Kendimi boşlukta hissediyordum,hicbir nedeni yokken.sanki dünya üstüme geliyordu.Insanlarin konusmalari beni rahatsiz ediyor, bana birsey sorduklarinda cevap vermek istemiyordum.Surekli yalniz kalip, hayal etmek istiyordum. Yeni bir dünyayı, yeni bir arkadaş çevresini, belkide yeni bir aşkı.Gerci şimdiye kadar kimseye aşık olmamistim.Ne oldugunuda bilmiyordum.tek seyi biliyordum, o da insanlari kendine alıştirip bağımlı yapiyordu...
Belkide bu hissetiklerim yaşımin bana bir oyunuydu.
16sinda, hayati müzikten ve kitaplardan ibaret, aklı boş, kimseyi umursamayan bir kızdım. Taaki bütün hayatımı alt ust eden, kalbimi hizli hizli carptirip beni yoran, O'nunla tanisana dek...
Bir gün, tipik bir pazartesi günü, yine okula gitmek icin uyanip hazirlanmistim.bizim ev buyuk, kasvetli bir evdi.belkide ormanda bir gecekondu olmasındandir.Ama büyük nedeni icinde yasayanlardi, bizdik.sadece annem, babam ve ben.bir kardesim bile yoktu. olsaydi belkide kendimi cok yalniz hissetmeyecektim.Annem ve babam cok meşgul insanlardi.tum gun calisirlardi.ama bu cogu yetiskinler gibi degildi.ise gitmiyorlardi.tum gun internet uzerinden islerini yapiyorlardi.ne isle ugrastiklarini bilmiyordum.belkide hic sormadigim icindir.cunku merak etmiyordum.
okul servisi beni almaya geldi.servisim o amerikan filmlerindeki gibi sari ve eglenceli servislerden değildi. oldukça sıkıcıydi.okul benim icin cok gereksizdi.zaten bildigim seyleri abarta abarta ilginclestirmeye calisan öğretmenlerden ibaretti.hic arkadasimda yoktu.beni tuhaf zannediyorlardi.evet bencede herkes gibi normal degildim.onlar gece hayatlarindan, partilerden hoslanirlardi.yani benim tam tersim.
herzamanki gibi okul çıkisi direk eve gelmistim.annem heyecanlı bir sekilde yanima gelip beni opmustu, alisilanin disindaydi.Babama londradan bir is teklifi geldigini, ve 2 hafta icerisinde oraya tasinicagimizi soylemisti.neye uğradığımi sasirmistim.zaten 2 ayda bir yeni bir eve tasiniyorduk.resmen dunyayi turlamistim.bu cogu kişinin hosuna giderdi.ama benim degil. yeni arkadaslar, yeni cevre, yeni bir ev.Ama gitmek zorundaydim tabiki.Evet tek yasamak isterdim.fakat bu imkansizdi.
2 hafta sonra uçakla londraya gitmek icin hazirlandim.her zamanki seyler; kulakligim, eşofmanim, airmaxlarim ve eski pusku bluzum.
taşınmistik.ev muthisti ama sıkıcıydi.3 katli buyuk bir evde yalniz ne yapabilirdimki?
Annem bana yeni bir cevre yapmamı, biraz arkadas edinmemi söylemişti. Ben bu tür şeyler istemiyordum.arkadasa kimin ihtiyaci vardi ki? Benim degil.arkadaslar yalakanin tekilerdir.ihtiyacim yok.
