Babamdan zar zor izin almıştım. Biliyordum ki her dakika konumumu takip edecekti. Nedense hiç gidesim yoktu ama arkadaş edinmem gerekiyordu. "Delirmemek için!"
Saat tam18:56 da bir motor sesi duydum. Mert! Babamın verdiği izini tehlikeye atacak bir tavırla binaya girdi. Kapıyı çaldı, babam açtı. "Daha hazır değil." dedi babam. N'oluyo ya! Hazırım ben. Ama yine de aynaya uzun süre bakmayı tercih ettim. Sonra odamdan çıktım ve babamgilin bulunduğu balkona çıktım. "Ben hazırım." . Tipik ben tam bileklerimde biten bir tayt ve göbeğimi birazcık gösteren mavi uzun kollu sweatshirt giymiştim. Saçımı arkadan toplayıp mavi şapka takmıştım. Mert "Ben yoruldum ya her gün aynı tür şeyler.. Bi şort , bi etek giy artık Tuana !" "Sa-na-ne." Kimse giyimime laf edemez. Tabi ki de bana "BAL" diye hitap edecek kişiyle tanışacağımı bilmiyordum bunları yaşarken.
Binayı indik Mert'in siyah ve kocaman motoruna binip uzaklaştık evimden. Şehrin çıkışına doğru bir kamp alanına gittik. Bütün 11.sınıflar buradaydı. Benim ne işim var burda. Mert'e sorsaydım keşke kimler olacağını. Bir çoğu kenarda köşede yiyişmekle meşgul liseli topluluğunun karşımda bulunuyordu. Alana girince pek de meşgul olmayan kızlardan çoğu bize baktı. Nedeni ben değil Mertti . 180cm boyunda ve kas kütlesi yağ kütlesine bin basan , en kibar tabirle " Tağğşş!" Olan canım arkşıma bakıyorlardı. Hiçbirini iplemeden ateş başına doğru gittik.Kızlı,erkekli grubun yanına yaklaşınca elinde gitar olan ,yakışıklı sayılmayan , boyu 1.92 civarı ,geniş omuzlu ,ama garip şekilde pek de dikkat çekmeyen çocuk şarkı söylemeyi bırakıp Mert'e bakarak " Hoşgeldin başkan."dedi. Mert eyw der gibi baş salladı. Adının Egehan olduğunu öğrendiğim gitarlı çocuk biz yerimize oturana kadar sesini çıkartmadı. Tam karşısına oturmuştuk. Yerimize yerleşince 10-15 saniye şapkamı düzeltirken beni izledi. Sonra Mert'e "Tanıyor muyuz bu garip kızı ?"diye sordu. Mert " 9'lardan Tuana ."dedi. Egehan (gitarlı çocuk) bana "Bu domuzluğu ben de yapayım mı ?"diyesi. Ne domuzluğu der gibi bakış attım . "Adının şarkısı.." dedi. Gülümsedim . Yoksa bana şarkı mı söyleyecekti. Nasıl ya. İyi de onun sandığı gibi herkes bana Levent Yüksel-Tuana şarkısını söylemiyor ki . Bana o dakikaya kadar sadece babam söylemişti o şarkıyı.
Çok zor bir şarkıyı mükemmel okumasını beklemiyordum ki mükemmel de söylemedi. Ama o benim gözlerimi şapkadan dolayı pek göremese de ben onun sürekli bana baktığını görebiliyordum. Şarkı bitişinde -beğendin mi- der gibi baktı. Şapkamı biraz kaldırıp en güzel tebesümümü attım ona. Sıradaki şarkı seçimleri ;Ah , Oy Beni Vurun Vurun en son da kapanışı Vazgeçtik Biz'de ile yaptı. Saat 20:00 civarlaıydı . Birkaç içecek içtikten sonra Mert'ten beni eve bırakmasını istedim. Eve geldim, duş aldım, en sevdiğim battal boy pijamalarımı giyip yatağıma fırlattım kendimi . Tam uyuyacakken aklıma onca güzel alımlı kız varken neden bütün gece bana bakmıştı? Niye adıma şarkı söylemişti? Ve bunlara benzer bir sürü soru geldi.
Neden benle ilgilendi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlişki durumu ; gök gürültülü sağanak yağışlı
Teen FictionBizim sıradan başlayan hikayemiz