Özel Bölüm

6.5K 229 44
                                    



Selamlar, merhabalar. Yüz elli sekiz yıl falan oldu sanırım. Öncelikle burayı takip etmeyi bıraktığımdan beri mesaj atan, yorum atan, okuyup oylarını benden esirgemeyen herkese kocaman kocaman teşekkürler ederim. Geri dönüş yapamasam da yorumların hepsini okudum. Sık sık buralara uğrayamasam da ilginiz beni çok çok mutlu etti. Yeni bir şeyler gelecek mi diye soranlara vaktim olmuyor diye ağlamak yerine bilgisayarımda çok çok uzun bir zamandır duran bu özel bölümümsü şeyi sizlerle paylaşmak istedim. Umarım okursunuz ve hoşunuza gider. Şimdiden ve tekrardan çok çok teşekkürler.


(Eliz)

"Eğlenceli bir gece istiyoruz diye tutturan sizdiniz!" dedi Demir aşağıdan.

Merdivenden aşağı baktım ve onu kollarını açmış beni beklerken görünce gönül rahatlığıyla kendimi bıraktım.

"Aksiyon dolu bir geceden bahsetmiyorduk." dedim kolları beni rahatça tutarken.

Başımı döndüren parfüm kokusunu memnuniyetle içime çektim.

"Ben o Deniz'e bunun hesabını soracağım ama!" dedi Seray da benim gibi kendini yangın merdiveninden kocasının kollarına bırakırken.

"Saçmalama kızım!" dedi Semih onu yakalar yakalamaz. "Ne diyeceksin? Kızım biz size yalan söyledik, sizsiz plan yapıp yılbaşını dışarıda geçirecektik ama şans bu ya aynı yere rezervasyon yaptırmışız mı?"

Seray öfkeyle soludu.

"Ebeveyn olan bizleriz farkındasınız değil mi? Şu anda bu yangın merdiveninden kaçması gerekenler onlar olmalıydı!"

Durumun ironikliğini düşününce istemsizce bir kahkaha attım. Karanlık bir çift göz üzerime hemen çevirilince "Dondum!" dedim ellerimi bir suçlu gibi havaya kaldırarak. "Lütfen gecenin geri kalanında ne yapacağımızı arabada tartışabilir miyiz?"

Semih beni onaylar gibi bakarken Seray ve Demir hala burunlarından soluyordu.

"Gerçekten kızmamış olamazsın!" dedi Seray.

Semih onu yatıştırmak için bir şeyler söylerken arabamızın farları sokağın girişini aydınlattı. Demir elini belime atıp beni oraya yönlendirirken en azından onun öfkesini içinde yaşadığına şükrediyordum.

"Pekala." dedim hepimiz geniş arabaya yerleştikten sonra. "Biliyorum bu gece yılbaşı ve rezervasyonsuz bizim otellerden başka düzgün bir yerde eğlenmemiz pek mümkün değil ama..."

"Ama ne?" diye araya girdi sabırsızca Seray.

"İstediğimiz birlikte, eski günlerdeki gibi bir gece geçirmek değil miydi?" dedim. Önce Demir'e sonra Seray'a baktım. "Hadi ama! Bütün gece surat asıp duracak mısınız yani? Ne var kızlar da bizden habersiz yaşıtları gibi yılbaşı kutlamak istemişlerse? Bizim evde oturmayacaklarını tahmin etmiş olmalıydık!"

Demir derin bir nefes verdi. Semih uzanıp Seray'ın yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sanki sen gençliğinde babandan habersiz dövüş gecelerinde fink atmıyormuşsun gibi davranmasana hayatım!"

"Benimki farklıydı bir kere!" dedi hemen Seray kendini savunmaya çalışarak.

"Doğru!" dedim. "Duru'yu böyle bir şey içerisinde hayal edebiliyor musun Demir? İçmek istemişler belli. Arkadaşlarıyla. Bu masum sayılabilecek bir istek!"

Demir kaşlarını çattı ve sinirle gözlerini devirdikten sonra "Dağ evine." dedi şoföre.

"Dağ evi mi? Bu soğukta mı?" diye çoktan söylenmeye başlayan Seray'ı durduran bu kez kısa bir an için de olsa dudaklarını bulan Semih'in dudaklarıydı.

Kırık MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin