen bir fahişe olmadığını kanıtlarsın."
Pembe saçlı, fahişe göndermesine kaşlarını çattı ama ya gerçekten Jungkook'un gözünde öyleyse diye düşündü. Bedenini Taehyung'un karşısındaki koltuğa gelişigüzel bıraktı ve bir kolunu alnına koydu. "Hazırlıklara başlasak iyi olucak. 2 günümüz var."
***
Pembe kapılı ev kelimenin tam anlamıyla disco bara dönmüştü. Hazırlıklar 2 günde bitmişti lakîn buna değmiş görünüyordu. Amerikan stili mutfakta neredeyse bütün raflar en pahalı alkollerle donatılmıştı. Salon ve yukarı kata uzanan merdivenler renkli ve göz alıcı süslerle donatılmıştı. Bir parti de olması gereken hatta daha fazlası gerçekleşmişti.
Geriye sadece davetiyeler kalmıştı fakat sadece 1 evin davetiyesi kalmıştı. Çünkü Taehyung bütün caddeyi partiye çoktan davet etmişti. Kart dağıtmak gibi ilkel olduğunu düşündüğü bir şeyle uğraşmak istemiyordu. Jimin zaten diğer sokak sakinlerini umursamıyordu, bu parti Jungkook içindi ve kendi elleriyle ona güzel bir partiye davet kartı hazırladı. İşi bittiğinde zarfın üzerinde el yazısıyla iki kelime yazdığında her şey tamam olacaktı. "Jeon Jungkook."
Parti yarın akşam 10 sularında başlayacaktı. Jimin stres içinde ellerinin eklem bölgelerini çıtlatmaya başladı. Fazlasıyla heyecanlıydı. Jungkook'u iki gündür hiç görmemişti, evden çıkmadığını düşünüyordu. İtiraf etmeliydi ki arada bir odasındaki camdan karşı odaya bakıyor ve pencelerinin önündeki perdenin kenara çekilmesini bekliyordu fakat bu hiç gerçekleşmedi.
Koşar adım evden çıktı ve yandaki müstakil evin kapısının önünde elindeki zarfla bitiverdi. O kadar hızlı hareket etmişti ki Taehyung evden çıktığını bile fark etmedi.
Saçlarını geriye atarak yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirdi ve zarf olamayan elinin parmakları yavaşça kapının zilini buldu.
Zil çaldı.
Lakîn içerinden ses gelmedi.
Jimin sabırsız davranmamaya özen göstererek biraz bekledi ve beyaz zarif parmakları tekrar zili bulacağı sırada kapı açıldı.
Jungkook dağınık saçlarıyla birlikte kapıda belirince Jimin heyecanlı bakışlarını Jungkook'a çevirdi. Üzerinde tişört yoktu. Jimin'in kalbi bu görüntüyü kaldırabiliceğini sanmıyordu. Oldukça aşağıda olan siyah bol eşofmanı leğen kemiklerini saklama çabasına girmemişti. Düpedüz ortada ve açıktılar. Jungkook kolunu kaldırıp kapının pervazına yasladı ve dik bakışlarını Jimin'in üzerinde tutmayı sürdürdü. Bu hareketle birlikte Jimin'in gözleri belirgin karın kaslarına değdi fakat çok oyalanamadan gözlerini Jungkook'a çevirdi. Farkında olmadan yavaşça dudaklarını yaladı.
"Bu zarf sana."
Jungkook bir kaşını alaylı bir ifadeyle kaldırdı ve zarfı aldı. Jimin zarfı almasına çok memnun olmuş görünüyordu. Jungkook'un uzun parmakları usulca zarfı yırtıp içindeki karta ulaşırken içeriden bir kadın kıkırtısı geldi. Jimin'in yüzündeki gülümseme yok oldu. Kadının sesi git gide yaklaşıyordu. Saniyeler içinde kapıda yarı çıplak esmer bir kadın görünüverdi. Jimin kaskatı kesilmişti. Kadın yavaş hareketlerle Jungkook'a yaklaştı ve ona sokulmaya çalıştı.
Jungkook buna tepki vermemişti lakîn hoşuna gitmediği açıkça gözlerinden okunuyordu. Jimin'e bakmaya devam etti. Nasıl bir tepki vereceğini görmek istiyordu, yüzünde oluşacak hayal kırıklığını merak ediyordu. Jimin bir adım geriledi ve sanki hiçbir şey olmamışcasına birkaç basamaklk merdivenlerden inerek evine geri döndü.
Pembe kapısını ardından kapattı ve odasına ulaşmak için merdivenleri ikişer ikişer tırmandı. Odasına ulaştığında ilk önce kapıyı ardından karşı komşusunun odasına bakan perdesini bir çırpıda kapattı.
Aşağı kattan Taehyung'un sesi duyuldu,
"Hey! Nasıl geçti?"Jimin kendini yatağa attı ve gözlerini kapatıp mırıldandı. "O herifi bir daha asla görmek istemiyorum."
R E I
13.09.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
neighbor's pink door あ jikook
FanficPembe saçlı komşum, saçları gibi kapısını da pembeye boyatmıştı. ©lilkookmin