0.2

12 2 5
                                    

Akşam olmuştu, Sara beni bir saat önce arayıp En yakın arkadaşlarını eve çağıracağını söylemişti.

Cevabım "Evet, tabikide, gelebilirler."
Fakat istekli değildim. Arkadaş ortamında bulunmazdım. Bana acı veriyorlardı. Kalbime, beynime ve diğer duygu besleyen hücrelerime. Onların bebekken daha masum olduğunu düşünürüm hep. Ama büyüyünce sadece gözlerini boyuyorlardı. Kimisi çeşitli adamlarla yatardı kimisi Barın ünlüsü olurdu kimisi kötülük ederdi. Dünya değişmişti. Dünyada güveneceğim bir insan bile kalmamıştı oysaki. Sıkıcıydı. Hayatta olma sebebim insanlar acılar sıkıcıydı.

Oturduğum kahverengi tonda olan deri koltuktan kalmıştım. Ne şans ama. Kalkmamla birlikte zil çalmıştı. Kapıya yönelmiştim.

Kapının kolunu tutup açtığımda Sara önde arkasında 4 erkek 3 kız vardı.
Saranın elindeki poşetler dikkatimi çekmişti. Daha dikkatli baktığımda hepsinin içki olduğunu görmüştüm.

"E hadi Amanda, bizi içeri almicakmısın?"

Daldığım bira poşetinden kafamı acemice kaldırmıştım.
Kapıdan çekilerek geçmelerine izin vermiştim. Anlayamadığım, saraydı. Acısını neden bu kadar çabuk unutmuştu. Bu benim için iyi bir şeydi fakat mutlu görünmesi, bana göre garipti.

Sara ve arkadaşları eve girdiklerinde gözlerimi hiçbirinden ayırmamıştım.

Yeri ve zamanı değil biliyorum fakat ben saradan büyük değilim. Hepiniz beni ablası sandınız fakat tam tersi ben onun kardeşiyim. Sadece ona lafın gelişi kardeşim derdim.

Herkes ayrı bir koltuğa oturmuştu. Poşetin kıvrılma sesi deri koltuktan çıkan sesler ve insanların sesi çok rahatsız ediciydi. Bu şey işkenceydi benim için insanların arasında durmak, onlarla konuşmak.
Sıkıcı ve rahatsızdı.

"Amanda? Gelsene?"

"Şey ben odama çıkıyorum siz takılın."

Acele ederek odama çıkmıştım.

〰️〰️〰️〰️〰️

Boş fakat boğuk seslere karışmış odamda duruyordum.
Aşağıda Sara ve arkadaşları gülüyor, bazen tiksindiğim cinsel içerikli şeyler konuşuyorlardı. Bu mide bulandırıcıydı.

Salonu dağıttıklarından yüzde yüz emin olsamda orayı sata değil ben topluyorum. Bazen saranın beni sevip sevmemesi konusunda farklı şeyler düşünüyorum. Fakat bunun sonucu beni sevmediğini belli ediyor. Önden konuşmama rağmen bu doğru kaynak bu.

Yatağımın köşesine oturup öylece siyah olan duvarlara bakıyordum.

Bir kaç dk sonra kapımın açıldığını görünce kim olduğuna bakmıştım. Kapıda karşıladığım erkeklerden biriydi.

"Bir yeri mi arıyorsunuz?"

"Evet, şey eee tuvalet onu bulamadım."

Dudaklarımı kıvırıp derin bir nefes almıştım. Fazla beklemeden ayağa kalkıp çocuğun yanına yürüdüm.

"Ben size göstereyim."

Yanından geçip yürümeye başlamıştım. Arkamdan geldiğini hissediyordum. Benim ayak seslerime onun ayak sesleri katılmıştı.

Vardıktan sonra arkamı çocuğa dönüp yüzünü incelenmiştim, yakışıklıydı fakat benim için bir şey ifade etmiyordu.

"Burası, eğer bir şeye ihtiyacın olursa ben buralardayım."

Yanından ayrılmak için adım atıcağım sırada Kolumdan tutup beni tekrar önüne çekmişti.

"Ismin ne?"

"Ben mi? Amanda."

"Bende John."

Sahtece gülümseyip gözlerimi onun gözlerinden kaçırmıştım.

"Ne güzel, tamam şey ben gidiyorum bir şeye ihtiyacın varsa söyleyebilirsin?"

"Sana ihtiyacım var!"

"Ne?"

▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️▶️◀️

〰️Bölüm sonu! Bu bölüm kötü oldu yaaa. Fikir verin banaaa~〰️

✴️Öplüdünüz✴️





⛓️Acının Tadı⛓️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin