IN CASE♥5

3 0 0
                                    


"Cidden mi Amy?Bu çocukça yola mı başvuracaksın gerçekten?" sesim yavaşça yükselirken kendime hakim olamıyordum. Amy'ye döndüğümde pis bakışlarının hala üzerimde olup,yüzündeki o sinsi gülümsemenin de yerini koruduğunu gördüm.

Bakın normalde kimse için hemen kötü bir fikir edinmem, davranışlarının yavaş yavaş düşüncelerime hakim olmasına izin veririm ama Amy'nin bana karşı nefretini anlayamayacak kadar da Polyanna değilim tamam mı?

"Ah çok üzgünüm Selın.Oysaki kırmızı elbise sana pek de yakışmış duruyordu." tabi ki bunları derken samimi olmadığını anlamanız için pis bir gülümseme...

"Öncelikle Selın değil Selen.Geldiğimden beri üzerimdeki bakışlarından hoşlanmadım ama bu kadar çocuk olabileceğini düşünmemiştim.Nesin sen 5 yaşındaki eşek şakası yapmayı seven bir çocuk falan mı?" sesim yükselirken Zach yanıma gelip sakinleşmem konusundaki uyarılarını sıralamıştı bile.Neyse ki herkes fark etmemişti ve müzik devam ederken diğer yarışmacıların da dans pistinde olduğunu görebilmiştim.

Amy tam cevap verecekti ki mikrofondan yayılan ilahi sesle bütün dikkatimi oraya vermiştim.

Niall.

İşte orada sahnedeydi.Yüzündeki masumane gülümseme her zamanki yerini korurken, "Merhaba millet. Ben ve diğer arkadaşlarım farkındayız ki bu yarışma için uzun süredir stres içindesiniz.Hem stresinizin geçmesi hem de daha da kaynaşabilmemiz için diğer jüri üyeleriyle bir karara varıp minik bir konser hazırlamaya karar verdik. Lütfen keyfinize bakın." dedikten sonra çocukların yanına geldi.Gelen melodi hepimizin kulağını doldururken evde bu şarkıyı dinlerken ki hallerimin aklıma gelmesiyle gülümsemeye başladım.

Your hand fits in mine
Ellerin ellerime uyuyor,


Like it's made just for me
Sanki tutmam için yaratılmış,

But bear this in mind
Şunu da düşünmek gerekir,

it was meant to be
Demek ki ikimiz birbirimiz için yaratılmışız,

And I'm joining up the dots
Yanağındaki beneklere,

with the freckles on your cheeks
Ve çillerine bakıp dalıyorum,

And it all makes sense to me
Ve hepsi benim için bir anlam taşıyor.

I know you've never loved
Biliyorum hiç bir zaman sevmedin,

The crinkles by your eyes
Güldüğünde,

when you smile,
Gözlerinde çıkan kırışıklıkları,

You've never loved
Hiç bir zaman sevmedin,

your stomach or your thighs
Göbeğini ya da kalçalarını,

The dimples in your back
Belindeki gamzeleri,

at the bottom of your spine
Sırtının arkasındakileri,

But I'll love them endlessly
Bense onları sonsuza dek sevebilirim.

I won't let these little things
Küçük şeylerin,

slip out of my mouth
Ağzımdan kaçmasına izin vermeyeceğim,

but if i do
Ama eğer izin verirsem,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Little ThingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin