ARAF- 2

981 330 642
                                    



Herkese merhaba, yeni bölüm ile karşınızdayım. Yağmur altında gökyüzüne bakan kız fotoğrafı bulamadığım için beni affedin. İyi okumalar.

"Kontrolleriniz tamamlandı. Artık hiçbir sıkıntınız yok fakat kendinize dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın. Geçirdiğiniz şeyler kolay değil ve çok düşük bir ihtimal olsa dahi hayati riskiniz var. Pozitif bir hayat yaşamaya bakın. İyi günler Hazal Hanım." Doktoru pür dikkat dinliyordum. Artık eski Hazal değildim. Öncülüklerimin ne olduğunu, değeri kimlere vereceğimi çok iyi öğrenmiştim. 

Mazi artık acı değil, tecrübeydi benim için.

"Dediklerinize harfi harfine uyacağımdan şüpheniz olmasın Kemal Bey. İyi çalışmalar." Doktorla el sıkıştıktan sonra odadan çıktım. Pozitif bir hayat yaşamak eskiden çok zor olsa da şimdi öyle değildi.

O zamandan sonra ne oldu? Neler değişti? Az önce söylediğim gibi öncülüklerim değişti. Peki, akıllandım mı? Kesinlikle. Yaşadığım her şeyden mutlaka bir ders çıkardım. Dış görünüşümü değiştirdim. Kilo verdim, kendime yakışan çok güzel kıyafetler aldım, dövme yaptırdım... Kısacası kendime özenmeye başladım. Fakat en büyük değişimim ise doğup, büyüdüğüm yer olan İstanbul'dan ayrılıp yurt dışına taşınmaktı. Amerika'ya. Amerikalılara karşı hep bir sempati beslerdim ve Los Angeles de yaşamak da benim için heyecan vericiydi. Merve'nin de benimle aynı fikirde olmasıyla iyileştikten sonra ilk uçakla Amerika'ya gittik.

Merve bana sürpriz bile yapmıştı. Benim tedavi gördüğüm yıllarda Los Angeles'tan çok güzel bir ev satın almış, hem kendine hem de bana iş ayarlamıştı. İlk duyduğumda bunları kabul etmesem de Merve, bunların hepsini hoş geldin hediyesi olarak kabul etmemi ve kardeşler arasında şunun bunun lafı olmaz demişti.

Şirkete gitmeye karar verdiğim de saatin çok geç olduğunu fark etmemle eve doğru yürümeye başladım. Merve doktor olmuştu ve iyi bir hastanede çalışıyordu. Ben ise her zaman adaleti savunmak istemiştim. Kadınları, çocukları, yaşlıları, hayvanları... Onların haklarını savunup, korumayı kendime görev bilmiştim. Belki ailemde benim gibi düşünseydi böyle bir hayat yaşamak zorunda kalmazdım. Ülkemden kaçmazdım. Belki de olduğumdan çok daha farklı bir insan olurdum. Fakat hayal kurmakla her şey olmuyor değil mi? Onlar değişmiyor, ben değişmiyorum, dünyada ki diğer gaddar insanlar değişmiyor ya da işkencelere göz yumup, susan insanoğlu değişmiyor. Olasılıklar ve keşke dünyayı değiştirmeye yetmiyor. İşte bu yüzden avukat oldum. Olasılıkları, kesin sonuçlara; keşkeyi de 'iyi ki' sözcüğüyle yer değiştirmek için, dünyayı değiştirebilmek için avukat oldum. Bu, 'neden avukat oldun, kendini heba ettin' diyen insanoğluna cevabımdır. Telefonumun çalmasıyla kendi düşüncelerimden uzaklaştım. Arayan kişiyi tahmin etmeme bile gerek yoktu. Beni tek bir kişi arıyordu. O da Merve'ydi.

"Efendim Merve." Ses tonum ifadesizdi tıpkı eskiden olduğu gibi. "Neredesin Hazal? Saat kaç oldu umarım farkındasındır." Benim için endişeleniyordu, her zaman ki gibi. "Merak etme. İki sokak aşağıdayım. Geliyorum." Karşı taraftan bir mırıldanma geldikten sonra Merve rahatlamış bir sesle "Tamam ama dikkatli ol, seni seviyorum," dedi ve telefonu kapattı. Bu davranışına tebessüm etmiştim. Bana her zaman değerli olduğumu ve bana değer verdiğini hissettirirdi. Şahsen bu durumdan hiçbir zaman şikâyet etmedim aksine oldukça hoşuma gidiyordu. Eve gidene birkaç soruyla meşgul olmuştum. Yarın tamamen işime başlayacaktım. Düşünmesi bile insanı heyecanlandırmaya yetiyordu. Kendi kendime gülerken birden içime bir ürperti geldi. Sanki birisi tarafından izleniyormuş gibi. Vücudum etrafa bakma isteği ile dolup taşmıştı. Fakat bunu çaktırmadan yapmalıydım. Düşün Hazal düşün. Nasıl yapsam?

Buldum. Taşa takılıp düşme numarası yapabilirim. 'Boşuna kuruntu yapıyorsun. Kimse seni izlemiyor.' İç sesimin söylediklerinin doğru olduğunu düşünsem de vücudum bunu desteklemiyordu. Kaldırımdaki taşa ayağımla vurmaya çalışırken kendimi yere attım ve işte yerdeyim. Şimdi ayağıma bakıyor gibi yapıp arkama bakmalıyım.

" Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirim aklım almıyor." Ayağımı ovarken kafamı arkaya çevirdim. Sokakta sadece ben vardım. 'Kuruntu yaptığını söylemiştim, şimdi eve git.' İç sesim kesinlikle haklıydı. Yerden kalkıp üstümü silkeledikten sonra hızlı adımlarla eve yürüdüm. Artık kendi kendime de korku salabiliyordum. Aferin bana(!)

******

"Sonunda eve teşrif edebildin. Tebrikler." Merve, anne edasıyla odamın kapısında dikilmiş, kızarcasına bana bakıyordu. Dolabımın kapağını yavaşça kapattıktan sonra Merve'nin yanına gittim. "Doktor muayenem uzun sürdü. O yüzden biraz geç kaldım." Kızgın hali benim cümlemle endişeye dönüşmüştü. " Neden? Bir sorun mu oldu. Hadi anlat bana." Onu sakinleştirircesine ellerimle sakin olmasını söyledim. "Doktorun acil bir hastası olduğu için randevum gecikti. Benimle alakalı bir sorun yok. İyiyim." Dediklerimden sonra tutuğu nefesini rahatlamışçasına dışarı verdi. Kendine geldikten sonra bana baktı ve kocaman sarıldı.

"Zaten sana bir şey olmadığını biliyordum ama içimdeki pimpirikli anne böyle düşüncelere boğuluyor. Özür dilerim." Bu hali kahkaha atmamı sağlamıştı. Kollarımı daha da sıkılaştırıp "o içinde ki pimpirikli anneye söyle. Kızı gayet iyi," dedim ve ardından ikimizde kıkırdadık. Birkaç saniye böyle kaldıktan sonra Merve kollarımın arasından çıktı.

" Sana söylemeyi unuttum. Bugün sana bir paket geldi. Bekle getireyim." Odamdan çıkıp koşarak odasına koştu. Daha sonra orta boy bir kutuyla yanıma geldi. "Baktın mı içinde ne varmış?" Merve kafasını 'bakmadım' dercesine salladığında otomatikman daha da heyecanlanmıştım.

Kutuyu açtığımda içinde küçük bir fotoğraf vardı. Fotoğraf, iki gün önce yağmur altında otururken, yıldızlara baktığım an çekilmişti. Fakat böyle bir şey mümkün değildi. O gün etrafta hiç kimse yoktu. Merve fotoğrafı eline aldığında arkasında bir şeyler yazdığını fark ettim. "Merve, fotoğrafın arkasında bir şeyler var." Merve dediklerimin ardından hızlıca fotoğrafın arkasını çevirdi ve okumaya başladı.

"Sen benim gökyüzündeki en güzel yıldızımsın, yakında evimizde görüşmek üzere." 

*********************SON***************

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. <3

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin