Uyarı: Bölümde cinsellik vardır, rahatsız olacaklar bu bölümü atlayabilir lakin son sahneyi okumalarını öneririm. Kopukluk olmaması için. Uyarıyı verdiğim yerden okumaya başlayabilirsiniz.
Resim için teşekkürler 💞 shuchiha
ARKADAŞLAR NE KADAR FAZLA YORUM O KADAR ERKEN YB LÜTFEN YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN.
Bedenim yumuşak bir yatağa yatırıldığında titrek bir nefes aldım. Boruto beni yatağa yatırdıktan sonra üstüme çıkıp iki bacağımın arasına yerleştiğinde Boruto eğildi ve alnını, alnıma yasladı.
"Sen benim sınavımsın." diye fısıldadı.
Elimi, yanağına götürdüğümde okşadım ve "Kendini tutmana gerek yok." diye mırıldandım. Boruto derin bir nefes aldığında kendini hala tutmaya çalıştığını hissedebiliyordum. "Şu anı o kadar çok zamandır hayal ediyordum ki," dedi. "Ama hayır. Bu şekilde değil."
"Boruto, ben eminim." dediğimde Boruto kulaklarımı kanatacak bir sessizliğe gömüldü. Derin nefes alıp verdiğinde "Kawaki sana ne söyledi, Sarada?" dedi. Unutması için çabalasam da aklı sürekli olan olaylardaydı.
İnatçı, işte. Unutmuyordu ve bu bende ufak bir tebessüm oluşturmuştu. İki parmağımı alnına yaklaştırıp dokundurduğumda Boruto'nun bir anda afalladığını hissetmiştim. Sanırım en son bunu 3 yıl önce yapmıştım.
"Üzgünüm, Boruto. Başka bir sefere söyleyeceğim." dedim gülümseyerek. "Şuan tek istediğim sensin."
Kendisi bir anda doğruldu ve güçlü kollarıyla beni de sırtımdan tutup kaldırdı. Bir elini belimin kavisine götürüp kucağına beni yerleştirdiğinde altımda hissettiğim baskı bütün düşüncelerimin allak bullak olmasına sebep olmuştu. Gözlerim görmeyince vücudum daha çok hassaslaşmıştı ve bu benim arzularıma yenik düşmeme sebep oluyordu. Belimde eli yukarıya doğru çıktığında üstümdeki beyaz salaş hastane kıyafetini eteklerinden kavrayıp çıkardı daha sonra elleri sütyenimin kopçasına gittiğinde mideme kramp girdiğini hissettim. Kopçayı tek hamlede açıp sütyenimi askılarından tutup çekti ve odanın bir kenarına fırlattı.
Boruto'nun titrek bir nefes aldığını duyduğumda bütün vücudum alev almış gibi hissediyordum. Onun gözünün önünde bu şekilde duracağımı hiç tahmin etmemiştim. Nefesi, köprücük kemiklerime çarptığında dudaklarını köprücük kemiğime bastırdı. Dudağının temasıyla ellerim titremeye başladığında Boruto'nun da benim gibi titrediğini hissediyordum.
"O kadar güzelsin ki." diye fısıldadı. "Saçların, geceden bir parça. Gözlerin kızıl bir bahardan esinti."
Boruto, benim hayatımın ışığıydı. Üstüme çizilmiş karanlık kadere rağmen, o yolumu aydınlatan meşaleydi. Kalbimdeki sevgim git gide büyürken acı gerçek kendini belli ediyordu.
Öpücükleri, yağmur taneleri gibi bedenimin aşağısına doğru süzülmeye başladığında dudaklarımdan ufak bir inlemenin kaçmasına engel olamadım. Göğsümün etrafında dolaşan öpücükleri ve altımdaki gittikçe büyüyen baskı aklımı kaybetmeme sebep oluyordu.
Boruto dudaklarını bedeniminden çekip nefes aldı. "Kawaki'nin sana zarar vermiş olabileceği düşüncesi aklımı kaybetmeme sebep oldu. Seni, sana zarar veren her şeyden uzak tutmak istiyorum." dedi.
Boruto dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdığında "Eğer kör oluyorsan, senin için gözlerimi vermeye bile razıyım." diye fısıldadı.
Ve içimdeki aşık kız çocuğunun ruhu parçalandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven's Eyes
FanfictionKaranlık; insanların ruhu ve zihnini kaplayan bir örtü gibidir. Bazıları kalbi daha fazla kirlenmesin diye usulca örter kara çarşafı duygularının üzerine. Ama elbet bir gün geri dönülmek üzere örtülmüştür o karanlık çarşaf ve geri dönüş ne daha saft...