Korku içinde uyumayı sürdürürken sonra nihayet ki sabah olduğunu gördüm.Sabah saatin 7'siydi.Çok şükür ki bugün Pazar ve işleyecek bir dersimiz de yok.Kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra biraz oyalanarak üzerimi giymeye yeltendim.Diğer odaya Veronica'yı uyandırmak için gittiğimde sesimi duyup uyanmış olmalıydı oda üzerini giyiniyordu.Ve tabi Ross her zamanki gibi uykucu Ross..hala uyuyordu.Tamam bende uyumayı severim ama yapmamız gereken şeyler var bugün.Bugün diğer günler kadar sıradan değildi bugün farklıydı..Ross bir bardak suyla zar-zor uyandırdığımız gibi onu giyinmesi için dolabının önüne kadar çektik.Ne kadar zor olsada onun giyinmesini beklerken sıkıldım ve kahvaltı için onlardan önce yemekhane bölümüne doğru gittim.Ben yemeye başlarken onlarda yanıma geldi.Kahvaltımızı yapmıştık.Hemen yukarıya çıkıp çantalarımızı da kaptığımız gibi elimizdeki adresle yolumuzu bulmaya koyulduk.Uzak olsaydı taksi bizi götürürdü fakat gideceğimiz yer yakın olduğu için taksi bizi alma isteği duymamıştı.Yürümemiz gerekecekti.Biraz sağa-biraz da sola derken kuytu köşelerde bir ev bulduk.Değişikti.Bir göl kenarında kutu gibi bir ev.Tahtadan yapmaya benziyordu ama içi oldukça sağlamdı.Garip bir ifadeyle hepimiz içeriye girdik.Odanın değişik desenlerini kontrol ederken bir bayan bizi durdurdu ve ''Bekleyin bakalım randevunuz falan var mı yoksa sizde dışardan burayı garip görüp bakmaya mı geldiniz.He eğer öyleyse-'' derken hemen söze Ross karıştı ve ''Randevumuz var.'' dedi.Kadın belalı çocuklardan kurtulmuş gibi ''İyi öyleyse,oturun.''diyerek bize birer sandalye getirdi.Sıramız 38'di ve burda yüzleri cin çarpmış gibi dolaşan bir sürü kişi vardı.Onlarında mı başıma musallat olan bir cin vardı yoksa başka bir tür hastalık mı? Bu kadın gerçekten de şifacı mı?diye düşünürken anons geldi ve tek sıra halinde üçümüzde içeriye girdik.Garip bir odaydı çünkü burda ki kadın bir tür büyü bozandı.Falcılıkla başlayıp işini ilerlettikten sonra aslında ilerletmesine yarayan tek neden onunda başına bir cin musallat olduktan sonra bunun iksir ve doğadaki bitkiler yoluyla cinleri gönderme formülüyle başkalarının hayatını kurtarıyormuş.Tabi bende ilk önce şaşırmıştım falcı mı yoksa sihirbaz falan mı diye ki bu düşüncem duvardaki tabloyu okuduktan sonra kaybolmuştu.Her neyse içeri girdik ve eliyle yerdeki minderlere oturmamızı söyledi,oturduk.Otururken birden bana minderden bişey battı ve altında makas olduğunu gördüm.Kadın bana bakıp bir tutam gülümseyerek ''Şanslı günündesin küçük'' diyince anlamadım ama bu hoşuma gitmişti.Ona Jade'nin başına gelenleri anlatınca hiç şaşırmamıştı hatta normal bir durum olduğuna bile bizi inandırmıştı.Normal dediğimde mesela böyle bir olay 10 kişinin 4'ünün başına gelirmiş.Ama sebepsiz değil bilerek veya bilmeyerek bişey yaparmışız.İşte tam da burda bize sordu ''Kumsala gittiniz mi?'' Veronica sinirlenerek kadına çıkışarak ''Sen bizimle dalga mı geçiyosun ne kumsalı be kadın!'' Veronica anlayacağınız gibi sinirli tiplerden.Ben falcıya kaş-göz işaretiyle sakinleşmesini Veronicanın her zamanki hali demeye çalıştım.Oda derin bir nefes alırcasına ona ''Gittin mi yoksa?Şu,şu bir hafta içerisinde'' Veronica sakinleşti ve ''Jade'yle beraber gitmiştik.'' -''Orada neler yaptınız özet geçer misin Vero?'' dedi falcı.Bir kaç dakika duraksadıktan sonra Vronica şöyle devam etti':''Orada bir kafede önce birer fincan kahve içtikten sonra kumsalı biraz dolaşmak istedik.Malum başımıza gelenlerden sonra biraz da olsa rahatlamak istemiştik.Fakat deniz o kadar güzeldiki o hafif rüzgarıyla tek kelimeyle çok iyi gelmişti.Sonra oturup biraz deniz kabuklarıyla oynadık,konustuk.'' Peki değişik bir şeyler olmadı mı Veronica? dedi falcı. Ve bir müddet susduktan sonra ''Evet,kayalığın aldında sıkışmış bir yengeç gördük ve sevmek için aldık.Ben yengeçlerin ıslak alanda kalması gerektiğini biliyorum ve o yüden içi su dolu bir kaseye yengeci koyduk ama çok su değil az su ve evi içinde bir kabuk.Üstünü kapattık güneşin gelmemesi için. Kadın kükredi ve aniden ''SEN NE YAPTIN!!'' Veronica şaşkın bir şekilde ''Ne yani ne yapmışım?'' Kadın: ''Cinler bazen fani dünyaya yılan ya da birer yengeç olarak gelir sadece onların görünümünde olur ama ruhu hala cindir o sıcağa gidiyordu çünkü sıcak onun ruhunu alıp cinler alemine götürecekti.Ve siz onu kapana sıkıştırdınız!!. ARTIK YAPACAK TEK ŞEY VAR BİRİNİ ÖLDÜRÜP DİĞER DÜNYADA ONLARDAN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKECEK VE SONSUZA DEK ORADA KALACAK.Korku dolu yüzlerle birbirimize bakmakdan başka bir şey yapamıyorduk.Sebepsiz bir şekilde gözümden yaş gelmeye başlamıştı.Durbir dakika bu yaş değil bu kir KAN!
Son 4-5 gündür yazamıyorum.
Bir basketbolcu olduğum nedeniyle idman ve yapmam gereken şeyler var.
Özür dilerimm!!
Tabiiki Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyinizz :**
