Yüz Yüze

506 28 10
                                    

ultimedya bestenin burağın önüne geçtiği an.

×××
Eve geldiğimizde deniz hala sinirliydi.
Artık bu olayın daha fazla büyümesini istemiyordum.
Ve olaya el atmam lazım. Her ne kadar denizle aynı yaşta olsak da, o buraya bu sene geldi ve sadece bir sene kalicak. Kavga etmesini istemiyorum. Veya kavga sebebi olmak..
Bi cesaretle,
Hemen Telefonumu elime aldım ve ınstagramdan burağa mesaj attım.
'Yarın konuşmamız gereken şeyler var.' Yazıp gönderdim. Bunca sene profiline bakmak dışında başka birşey yapamamışken, bu sene olan olaylar bu mesajı atmamı sağlayabiliyordu artık, derken görüldü oldu ve mesaj geldi.
'Konuşulucak bişey yok.'
Daha fazla mesaj atmicaktım. Ama yarın yanına gidip derdini sorucaktim.

×××

Ertesi gün denizle okula gittiğimizde sınıflarımıza ayrıldık ve dersin bitmesini bekledim.
Sabah sabah ders matematik olur mu ya?
Beynim zaten almiyodu bide sabaha koymuşlar şu dersi
Sınıfın saatine baktım fakat daha 10 dakika geçmişti, ne bitmez dersmiş be!
Şurda bi cesaretle çocuğun yanına gidip iki çift laf edicem ders bitmek bilmiyo
Korkuyla heyecan karışımı birsey var içimde
Neyden korkuyordum?  Terslenmekten mi? Beni aşağalıyabiliceğinden mi?
Peki neden bu kadar heyecanlanmıştım?
Onunla ilk defa böylesine iletişime geciceğimden mi?
Yoksa belki.. Belki beni denizden kıskanıp..
Kıskanıp da sevdiğini itiraf edebiliceğinden mi?
Yok canım şuan sacmalıyorum.
Burak ve benden hoslanmak.
Bu gerçekten komikti.
Umarım düzgün bi açıklaması vardır.
Zil sesini duymamla sınıfın boşalması bir oldu, Ve aynı anda kalbimin hızlanması da
Sınıftan çıktığım gibi onun sınıfına gittim ama sınıfta bir kaç kişiden başka kimse yoktu.
Onun sınıfına girip Çağlanın sevgilisine buragin nereye gittiğini sordum. Ilk başta zevzeklik yapıp neden onu sorduğumuzda garip imalarda bulunarak sorsada sonunda spor salonunda basketbol çalıştığını söyledi.
Okuldan çıkıp diğer Binadaki spor salonuna girdiğim gibi basket topunun sesini duymuştum.
Kalbim ağzımda atarken ilerledim ve onu gördüm karşımda, kurban olduğum ne güzel de oynuyor.
Tribüne oturdum ve onu izlemeye başladım.
Kaç kere uzaktan falan filan basket atmıştı sayamadim bile. Gerçekten çok iyiydi.
Beni yandan gördüğünde, havlusunu ve suyunu hızla alarak salondan çıkmak için yöneldiğinde kalkıp hızla önüne geçtim.
Karşımda öylece durup bakıyordu.
"Derdin ne?" dememle gözümün tam içine bakması bir oldu..

Eveet çok heyecanlı olduğunu düşündüğüm bir yerde bıraktım.
Yarın akşam 4N1K'nın dizisi başlıyor ve inanin bu daha heyecanlı.
Bölüm devamı gelicek okumaya devam..

Derin DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin