ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Otuzyedinci Bölüm

Multi Medya | Min Yoongi

#bangtansonyeondanAirplanept.2

07.07.2018 💫

▪▪▪▪

"Aptalsın, tek kelime ile aptalsın yoongi..."

Tekrar ve tekrar demire iple bağlanmış olan ellerimi iplerden kurtarmaya çalıştım.

Lanet olsun!

Onun yüzünde ikimizde kafamıza sağlam bir sopa yiyerek bayıltılmış ve demir kapıya bağlı bir şekilde gözlerimizi açmıştık.

Bu kadarı fazlaydı.

Bu kadar hayatıma karışıp, işlerime ortak olamazdı. Buna hakkı yoktu.

Sinirle ellerimin bağlı olduğu demirlere bir tekme geçirdim.

"Tanrı şahidim olsun ki seni öldüreceğim jae beni duydun mu?!"

Yapmam gereken tek şey gözünü korkutup anlaşma yapmaktı. Ne kadar öldüreceğim desem de öldürme planı her zaman bir B planıydı. Buraya anlaşma için gelmiştim ama sınırlarımı zorluyordu.

Toplu birlik sınırlarımı zorluyorlardı.

"Asıl aptal olan sensin. Sorumsuz, kendini düşünmeyen, bir aptalsın, eko. Seni kaçıran bir şerefsizin yanına nasıl elini kolunu sallaya sallaya girersin! Ne yaptın cesaret hapımı yuttun eko, ha?!"

Hayretle kaşlarımı kaldırdım.

"Sana ne bundan yoongi? Ayrıca farkettim de az önce bana saçma sapan bir 'sevgilim' kelimesi ile hitap ettin. Unutma, sen benim hiçbirşeyim-"

"Yeter! Biliyorum, ben senin hiçbirşeyinim, eko! Anladım. Unuttuysan siktiğimin soygununu beraber yaptık. Eğer buraya geleceksen benimde gelmem gerekiyor. 'Sevgilim' dedim çünkü herif benimde soygunda olduğumu bilmiyor. Senin sevgilin olduğumu düşünmesini istediğim için dedim. Sevgilin olarak seni kurtarmaya geldiğimi düşünmesini istediğim için dedim!"

İçindeki birikmişlerini tek tek yüzüme kusarken, alayla gülmeden edememiştim.

"Korkaksın. Adama soygunda seninde olduğunu söylemeyip, 'sevgilim' bahanesini uyduracak kadar korkaksın. Ama sallsana bu adamlar sırf 'sevgilisini kurtarmak için' gelen bir çocuğu sağ bırakmazlar. Soygunda olduğunu öğrenselerde öğrenmeselerde, eğer öldürmeyi amaçlarlarsa öldürürler, yoongi."

Söylediği bahane bu yüzden saçmaydı. Bu adamlar sevgili, soyguncu, kundakçı, hırsız ya da masum ayırt etmezlerdi. Eğer senin pis tarafını görüp şahit oldularsa seni öldürürlerdi.

"Anlamıyorsun değil mi? Sevgilim olmanı istediğimi, her saniye yanımda olmanı istediğimi, seni sevdiğimi, senin için herşeyimi feda edeceğimi anlamıyorsun? Sikmişim ölümünü, zaten elinden sonunda öleceğiz, eko."

Elinde sonunda öleceğiz. Ya da birazdan öleceğiz...

Kafamı iki yana sallayarak benden birkaç adım ötede, benim gibi elleri bağlı olmasına rağmen gözlerindeki umut ve acıyla beni inceleyen herifi süzdüm.

Histerikçe güldüm.

"Sevgilin olmamı istemekte oldukça geçtiktin, çünkü birazdan ikimizinde leşini çıkaracaklar."

Umut yoktu. Ellerimiz bağlıydı, kıpırdayamıyordum bile. Bizi kurtaracak bir bıçağımda yoktu.

"O zaman söz ver..."