GÖLGELER IŞIK OLUNCA

12 0 0
                                    

Zaman ve mekân bilinmezken bilecek ve hissedecek hiçbir şey yokmuş; çünkü her yer karanlıkmış. Sonra aniden bir ses duymuş sanki yüreğinden gelen; kelimeleri en saf ve içten duygular olan…

- İster misin sana gözler verip varlık âlemlerini göstereyim? 

O gölge adam hemen anlayamamış çekinerek demiş ki:

- Ancak sen bildirirsen bilebilirim var olmak ne demekmiş ruhumu adını koyamadığım bir sevinçle aydınlanmış hissediyorum.

Deyiverir hal diliyle kendi iç sesiymişse güçlü olan bu varlık ve yokluk âlemlerini kuşatmış olan zata minnet dolar. El yordamıyla yüzünü arar öpmek için ve yüzünü sürmek için…

Fakat o da ne! Birden gölge adam kuvvetli bir çekilişle dev bir hortumun içine düşer ve dönerek savrulmaya başlar. Sonra akılların almayacağı bir ışık; tarifsiz bir enerji ismi konulmamış anlamlardan ibaret ruhunu yakalayıverir. Gözlerini açtığında bir bulutun içinde her yanından büyük bir gürültüyle akıp durmakta olan yıldırımları görür. İlk kez karşılaştığı bu olay karşısında son derece heyecanlanır. Artık varlık âleminde bir gözdür bedeni olmayan. Birden kendini gökten yere düşmekte olan bir yağmur damlasının içinde bulur. Her yer ışık olunca kendisine verilmiş yepyeni gözleri kamaşır. Bir gökkuşağından aşağı doğru kaymakta içi türlü renklere bürünmektedir. En sonunda siyah derin bir kuyuya düşer. 

Bir bakar ki kuyuda kendi gibi olan pek çok arkadaşının yanındadır. Burada kendisi gibi yüzlerce damlanın içine gizlenmiş eskiden sonsuz boşlukta gölge olan dostlarını görür. Hepsine gözler verilmiştir. İçleri kıpır kıpır bir o yana bir bu yana zıplayıp dururlar. Işığın ve kayganlığın coşkusunu çıkarırlar sudan ellerini birbirlerine vurarak oyun oynarlar. 

Çok geçmeden bir kova atılır kuyuya ve çekilir yukarı doğru. Sonra tertemiz bir bardağa konup içilir bizim gölge adam. Ve yeniden karanlıkların içine düşer. Büyük bir çalkantı ve sele kapılır. Korkarak eskiden içinde duyduğu o sese yalvarır hal diliyle. 

- Ey beni karanlıktan aydınlığa çıkaran bana su damlasından bir beden veren! Çevremde ne oluyor bilmiyorum. Muhteşem bir âlemde idim arkadaşlarımla coşku içinde oynuyordum fakat birden bu karanlık yere düştüm. 

O ses:

- Seni yeniden karanlıktan aydınlığa çıkarayım bu sefer eskiden verdiğimin bin mislini vereyim mi ? 

Gölge Adam:

- Sen ne cömert ve iyisin. Ne sevgilisin. Fakat bu nasıl olacak çıkış yolu görünmüyor ki

O ses

- Sana bir at vereceğim öyle ki yüz binlerce at içinden en güçlüsü senin olacak ve seni nimetlerin kaynağına taşıyacak. 

Gölge Adam

- Fakat ben sahipsiz kalırsam sen vermezsen öğretmezsen ben nasıl bilirim?

O ses;

- Seni buraya biz ulaştırdık geriside bizim yapacağımız bir iştir. Çıkınca nimet yurdunda bir melek göreceksin. Merak ettiklerini ona sorabilirsin. O seni canı pahasına her şeyden koruyacak sana eminlik verecek ve asla terk etmeyecek.

GÖLGELER IŞIK OLUNCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin