**** Bu one shot benim biriciğime adanmıştır İrem’ime ^^ **
Minho elindeki kahveleri düşürmeden taşımaya çalışıyordu. Neden bu kadar çok kahve aldığını bilmiyordu. Sadece canı kahve almak istemişti. Aslında çokta sayılmazdı. İki taneydi. Birini kendisi içebilirdi fakat. Kibumsuz kahve içmek artık ona o kadar da güzel gelmiyordu.
Kibum…
Onun hayatında sonsuza dek olmasını düşlediği tek kişiydi fakat ona aptal gibi güvenmediği için Kibum’dan ayrılmayı seçmişti. Daha doğrusu beraber iken hatta Minho ona evlenmeyi teklif bile etmeyi düşünmüştü. Yüzükleri seçmişti ama o gün onu başkasıyla gördüğü anda ne dediğini düşünmeden terk etmişti.
Artık o çocuğun kim olduğunu bilse de iş işten geçmişti. Şimdi ikisi de yalnızdı… Minho yalnızdı.. Kibum’u bilmiyordu.. Arkadaşları onun hakkında bir şey söylemiyordu. Ama onu ne zaman görse elinde iki tane kahve ile dolaşıyordu. Yalnız olmamalıydı. Elinde iki kahve taşıyan biri yalnız olmamalıydı.
Minho üzgünce elindeki kahvelere baktı. Gurur yapıp ondan özür dileyememişti. Elindeki soğumaya yüz tutmuş kahveleri bir çöpe atıp yürümeye devam etti. Onu görmeye, ona sarılmaya ihtiyacı vardı her şeyden çok. Ona aşık olmak dünyada başına gelen en güzel şeylerden biriydi. Ama Minho sevgilisine sahip çıkamamıştı.
Etrafında gezinen çiftler, mutlu insanlar onun acısını sanki daha çok deşiyordu. Onu özlüyordu. Bu gerçeği değiştiremezdi. Ona aşıktı. Bunu tam olarak yeni anlıyordu. Kibum’u başta sadece bir erkekle ilişkinin nasıl hissettireceğini düşünmek için çıkmıştı fakat şimdi ona gerçekten aşık olduğunu hissediyordu.
Kibum elindeki tasmayı daha sıkı kavramaya çalışmıştı fakat başaramadan köpeği koşmaya başlamıştı. Kibum başta ne yapacağını şaşırsa da arkasından ona yetişmek için koşmaya başladı. İlk defa köpeği ondan kaçıyordu. İlk defa MinKey ondan kaçıyordu.
Önüne gelen sevimli köpeğin tasması ayaklarına dolanınca gülümsedi Minho. Köpeğin tasmasına daha yakından bakınca şaşkınlıkla dondu. “Minkey!” Minho kulaklarına dolan tanıdık sesle başını kaldırdı. Koşmaktan terlemiş ve yorulmuş bir Kibum ona bakıyordu. Daha doğrusu köpeğe..
Onu gördüğü anda Kibum’un bakışları köpeğinden ayrılıp eski sevgilisini, ilk aşkını buldu. “Mi-Minho..” ağzından çıkan bu isim köpeğini seven çocuğun ayaklanmasına neden oldu. Kibum yerde duran köpeği kucağına aldığında karşısındaki çocuğun yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu.
“Seni özledim.”
Pat diye söylenen cümle karşısında donup kaldı Kibum. O da özlemişti Minho’yu ama söyleyemiyordu. Onu dinlemeden çekip gitmesi canını yakmıştı.
“Biliyorum seni kırdım Kibum.. Ama bu seni gerçekten çok sevdiğimi anlamama yardımcı oldu. Daha çok seviyorum seni. Üzerinden bin yıl geçse de seviyorum ve seveceğim Kibum. Sen başkasıyla olsan da artık beni sevmesen de kalbim hep seninle olacak. Hayır.. Başkasıyla olmayacaksın Kibum. Sen benim Kibum’umsun. Sen benimsin. Ve hep öyle kalacaksın.”
Minho tek dizi üzerine çöktükten sonra yanından ayırmadığı yüzükleri cebinden çıkardı.
“Kibum.. Sonsuzum ol Kibum. Seni her zaman ve sonsuza dek seveceğim. Bundan sonra sadece benim ol Kibum. Sadece benim.”
Kibum elindeki köpeği daha sıkı tutarken göz yaşlarına engel olamadı.. “Ben.. Minho.. Ne yapacağımı bilmiyorum.” Minho ayağa kalktıktan sonra Kibum’a yaklaşıp göz yaşlarını sildi. “Sadece benim ol Kibum. Bundan sonra seni üzmeyeceğim.” Elindeki yüzüklerden birini Kibum’un diğerini de kendi parmağına taktı.
“Sadece benim ol Kibum…”
“Sadece seninim Minho…”
Y/N : İreem~~ Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi? Seni aksattığım için üzgünüm bebeğim. Seni çok seviyorum~~ Bunu daha erken yazmalıydım biliyorum ama yoğundum... Özür dilerim T.T Bundan sonra sürekli ilgileneceğim seninle~~ Kocan seni çok seviyor kkk~~ Bu arada shop içinde çok teşekkür ederim~~ Ve size de çok teşekkürler bu zamana kadar beni destekleyip ve okuduğunuz için.. Bu hafta bir kaç oneshot ile geçireceğim sanırım *-* Merakla bekleyin millet sizi de seviyorum *-* UniCe kaçar *-*
