Yazardan ;
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan kadın kendini sahilin karşısında bankta otururken bulmuştu. Ankara'nın bu soğuk havası âdeta kadının içini ürpertiyordu. Soğuk havaları sevmesinin tek nedeni ise kendinin var oluşunu ve özünün hiçbir zaman unutturmamasıydı.
Tam iki yıl önce mesleğini eline almış olan Pamira Esen sevdiği ailesini İstanbul'da bırakarak Ankara'ya yerleşmiş ve hayatını güzel bir düzene sokmuştu. İstediği mesleği kazanmış ve güzel bir hayat sürdürüyordu fakat eksik olan bir şey vardı. Çok çabuk sıkılıyordu kadın herşeyden. Zaten ailesinden ve çevresindeki arkadaşlarından sıkıldığı için bu şehire taşınıp bir hayat kurmamış mıydı? .
Suyun taşlara o kadar özenle vuruşunu seyreden kadın birden eski anıları gözünün önünde canlandı . Ablasıyla olan kavgalarını , erkek kardeşinin onu çok çabuk sinirlendirip hemen gönlünü almasını , küçük kız kardeşinin ona olan ufak merhametini , babasının her gece ondan istediği ufak işlerini ve annesinin ona hem kızıp ardından gösterdiği o güzel sevgiyi özlemişti. Bunlar aklına geldikçe burukça gülümsedi kadın.
Havanın git gide soğuk olmasına alışmıştı kadın. Hemen gözlerini kapatıp o temiz havayı içine binlerce kez çekip elhamdülillah diye inletti tüm uzuvlarını. 'Bu nasıl mükemmel bir kainat' diye geçirdi aklından kadın. Bu zamana kadar başına hiç kötü bir olay yahut kötü bir zaman geçirmediği geldi . Herkes küçücük olayları büyütüp önüne dert diye çıkarıp isyan etmelerine anlam veremiyordu. Derdi verenin Allah olduğunu bilmesi ve yine dermanın da onda olduğunu biliyordu.
Bu yüzden hiç bir zaman isyan etmemeye dikkat etmişti kadın. Onun tek derdi sadece hayattan ve insanlardan çok çabuk sıkılmasıydı. 20 yaşına gelmesine rağmen yine de bu kötü huyunu asla terk edemiyordu hücreleri. Aklında ailesinin varlığını düşünmeye devam ettikçe onları daha çok özlediğini fark etti kadın. Zaten üç yıldır Ankaradaydı. Sıkılmamış mıydı?
Aklına gelen sinsice fikrine gülümsedi kadın. 'Neden olmasın dedi tüm hücrelerine, git ve burnunda tüten aileni ziyaret ederek güzel bir sürpriz yap' bunları düşündükçe daha çok gülümseyerek karşısındaki şaheseri izlemeye koyuldu.
Bir kaç saat sonra evine ulaşan kadın güzel bir kahvaltının ardından otogarın yolunu tuttu. Otogara vardığında taksiye ücretini ödeyip bir bilet almaya koyuldu. Akşam 7 için bilet alan kadın tekrar evine dönmeye karar verdi.
Aklına gelen güzel bir fikir ile bir mağazaya girdi ailesine mükemmel hediyeler alabilirdi. Hem zaten daha 2-3 saati vardı. Önceliği erkek kardeşi Buğra oldu hemen ona bir Galatasaray forması alıp ismini yazdırtmıştı . Sıra ile tüm ailesine hediyeler alıp parasını ödeyip eve geçmişti kadın.
Yorulduğunu fark ettiğinde kısa bir duş alıp saçlarını kurutmadan açık bırakıp doğal yollardan kurumasına izin vermişti. En sevdiği renk sarı olduğu için sarı bavulunu yatağının üzerine koyup fermuarını açıp bavula giyebileceği kıyafetleri düzenlice yerleştirmişti. Herşeyini hallettikten sonra evini kontrol edip evden çıkmıştı.
Çağırdığı taksiciyi kapının önünde görünce gülümsedi ve bavulunu adama uzattı adam vakit kaybetten bavulu bagaja yerleştirip kapısını örttü. Genç kadın son kez evine bakıp Ankara'nın soğuk havasını tekrar içine çekip arabaya bindi. Yolculuk onun için başlamıştı bile. Otogora yaklaştığını anlayınca ücreti ödeyip arabadan indi kadın.
Onunla beraber inen taksiciden bavulunu alıp teşekkür etti, taksici baş selamı verip arabasına binip uzaklaştı. Kadın bineceği otobüsün önüne gelince bavulunu verip yerine oturdu. Kulaklıklarını takıp Ankara'dan uzaklaşmasını seyre daldı.
6 saatlik yolculuğunun sonuna varan kadın kendini tekrar bir takside evine gitmeyi dört gözle beklerken buldu. Aşırı derecede bir heyecana kapılmıştı ama neden olduğuna bir anlam veremiyordu. İçinden aileni göreceksin diye diretsede huzursuzdu kalbi.
Evinin önünde inince yıllarca yaşadığı binayı inceledi bir süre, gülümsedi. Yaşadığı tüm anıları gözlerinin önünden film şeridi gibi gidip geldi. Kendine gelmesini hatırlattı hemen beyni. Merdivenlerden bavulunu sürükleyerek çıkarıp kapısı açık olan binaya giriş yaptı. Asansörü 4. Katta görünce hiç şaşırmamıştı . Burada yaşadığı yillar boyunca hep asansör 4. kattaydı.
Asansör geldiğine dair bir ses çıkarınca kadın kapısını açıp bavuluyla birlikte 2. Katın düğmesine basıp yukarı çıkmasını beklemişti. O sırada ise arkasındaki aynada kendini inceleme fırsatına varabilmişti. Uzun boyu ile orantılı bir kilo aya sahip bir vücudu vardı. Gözleri iri açık kahve renklerine sahipti, dudakları normal bir dolgunluğa armağandı. Kısa kahve saçlarıyla yüzüne yakışmayan tek kusuru burnuydu. Estetik yapıp ameliyat olabilirdi ama Rabbinin ona verdiği kusuru yok etmek istemiyordu.
Uzun bir süre sonra 2.kata vardığının farkına gelince hemen kapıyı açıp indi. Bavulunu yanına alıp kapının zilini basıp beklemeye başladı. Kadın aşırı derecede heyecanlıydı. Yüzünde kocaman gülümsemesiyle kapının açılmasını bekliyordu. Kapının açılmasıyla yüzündeki gülümseme yok olmuştu kadının. Tüm hücreleri yine isyan bayraklarını kaldırmaya yeltenmişlerdi...
《Merhaba arkadaşlar bu benim 2. Kitabım farklı oluşunu yadırgamadan okumanızı umuyorum. Şimdiden tüm okuyucalarıma beni destekleyecekleri için içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sağlıcakla kalın.》
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAMAR
ChickLitFarklı bir kadının , ruhsuz ve kalpsiz bir adam ile hayat hikayesini buluşunu konu edinen sıradan bir kitaptır.