Selam arkadaşlar... Ne zamandır yazmıyorum ay sıkılıp da silivermesinler hikayemi diye düşündüm ^.^
Bu arada multimedia da Pinhani'den Dön Bak Dünyaya var.
Hadi size iyi okumalar.
Görüşeceğiz Cenk Bey. Seni sevdiğim için ben pişman olmayacağım, sen olacaksın.
...
O gün okul gayet normal geçmişti. Zaten moralim bozuk olduğundan eve dönmek için can atıyordum. Eve girdiğimde direk odama geçtim ve çantayı fırlattım. Vee fırlatma başarıyla tamamlandı. Tam yatağa atlayacaktım ki titizlik sorunum olduğu için geldiğim gibi odamdan geri çıktım hayır yani yeniden bir çanta fırlatmadım tabi ki ama... Direk banyoya koştum ve bir duş aldım.
Odama geri döndüğümde ilk işim bilgisayarı açmak oldu. Artık Face sıktığı için hiç açmadım bile ve direk Twitter'a girdim. Bir kaç tane bildirim vardı fakat önceliği günlük görevime verdim ve Cenk'in profiline girdim . Tweetlerine, favlarına, takip ettiklerine ve takipçilerine baktıktan sonra bir şey fark ettim. "Seni takip ediyor" yazıyordu . Ağağağağağağğağağağa. Lağn. Açın bana Ankara'nın Bağları'nı . Bir de koyun ortaya bir pist sabaha kadar oynayım.
Sonra kafama dank etti. Bu jojukla biz kavgalıydık sonuçta yani neredeyse ve bu yüzden takip etmişti yoksa asla beni farketmezdi.
Şimdi o pisti geri alın ortadan ve açın bana hüzünlü bir şarkı. Ya bendeki şans nedir arkadaş! Sevdiğim çocukla resmen kavgalıydım, düşman gibiydim ve sırf bu yüzden beni takip etmişti... Normal yollarla değil. Neyse bunu kafamdan uzaklaştırmalı ve önüme bakmalıydım. Onu seviyor olabilirdim fakat yapacaklarımla öcümü alacaktım. Ve öcüm bana böö diyecekti. Hıhıhı.
Neyse ben de onu takip ettikten sonra -evet bu zamana kadar takip etmiyordum sadece profiline öyle bakıyordum- Twitter'dan çıktım ve Tumblr'a dalış yaptım. Her ne kadar ayda 220 tl falan fatura gelse de umrumda değildi Tumblr hayattı.
2-3 saat sonra anca bilgisayarı kapattığımda yatağa uzandım ve ne yapmam gerektiğini, doğuracağı sonuçların neler olacağını derinlemesine düşünmeye başladım.
Kalktığımda -ki anlaşılan o ki o kadar şeyi düşünürken uyuyakalmıştım- telefonuma uzandım ve saatin kaç olduğuna baktım. Yuh ya saat gecenin 2'si olmuştu ve annem beni uyandırmamıştı. Ama ben açtım. Yemek de yapamıyorum ki. Neyse evde bir şeyler vardır diyerekten mutfağa gittim ama ocaktaki boş tencereyi görünce anladım ki ayı gibi yemişlerdi ve beni düşünmemişlerdi bile. Ben de dolabı açtım ve bakınmaya başladım sonra kapattım. Sonra tekrardan buzdolabını açtıktan sonra yavaşça kapatmaya başladım ki ışığın sönüp sönmediğini görebileyim. Ben böyle dilim ağzımın dışında uğraşırken eşofmanımın cebindeki telefon titremeye başladı tabi o korkuyla dolabın kapağını öyle bir bıraktım ki resmen kırılacakmış yani.
Bu saatte kim arıyor açim de şuna bir söveyim demeye kalmadan telefon kapandı. Kesin Eda'dır diye düşünüyorken telefona baktığımda numaranın kayıtlı olmadığını gördüm. Ben de numaraya "bilmiyorum" adını verip kaydettikten sonra Whatsapp'a baktım . Çünkü biz 118 80 kullanmıyoruz. Çünkü Whatsapp'dan fotosuyla beraber görmek daha kolay. Çünkü Whatsapp bedava.
Bilmiyorum adına gelip tıkladım ve fotoğrafa baktım . Nasıl ya?