Mucizevi Bir Dünya (Miraculous) [Tamamlandı]

Mucizevi Bir Dilek

İlk bölümlerdeki yazım yanlışlarım için özür dilerim, sonraki bölümlerde düzelttim ve kitabı düzenlemeye aldığımda da hepsini düzelteceğim. Teşekkürlerr!

Yine o güzel günlerden biriydi. Evet, bugün Miraculous'un yeni bölümü çıkıyordu. Bölüm gece 11'de çıkıyordu ve saat daha gece 10.30'du. Ben de bölümün çıkmasını beklerken biraz Instagram'da takılmaya karar verdim.

(Bu sırada ben Elita Berthe Marvel. Babam Fransız annem Türk. Babamın işi nedeniyle ben Fransa'da doğar doğmaz Türkiye'ye gelmişiz. O zamandan beri Türkiye'de yaşıyoruz. Bu yüzden çift vatandaşlığım var. Tatillerde Fransa'ya gideriz. Babam Fransız olduğu için normal derecede Fransızca konuşabiliyorum.)

Bölümün çıkmasına 5 dakika kala gözüm yeni atılan bir gönderiye takıldı. Gönderide şöyle yazıyordu. '150 yılda bir kayan miraculous, bizim dilimizde mucize olarak adlandırılan mor renkli yıldızın bizim saatimize göre gece 11.30 ile 12.30 arası kayması bekleniyor. Yıldız çok parlak olduğu için yıldızın kayması ülkemizden de çıplak gözle gözlemlenebilecek. Eski zamanlarda bu yıldızın kayarken bir kişinin dileğini yerine getirildiğine inanılırdı. Hala buna inanan kişiler dilek dilemek için dışarı çıkmış durumda. Kim bilir belki birinin dileği kabul olur.'

Bu gönderiyi de okuduktan sonra internetten bölümü izledim. Bölüm bittikten sonra yarım saat kadar da fanartlara ve bölümden alınan screenshotlara baktım. Uykum geldi ve zaten bölümü beklerken pijamalarımı bile giydiğim için hemen yattım. Uykuya dalmadan önce aklımdan şunlar geçti. Keşke miraculous dünyasında olsaydım da Uğur Böceği ve Kara Kedi'ye Hawk Moth'un kim olduğunu söyleyip kazanmalarını sağlasaydım. Daha sonra kimliklerini öğrenip mutlu olurlardı ama böyle bir şey imkansız. O sadece bir çizgi dizi. Bu çok üzücü.

Elita'nın hesaba katmadığı bir şey vardı. İşte tam o anda miraculous yıldızı kaymıştı ve Elita'nın dileğini gerçekleştirmek için seçmişti. Mor ışığıyla parlayarak bu mucizevi dileği gerçekleştirmişti. İşte ne derler bilirsiniz. Ne dilediğine dikkat et...

Uyandığımda alarmımın çalmadığını fark ettim. Okula geç mi kaldım. Bir dakika. Burası benim odam değil! Burası bir hastane! Buraya nasıl geldim. En son uyumuştum. İçeri bir doktor girdi.

D(oktor): Hastamız uyanmış.

Gözüm açık uyuyor olamam herhalde. Bir dakika o Fransızca mı konuştu? Ben de Fransızca cevap vermeliyim galiba.

E(lita): Ben buraya nasıl geldim.

D: Yaşlı bir adam sizi getirdi. Kendinizi iyi hissediyor musunuz?

E: Evet gayet iyiyim.

Doktor değerlerimi kontrol etti.

D: Evet gayet iyisiniz. Taburcu olabilirsiniz. Hastanede kaldığınızdan taburcu için bu belgeleri doldurmalısınız.

E: Tamam. Beni getiren yaşlı adam hala burada mı?

D: Evet bir saattir sizi bekliyor.

E: Onunla konuşabilir miyim lütfen?

D: Tabii ki. Ben onu çağırayım.

İçeri bir adam girdi. Bir dakika, bir dakika bu kişi Master Fu!

E: Master Fu!?

M(aster Fu): Adımı nerden biliyorsun genç kız?

Birden ağzımdan çıktı ne yapayım? Master Fu'nun burada ne işi var? Burada gerçekten garip şeyler oluyor.

E: Uhm, şey doktor söyledi! Evet evet doktor söyledi. Şey ben buraya nasıl geldim acaba?

Çok fazla bir dakikanızı aldım ama bir dakika eğer Master Fu buradaysa o zaman... EVET KARA KEDİ VE UĞUR BÖCEĞİ DE BURADA OLMALI!