Bölüm(9)

3.1K 192 28
                                    

Anlamadığım bir nedenden dolayı 9.bölüm silinmiş.
Çok sinirliyim önceki gibi bir bölüm olur mu bilmiyorum fakat elimden geleni yaptım...
*
Tam tamına 1 hafta olmuştu ama o hala komadaydı. Benim olmam gereken yerdeydi.
Gözünü kırpmadan önüme atlamasının yanında sanki olacak her şeyi biliyormuşçasına davranmıştı. Hayatımda yaşanan garip olayları düşünmeye zaman bulamıyordum onu düşünmekten.
Arkadaşları , abisi herkes uyanmasını bekliyordu ama doktorlar iç açıcı şeyler söylemiyorlardı. Benim yüzümden bu haldeydi. Değer verdiğim herkesi kaybetmemde benim lanetimdi..

Aybars çökmüş bir halde yanıma kendini bıraktı.1 haftadır kimseyle konuşmuyordu.Sadece ölü gibi Asenayı izliyordı camın arkasından tıpkı benim gibi..

"Ona kötü davrandım Faris"dediğinde yutkundum.
"Babamızın kendine sevgili yaptığını öğrendiğinde bana söylememe sebebi üzülmemdi ama benim taş kafam onu benden bir şeyler sakladığı için suçladım ve çok ağır konuştum."dedikten sonra gözündeki yaşı sildi.Dakikalardır kendime tekrarladığım şeyi dile getirdim."Merak etme Asena çok güçlü bir kız biz ona haksızlık etmiş olsak bile o yinede tekrar yanımıza gelecektir her şey eskisi gibi olacak"dediğimde kaşlarını çatarak. "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"dedi kısık sesle.
Asenanın olduğu bölüme doğru koşan doktorları gördüğümüzde hızlıca ayağa kalkıp odadan çıkan bir doktoru durdurdum."Bir şey mi oldu?"dediğimde doktor terlemiş alnı ve yorulmuş gözleriyle bakarak.

"Hastanın kalbi durdu"

Ben Asena Karay.
Sevdiğim adam için ölmüştüm.Ve şuan sessizlik içindeydim tek başımaydım.Huzura ermeyeceğimi biliyordum fakat böylesine yalnız olmayı...
Etrafımda siyahlık beni kendine çekiyordu sanki.
Sonsuz karanlığın içinde bende bir diğer karanlıktım sanki.
Ne zaman buradaydım bilmiyordum ve zaman anlamı sanki yavaş yavaş yok oluyordu.Benimle birlikte.
Siyahlığın ilerisinde gördüğüm ateş ile oturduğum yerden ayağa kalktım.
Bana doğru gelen devasa Ateşle yıkanmış Anka Kuşu ile içim titredi resmen.O kadar ihtişamlı ve güzeldiki..
Bana doğru yaklaşarak önümde durdu.Ve zihnime bir ses aktı.'Kraliçem..'
'Size Krallığınızı ait olduğunuz yeri gezdirmeme izin verin.'diyerek dizini yavaşça kırdığında sırtına çıkmamı ister gibi bakıyordu.
Bende onun bu isteğine uyarak üstüne atladığım gibi başka bir diyara geçiş yapmıştık sanki.
Gök yüzünde yol alırken 'Ben Phoneix sizin emrinizde olan bir yaratığım.'
"Pekala Phoneix bana ne oldu?"dediğimde "Öldünüz Kraliçem.Fakat küllerinizden tekrar doğacaksınız."

O an Aybars'ın üzüntüsünü düşünmek bile istemedim.Ve yavaş yavaş ortaya çıkan terk edilmiş ihtişamlı ülkeye baktım."Burasıda neresi?"
"Pretus.Ülkeniz.Yıllar önce olan savaştan sonra bu halde sizi bekliyor."

Bir süre daha gökyüzünde dalgalandıktan sonra değişen hava ile bakışlarım tekrar gökyüzüne döndü fakat gökyüzü yoktu karanlık ve ateş vardı.Ama en az önceki yer kadar kendimi evimde hissediyordum bu garipti..
'Burasıda size ait olan diğer bir yer Kraliçem.Siz yeraltının ve yerüstünün tek Kraliçesisiniz.'dediğinde artık iki yerdede değildik."Bir başkasının bedeninde olacaksınız.Ve bir süre o bedende kalmak zorundasınız Kraliçem."
Phoneix karşımda bana bakıyordu.'Artık gitme vaktiniz geldi.Söyleyeceklerimi aklınızdan çıkarmayın Kraliçem.Kimseye güvenmeyin kendinize bile.'

Ve karanlık.

Gözlerimi açtığımda ise bileğime bağlı olan serumlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi.
Daha sonra ise bana endişeyle bakan tanımadığım insanlara baktım. Ne tepki verceğimi kestiremiyordum.
Hafifçe doğrulurken ağrıyan bileklerime indi gözlerim.
İntihar mı etmişti?
Bu bakışlar şimdi anlamlı gelmeye başlamıştı
40'lı yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim genç bir kadın yanıma yaklaşarak sarılarak ağlamaya başladı.Özür dilerim Adinam. Seninle daha çok ilgilenmeliydim.Affet annem affet."dediğinde sarıldığı andan itibaren put gibi kalmıştım. Anne.. İşte bu benim en zayıf noktamdı.
Ellerim titreyerek kadının saçını okşarken çatallı sesimle konuştum.
"Merak etmeyin iyiyim."

Kara Kraliçe 1: KaraKanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin