Tarih: 03.03.2018
Saat: 22.36
İyi hissettiğim yanılgısına kapıldım. Enerjim varken spor yapıyorum ve bu beni iyi hissettiriyor. Nefretimi güçlendiriyorum. Fazla yazmayacağım...Orospu çocuğu günlük, bu gün annemi ziyarete hastaneye gittik öğleden sonra. Gece karın ağrısından uyuyamamış. Ameliyatının 2. gecesi çok daha kötü geçmiş. Bense mışıl mışıl uyuyordum yatağımda. Üstelik aklıma bile gelmemişti annemin nasıl olduğu. Bana bir şey olsa onun kalbi sızlardı oysa. Uzakta bile olsa anlardı kötü olduğumu. Arardı hemen.
Kendime kızgınım...Annemle konuşurken, cümlelerindeki acıyı ancak yüzüne baktığımda hissedebildim. Göz altları kararmıştı. Dakikada yüz defa düşündüm alnından öpmeyi. Ama diğerlerinin(ablam, teyzem ve babamın) tepkisi sinir bozucu olacağından vaz geçtim. Her şey geçecek de diyemedim ama, umarım bakışlarımdan anlamıştır.
Şimdi üzülmenin sırası değil. Beni sevmeyen hiç kimseye değer vermiyorum. Annem ve babam hariç beni seven olduğunu da düşünmüyorum. Ablam da seviyordur kendince ama ona güvenmiyorum maalesef. Nedeni sorulduğunda düzgün bir cevap veremem belki. Nedenleri fazla hatırlamam zaten. Sonuçları aklımda tutuyorum. Olmuştur illa bir şeyler.
İlerde zor günler var. Ümitsizliğe kapılmıyorum. O hep benim yanımda.(sevdiğimin hayali) Pes etmeye hazır yaşıyorum çünkü pes etmemenin gerekliliğine inanmıyorum. Biri bana bunu öğretmeli. Sol yanımdaki melek (eski sevgilim) bana bunu anlatırdı, bense kulaklarımı tıkardım. 8 gün oldu ayrılalı. Beni terk etmeyi çok güzel bir kılıfa soktu. İnsanlıktan uzak olduğumu bir kez daha görüyorum. Yazdıkça sıkıntılar ruhumda beliriyor. Yazdıkça kararıyor gözlerim.
Her şeyden sıkılan ben, her sabah aynı yerde (sınıftaki sıramda) oturmaya dayanamıyorum. Bütün hayatımın düzende olması canımı sıkıyor. Ve ben, bu sıkıntıya inat yeni bir rutine başlıyorum pazartesi. Okulun arka tarafında oturup kitap okuyacağım öğle tenefüslerinde. Bir şeyler karalayacağım deftere. Gün saymaya başlıyorum. Oraya ilk oturduğum gün yani yarın "1. GÜN" olacak.
Belki O gelir yanıma. İlk gün gelmez belki ama, bir ay sonra gelir. Ruhumu dinlendirip aklımı oyalamak için kitap okumak zevkli olabilir. Bir hafta sonra yanıma gelir belki. İşte o zaman ne bok yiycez bunu gerçekten bilmiyorum.Eğer bunca zaman sonra yapamıyorum diyip çıkarsa karşıma, çok kızıcam kendisine. Çok kızmak istiyorum, belki de hak etmemesine rağmen.
Hiç sevmemeliydim. Sevgi bana göre değildi. En iyisiydi belki o benim için ama o bile yeterince sadık değildi. Koparıyorum aradaki bağları...
Bir mesajla bitti her şey.
Ama onunlayken de hiçbir şey yoktu zaten.
Gidenin arkasından can çekişmek insani bir şey madem,
Bırakıyorum kendimi insanlığa.Bana bu aklı veren tanrı sonumun ne olacağını biliyorsa,
Başrolü olduğum hayat filminde ücretimi nefret olarak veriyordu.
Aklımda kötü düşünceler yok , yokluğun varlığını aratmıyor haşa...
Filmin nasıl biteceğini izleyiciler değil, biz ortak karar veriyoruz.Kendime yalan söylemeyi mi seviyorum yoksa verdiğim kararların radikal olması mı beni ben yapıyor? Yalancılık neden egoist olmak gibi seçilebilen bir kişilik sayılmıyor? Üstelik egoist olmanın gerekliliğine inanan insanlar var hayatta. Yalanın yanlış bir şey olduğuna tüm kalbiyle inananlar, yanlışın da var olması gerektiğini düşünmüyorlar mı?
Yine çok yazdım ve aklıma bir sürü fikir geldi. Durdurulması imkansız dalgalar... İmkansız değil de, kıyıya sürekli vuran dalgalar gibi. Hepsi beynimin içinde yankılanıyor. Bir sahilde olduğumu hayal ediyorum. Ellerim beynimin hızına yetişemiyor. İlçemin deniz kıyısında olduğumu düşünüyorum ya da filmlerde gördüğüm o güzel sahillerde. Babamı, çalışırken maskesi ve kulaklığıyla hayal ediyorum. Şu an işten çıkmasına bir saat kala... Kendisine dayan derken...
Bana boşuna çalıştığını düşündüğünü söylediğinde, onun bu bok çukurunda çaresizliğe kapıldığına şahit olmuştum. Babamı, bu sonsuz masraf döngüsünün çarkını bir gemi tutsağı gibi çevirirken hayal ediyorum. Ertesi günü değil, çocuklarının geleceğini düşünürken... Benim için güzel hayaller kurarken...
Bu yüzden babacım ben sizin istediğiniz insan olacağım, arada hatalar yapsam da.