Yoongi, Jimin ile son konuşmalarından yarım saat sonra eşyalarını almak için evine dönmüştü. Haftada üç gece jiminlerde kalmayı düşünüyordu. Böylelikle birbirlerine daha çok alışıcaklarını ve iletişimlerinin daha çok artacağını düşünüyordu.Evden eşyalarını aldıktan sonra markete gidip akşam için bir şeyler almaya karar verdi. Jimin'in ne sevip sevmediği bilmiyordu bu yüzden kafasına göre takılacaktı. Yemek için aldığı malzemelerin yanına birazda abur cubur ekledi ve kasaya yöneldi. Kasada işlerini hallettikten arabaya bindi ve sonra yolunu şimdiden ezberlediği eve doğru sürdü.
Evin ziline basmasından kısa süre sonra kapı açılmıştı. Yoongi karşısında gördüğü küçüğü sayesinde küçük dilini yuttu. Jimin altında kalçalarını gözüktüren pembe şortu üstündeki pembe sıfır kol tişörtü ve ağzındaki lolipopu ile büyüğüne bakarken büyüğünün kasıklarında hareketlenmeler vardı. Yoongi kafasını sallayarak kafasındaki düşünceleri göndermeye çalıştı. Jimin ona göre sadece hasta bir çocuk olmalıydı. Fazlası değil.
Yoongi Poşetlerin bazılarını acele ile jimin'in eline tutuştururken başka şeyler düşünmeye çalışıyordu.
Jimin ise hiçbir şey yokmuş gibi eline tutuşturulan poşetleri mutfağa bırakmış ve mutfak masasının sandalyelerinden birini geriye çekip oturmuştu. Yoongi'de Jimin'in peşinden mutfağa ulaşmış ve poşetleri yerleştirmeye başlamıştı. Yerleştirme işini tamamladıktan sonra sandalyede oturan jimin'e döndü.
" yapabildiğim yemek çeşidi fazla yok o yüzden bu akşam patetes kızartması yapmayı düşünüyorum umarım seviyorsundur" jimin ağzındaki lolipopu iştahla yalarken sadece "hı hı" demekle yetinmişti.
Yoongi ise Jimin'e fazla takılmamaya çalışarak işinin başına geçti.———
Yoongi için zor bir akşam yemeğinden sonra oturma odasında jimin telefonla yoongi ise bilgisayarla ilgileniyordu. Zor diyorum çünkü jimin yemek boyunca bacaklarını yoongi'ye sürtmüş veya yanlışlıkla elini yoongi'nin kasıklarına yakın yerlere koymuştu.
Yoongi hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışmış ve bunu yaparken epey zorlanmıştı. Jimin ise yoongi tepki vermeyince yaptıklarının işe yaramadığını düşünüp pes etmişti.Şimdi ise Jimin yoongi'nin ilgisini çekebilmek için ne yapması gerektiğini düşünüp duruyordu. Büyüğü her zaman sahip olduğu duygusuz yüz ifadesi ile bilgisayara bakarken ilgisini çekebilecek bir şey bulmak onun için çok zordu. Uzun bir düşünme sürecinin ardından aklına bir fikir gelmiş ve uygulamaya koyulmuştu.
Biten lolipopunun yerine yeni bir tanesini alıp yoongi'nin karşısındaki koltuğa geçti. Koltukta dirsekleri üzerinde yüz üstü yatıp bir eliyle Lolipopu tutuyordu. Diğer elinde ise telefon vardı. Ayrıca Lolipopu şapırtada şapırdara emiyor bir yanda kısık inleme sesleri çıkarıyordu. Yoongi sesleri duyduğunda başını bilgisayardan hafifçe kaldırmış ve karşısındaki görüntü karşısında yutkunmuştu. Yoongi Geldiğinden beri Jimin'in yaptıklarının farkındaydı. Ne kadar etkilenmemeye çalışsada Jimin onun sınırlarını zorluyordu. Zorlada olsa başını bilgisayara çevirebildi.
Bu jimin için son damla olmuştu. Kesinlikle şuan büyüğünü istiyordu.Jimin adımlarını yavaş yavaş büyüğüne yöneltti. Tam karşısına geldiğinde ise yoongi bakışlarını küçüğüne kaldırıp 'ne var?' Bakışları atmaya başladı. Jimin ise tepki vermeden Büyüğünün kucağındaki laptopu alıp arkasındaki sehpanın üstüne koydu. Sonrada bacakları Yoongi'nin iki yanında olacak şekilde kucağına oturdu. Yoongi şuan ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu. Ama onu kucağından kaldırmalıydıki işin sonu kötü yerlere gitmesin. Ellerini Jimin'in beline koyup kaldırmaya çalışmıştı ama Jimin yoongi'nin elleri üzerine ellerini koyup onu durdurdu.
"Bugün beni yeteri kadar reddettin bu sefer bunu yapmana izin vermeyeceğim"
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʙᴀʙʏ ʙᴏʏ ☽ ʏᴏᴏɴᴍɪɴ
Fanfiction☽ BoyxBoy Min Yoongi işinde başarılı bir psikologtu. Park Jimin ise bir hasta (!)