AHLAKSIZ HAYATLAR

"GÖZYAŞLARIM"

mutsuz olmakla,mutlu olmanın

arasında biyerde kaybolup gitmekten korkuyorum...

-ENES-

yorgunluk belkide hiçbirşeydi nehirle yaptığımız okadar çok işte bile yorulmuyordum şimdi onu tekrar kazanmaya çalışırken yoruluyor olmam gerçekten hiçbirşeydi ona hiç dokunmamıştım çünkü yanında huzurluydum ve böylece yaptığımız herşey anlam kazanıyordu. yeniden bunun düzeni sağlanmalıydı fakat bu sefer önümdeki engel ateş özdemirdi buraya gelirken onun hakkında çok bilgi almıştım zaten hazırlıklıydım hollandada büyük bir çete işine grip yüklü bir parayla güçlü bir şirkete ortak oldum sefer beyin sürekli sorun yaşadığı rüştü arınçla bir anlaşma sağladım ve köprü inşaatına şirketimizide ortak ettim böylelikle önce alt tabakadan işe dalıcaktım elbetteki tek sebebi nehir değildi benimde kendime göre çıkarlarım vardı ve bu yolda duygularımla yürüyemezdim bu zamana kadar öğrendiğim en güzel şey duygularını belli edersen kaybedersin olmuştu....

-SU-

yorgunluktan ölüyorum dizlerimin dermanı kalmadı yani öküz bu çocuk ya eziyet etmek için daha iyi bir yol bulmalıydı.

SU-bahçıvan yokmu heyyyyy???? 

onbir oniki yaşında bir çocuk koşarak yanıma geldi. nefes nefese kalmış hali beni güldürmüştü mavi gözlü esmer çok tatlı bir çocuktu.elimdeki keseri ona doğrulttum biraz geriledi.

MEHMET-abla ateş abi diyorki sesim oraya ulaşmıyor galiba arkadaki otlarıda yolsun orayada biber dikilicekmiş.

SU-söyle o öküze çok biliyorsa gelsin kendi yapsın.

MEHMET-ablayaaaa alınmassan bişey sorucam sen niye sonunu bildiğin bir iddaya giriyosunki yani ateş abi bu eninde sonunda acısını çıkarır.

SU-bana bak gel lan buraya... çocuk kahkaha atarak geldiği gibi kayboldu. haklıydı ama asıl salak olan bendim pastanın intikamını böyle aldı hani ben kim bilardo oynamak kim iki üç gün önce orman kaçkınıyla bir iddaya girdim ve kaybettim birde üstüne çok güzel oynarım demiştim hadi be ordan hayatımda oynamadığım birşeyi nasıl iyi oynayabilirim yok yok bana birşeyler oldu zaten hala aynı evdeyiz hayatımın en boş dönemini yaşıyorum.

SU-en azından kazsaydınız burayı ya allahın cezası bu çok ağır bir ceza....

önüme dönüp işime devam etmeye karar verdim asla kıçını kaldırıpta yardım etmezdi çünkü uyuzdu çünkü öküzdü hakettiği bir sürü şey daha vardı.

biranda gözyaşlarıma engel olamadım deli gibi ağlamaya başladım sinirlerim iyice boşalana kadar ağladım ne oluyordu bana neler yaşıyordum böyle....

-ATEŞ-

bahçeye göz gezdirdim hava muhteşemdi ve uzandığım şezlong müthiş derecede rahattı nehir elindeki dergiyi bırakıp bana döndü.

NEHİR-fazla abartmadınmı kıza yazık.

ATEŞ-benimle boy ölçüşmeye kalkmasaydı oda kızım ben onun kadar küstahını görmedim ne bu hava hiç anlamıyorum dünyayı ben yarattım havasında.

NEHİR-bu kadar üstüne gitmen doğru değil yaşadığı şeyler patlak verdiğinde  görürsün.

omuzlarımı silkip gazeteye odakladım tabi bunada odaklanmak denirse nehir aklımı karıştırmayı başarmıştı amacıda buydu zaten beni yumuşatmak.