dışarı çıktım. ev cadde üzeri değildi. yine bir ormandaydi.ama bu orman eskisinden dahada urkutucuydu.agaclar hava aydinlik olmasina rağmen karanlık ve ürpertici gorunuyordu.arkamdan babam seslendi ve yan evden bir cekic istememi soyledi.Yine o sıkıcı tablolarini asacakti belliki.ben boyle seylere alisik değildim. bir komsuyla nasil konusulur bilmezdim.ama bir anda kendime guven geldi.oraya gidip sadece bir cekic isteyecektim.ne kadar zor olabilirdiki.sadece "merhabalar ben yan evden geliyorum.yeni tasindik ve bir cekice ihtiyacimiz var acaba sizde varsa ödünç alabilir miyim?"iste bu kadar basitti.Gidip kapiyi çaldım. kapiyi acmasi icin orta yasli bir ev hanimini beklerken, birden karşıma yari ciplak, altinda bir jean olan vücutcu 18 19 yaslarinda bir erkek cikti.oldukca guclu ve karizmatik gözüküyordu.aklimdan butun bunlari geciriyorken o sadece bana bos gozlerle bakip duruyordu.ustum berbat haldeydi.kesin beni ucube kucuk bir kiz zannedecekti.kimi kandiriyorum zaten olan buydu."kime baktin farecik?"dedi tok ve cekici sesiyle.Farecik mi?? ah bu cok utanc verici ve kucuk dusurucuydu."sadece bir cekic isteyecektim ukala." "ukala mi hahaha simdi bana laf falanmi soktun?"dedi alayci bir tavirla.kendimi farkli hissediyordum.onceden hic bu yaşlarda bir erkekle konusmamistim."cekic varmi yok mu?" ":D bekle getiriyim farecik"
ah ona sinir olmustum.bu alayci tavirina, bana farecik demesine.bu oglanlar hep boylemiydi? Yakisikli ama ukalanin teki."al bakalim kucuk kiz" kucuk kizmi simdide bumu?? "sagol ukala isim bitince getiririm" "gelirken biraz daha guzel görun lütfen goz zevkimi bozuyorsun" suanda onu bogmak istiyordum.ama o kadar guclu degildim.evet güzel gozukmuyordum ama bundan onaneydi."sende ustune birseyler giy boyle sapik keşlere benziyorsun ha ha" dedikten sonra arkami donup gittim. kapiyi hala kapatmamisti.belliki arkadan beni suzuyordu içimden lutfen birsey demesin diye geciriyordum.cunku eminimki bana koca bir laf sokucakti.neyseki eve girip kapiyi
kapatmistim.kendimi degisik hissediyordum, kalbim hizli atiyordu, kendimi guzellestirmeye çalışmak istiyordum.
Bu aşk miydi, yoksa nefret mi?...
Ertesi gün her zamanki saatte uyanip aynanin başına geçtim. Saclarim cansiz gozukuyordu cunku hic bakim yapmiyordum, yuzum soluktu cunku herhangi bisey surmuyordum.Biraz makyaj ve maşayla belkide hoş gozukebilirdim.hos gozukmeyi neden istiyordum? Önceden sadece eşofmanim ve bendim.Simdi ise biraz güzel gozukmem gerekiyordu.tabiki yan evdeki cocuk icin.daha adini bile bilmiyordum ama beni heycanlandiriyordu.neyseki ustume esofman disinda birsey giyip, cekici alip evden ciktim.kapiyi caldim.ustunde gece mavisi, vücuduna yapisan bir tisort vardi.cok cekici gozukuyordu."al cekicini getirdim annem ve babam Ailene teşekkür ediyor".
"ailem yok yalnız yasiyorum bu arada daha iyi gozukuyorsun aferin farecik"
yine o ukala tavirlari.yalniz yasiyordu demek.kesinlikle evine hergun bir kiz geliyordur.bu cocukla konusuyor olmam bile tehlikeliydi.ama benden hoslanmamisti bile yani korkmama gerek yoktu. "peki ukala şey. tekrar Sağol." dedim ve gitmek üzere arkami döndüm. "şeyy"dedi tam giderken.heycanlandim ve ona döndüm "ne vardi?"
"bi ismin var demi, yoksa sana herkes farecik mi der"
"tabiki bi ismim var.Ben Emily peki ya sen Ukala?"
"emily ha ismin senden daha çekiciymis.ben zack turkiyeden 2 sene once geldim. "
"bunu sormamistim.neyse memnun oldum ." dedim ve arkami döndüm. tekrar seslendi bu sefer ne diyecekti acaba?"niye ne var?"
"buraya yeni tasindiniz, eminim biraz gezmek istersin ha ne dersin?
"sana nasil guvenecegim?"
"tisort giydim ya"kahretsin cok tatli gozukuyordu.ona asla Hayır diyemezdim.hem biraz gezmek iyi olabilirdi."tamam gezelim"
"harika, yarin seni evden alirim saat 11 olsun"
"peki gorusuruz"dedim ve bu sefer gecekten eve gidebildim.yarin onunla gezecektim.kendimi ilk defa degerli hissediyordum...
sabırsızlıkla yarını bekledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Nefret
RomanceKendine guveni olmayan bir kiz ve guclu, karizmatik ve eglenceli bir erkegin tanismasi