"Beni mi arıyordun küçük cadı?"
"Ne alakası var ya? Ben ve seni aramak."
"İstersen sevgili moduna geçelim."
"Sen bilirsin."
"Gel sınıfa gidelim."
Sınıfa girdiğimizde yan yana oturmuştuk.Öğretmen dersi anlatırken Boran bana bakıyor , kalbimin atışını hızlandırıyordu.Teneffüs zili çalmıştı...
"Sevgilim ben kantine gidiyorum bir isteğin varmı?"
"Yok."
"Peki aşkım."
Bahçeye çıktığımda kolumu birisi kavramıştı sanki.Ateş'di!
"Ateş! Senin ne işin var burada ve kolumu bırak canımı acıtıyorsun! Defol git buradan!"
"Gitmiyorum.Ben sensiz nelerle savaştım biliyormusun bilmiyo-."
O anda Boran'ın Ateş'in gözüne yumruk atarak kavgayı başlatmıştı.
"Lan sen kim oluyorsunda sevgilime yavşıyorsun! Gebertirim ulan seni!"
"Sevgilinmi?Haha o benim senin değil!"
"Boran!N'apıyorsun gel buraya!"diye hıçkıra hıçkıra ağladıktan sonra durdu ve benim yanıma gelmişti.
"İyimisin İrem?"
"Kötüyüm.Bu adamı götürün buradan!"
Bir kaç derse girdikten sonra bahçeye çıkıp Boran'ın çıkmasını bekledim.Elinle gel buraya dermişcesine işaret yapmıştı.Bende koşarak gittim.
"Düşeceksin dikkat et.""Düşsemde ayağa kalkarım ben."
"Bu laflar boyundan çok uzun küçük cadı.Gidelim mi?"
"Nereye?"
"Benim evime.Tabii yanlış anlamışsındır istersen evine bırakabilirim."
"Ya o eve gittiyse?"
"Birşey olmaz ben yanındayım."
"Disipline gidip bir ay okuldan uzaklaştırma alacaksın diye çok korkmuştum."
"Korkma.Benim için hiçbir şey yapma,hissetme!"
"Boran!"
Bu adam neyin kafasını yaşıyordu? Bunları bana yaparak daha da korkutuyordu beni...
O gün eve yürüyerek gittim.Eve gittiğimde hiç kimse evde yoktu.Yine beni yalnızlığıma bürüyen örtümü üstüme örttüm.Kapı sesi duymuştum.Kapıyı zorla açmıştı.Peki kimdi bu?
Boran ...O anda tam uykuya dalacaktımki bana sarılarak uykuya dalmıştı.Tam rahat uyuması için yataktan kalkacaktım ki bu sefer daha da kuvvetli sarıldı ve "Yanımda kal" dedi.
Bu adam bana mı aşıktı? Yoksa benmi ona aşıktım.Ciddi bir şekilde "Bırak beni canımı yakacaksın."
Sesini çıkarmadan uykuya yine dalmıştı.Bende o sırada üstümü değiştirmek üzere kıyafetlerimi çıkaracaktımki o anda zil çaldı ve Boran zilin sesiyle uyandı.
"Bakma Boran!"
"Uuf tamam ben kapıya bakarım."
"Hayır sen bakma ben bakarım."
Kapıyı açtığımda bana gönderilen bir çiçek vardı.Gönderen kişiyi sorduğumda ise Boran Demir demişti.Üzerinde de kırmızı kadife bir kutu vardı.Kutuyu açtığımda ise içinde yüzük vardı.Sakin kafayla yüzüğü masaya koyarak evden çıktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar
General FictionYa şimdi ne olacaktı? Biz diye bir şey yoktu artık.Başımdan geçen olaylardan en güzeliydi heralde.Kim istemezdi ki sevdiği adamdan çocukları olsun!? Benim öyküm buraya kadarmıydı? Hayır...Hayır burada bitmemeliydi.Benim hikayem daha yeni başlıyordu...