Adsız Bölüm 5

157 9 3
                                    


Taksiye binmek istemedim yürümeyi daha çok seviyordum saate baktığım da 18:23 olmuştu. Gerçekten yorulduğumu hissettim eve gidip direk çay yaptım. Çay demini tutmuştu, bardağımı doldururken kapı çaldı kapıyı açtıktan sonra Ahmet;

''Ne haber gizemli adam''

diyip içeri girdi. Seviyordum Ahmet'i gerçek bir dosttu benim için ve ben içeriye davet etmeden içeri girmesi hoşuma gidiyordu, sonuçta sizi seven insanlar ve sizin sevdiğiniz insanlar davet beklemez. Ahmet 1.75 boylarda esmer, saçları seyrek ve daima sağa yatıktır, bira tarzı göbeği olan samimi biriydi. Çocukluğumuz beraber geçmişti iş hayatımız, okul hayatımız ve hatalarımız hepsi aynıydı. Boncuk gibi gözleri vardı simsiyahtı coşkulu bakardı her zaman

''Ne haber Çınar bey yüzünü gören cennetlik''

''Sen cennete gideceğini inanıyor musun gerçekten Ahmet''

diyip gülümsedim

yaklaşık 5 saniye düşündükten sonra

''Cennete gitmek isteyen kim oğlum tüm tanıdıklar cehennemde''

dedi ve ikimiz de ağzımız da ki çayı püskürttük gülmekten. Gülmemiz bittikten sonra Ahmet lafa girdi

''Eee Çınar bey konuş ne yaptın?''

Şöyle geriye yaslandım çay bardağını avucuma alıp bir çocuğun gökyüzüne bakması gibi pencereden dışarıya baktım aklıma dün gece geldi belki de rahatlamam için bunu birine anlatmalıydım ve bu kişi de Ahmet'ten başkası olamazdı. Derin bir nefes aldıktan sonra çayımdan bir yudum aldım ve Ahmet diyip olayı anlattım. Tabi Ahmet kara gözlerini kocaman açıp hayretle beni dinledi

''Vay be kahraman demek kız için atladın işte seni bu yüzden seviyorum insanları seviyorsun. Ee nasıl bulacaksın kızı? Koca İstanbul belki de İstanbul'dan gitmiştir belki de intihar et...''

hemen araya girdim

''Aynı sorular benim kafamda da var Ahmet diliyorumki bunlar olmasın onu görmesem de olur ama yaşıyor olmasını çok istiyorum.''

Dediğimi onaylarcasına başını salladı. Boş bardağını elinden aldım tazelemek için ayağa kalktım,

''Dur doldurma kalkıyorum yengen evde yalnız, saatte geç oldu zaten müsaadeni isteyeyim.''

''Tabi kardeşim selam söyle yengeye.''

'Ahmet ayakkabısını giyerken;

''Hiç kusura bakma söyleyemem, gel kendin söyle. Ne zamandır gelmiyorsun valla çok kızgın sana. ''

''Haklısın''

diyip gülümsedim

''Ben her zaman haklıyım Çınar Bey''

diye bağırırken merdivenleri iniyordu. İçeri girip kendime bir bardak çay daha doldurdum yerime geçip kitabı tam okuyacakken telefon çaldı isim gözükmüyordu aklıma Aman geldi yarın ki gezi için arayacaktı.

''Efendim''

''Çınar bey rahatsız ettim ben Aman yarın 8 de Eminönü iskelede buluşalım mı?

''

''Tabi uygundur bana''

''

Peki İyi geceler dilerim''

diyip kapattı telefonu. Epey geç olmuştu duş alıp yatağıma geçtim tabi aklıma yine o kız geldi onu bugün görmeyi gerçekten istiyordum. Alarm sesiyle uyandım 1 saatim vardı buluşmamıza, kahvaltı yapıp çıktım. İskeleye gittiğim de 8 olmasına 10 dakika vardı, banka oturup denizi izledim. Sabah saatlerinde ve gece denizi izlemeyi seviyordum. 20 dakika sonra Aman, beraberinde 8 kızla geldi. Aman beni görünce mutlu oldu galiba gelmeyeceğimi düşünmüştü.

Söz VermiştinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin