Adamın içinde bastıramadığı bir sevinç vardı.Yıllar sonra döndüğü şehirin ona ne gibi yenilikler getiriceğini merakla bekliyordu.Yıllardır unutamadığı o mavi gözleri bir daha görme umudu vardı içinde.İnanıyordu onunla bir şansı daha olacaktı.
.
...
Sabahın güzel ışıkları genç kızın odasına vuruyordu. Kız büyük bir yorgunlukla gözlerini araladı. Vakit kaybetmeden odasında ki banyoya ilerledi ve işlerini halletti büyük dolabının kapağını açtığında cama doğru döndü ve şöyle bir dışarıyı süzdü. Mart aylarının sonlarındaydılar ve hava çok bunaltmıcak kadar sıcaktı. Genç kız küçüklüğünden beri vazgeçemediği, eteklere yöneldi. Siyah üzerinde rengarenk bulunan çiçekli bir etek, üstüne sade beyaz tişört, lacivert bir kolye, lacivert çanta ve lacivert şapkayla tamamdı.
Bugün dışarıda işleri olduğundan şapka lazım olabilirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun,ince parmaklarına lacivert bir oje sürüp kurumasını beklemişti. Sonra hafif bir makyajla tamamlamıştı. Saçlarını dalgalandırıp şapkasını taktı. Uzun topuklu, stilettolarını giyip aşağıya indi. Kısa bir şekilde bir şeyler atıştırıp salona ilerledi. Ve dosya çantasını alıp evden çıktı.
Rüya evden çıkarken Barlas, Rüya'yı gözetliyordu. Kızın yüzünü göremesede arkadan bile ne kadar zarif gözüktüğünü düşünüyordu. Taktığı şapkanın altından belli olan sarı saçları parlıyordu. Barlas bir gün o saçları okşarken ki halini hayal kurarken Rüya evinin önünden ayrılmıştı. Şirketine girince onu görenler selam veriyordu. Direk odasına girip koltuğuna kuruldu. Ve dosyalarını açtı. Hemen ardından gelen asistanı kapıyı tıklatıp içeri girdi.
"Günaydın Rüya Hanım."
"Günaydın Aslı."
"Bugün en son ki dava ile ilgilendiğiniz müvekkiliniz sizinle görüşmek istediğini söyledi.Önemli olduğunu ve kesin görüşüceğini söyledi. Bir saat sonra şoförü almaya gelicekmiş."
"Ben kendim gidebilirdim."
"Bende aynısını dedim ama kabul etmediler."
"Tamam başka."
"Ve yeni bir davacı geldi."
"Can ilgilenseydi."
"Can beyin şuan 3 tane ilgilenmesi gereken dava var. Başka alamayacağını söyledi."
"Anladım görüşmeyi öğleden sonraya alın."
Asistanı başını sallayıp odasından çıkmıştı. Can üniversiteden arkadaşı ve meslektaşıydı. Şirketi açtığında avukat olarak onu da yanına almıştı. Eskiden babası saygın biri olduğu için kısa sürede de şirketini büyütmüştü.
Şimdi ise gerçekten tehlikeli sularda yüzüyordu. Bu sefer ki davalı tam bir belaydı. Kendisi bir mafyaydı. Bir çok suçu olmasına rağmen hapse girememişti, bu sefer ki ise asılsız ihbardan dolayıydı. Ve bunu kurtarmak Rüya'ya düşüyürdu. Mafya tanınan bir mafyaydı. Normalde kolay kolay kimseye bir şey yapmazdı. Can yakanların canını yakardı. Aslında bir yerde de desteklemiyor değildi ama bunu sadece kendisi bilse de olurdu. Bu dava üzerine daha fazla yoğunlaşırken saatin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Asistanın bahsettiği şoförün gelmesiyle eşyalarını toplayıp çıktı.
