Önceki bölümden ~
Bugün asla unutamayacağım bi doğum günü yaşadım. Bunun icin onlara teşekkür etmeliydim ama ne yapayım bu da kalp işte çok korkmuştum.
Yarın yine okul olduğu için erken yattım.
。◕‿◕。
Sabah bayağı bir erken kalkmıştım. Bende hazır kalkmışken kahvaltıyı bugün de ben hazırlıyım dedim.
Sonunda bitmişti evde ne varsa kullandım öğrenci evi diyip geçme herkeste aynı olmuyo. Şimdi ailelerimiz biraz varlıklı olduğu için durum böyle aksi taktirde bilemiyorum halimiz ne olurdu.
Önce minjiyi uyandırdım. Sonra si woo ve do yoo un odasına gittim. Odaya bağırarak "hadi kalkın kahvaltı hazır " diyerek girdim anında çığlık atarak çıktım. İkiside çıplak ve yan yana yatıyorlardı. Benim çığlığımla birlikte ard arda sesler geldi. Sanırım yere düştüler. (Do yoo'm yapmaz öyle seyler😂)
Benim çığlığımla minji de yukarı çıkmıştı ve bana ne olduğunu sorunca bende odayı gösterdim. Kapıyı açtığı anda o da çığlık attı. "Aaaahhh yeter ama kulağım ağırdı" diye bağırdı si woo içerden.
Salak ya bir de ne bağırıyorsunuz diyo. Çarpçam bi tane ağzına .
Minjiyle birlikte aşşağı indik. Birkaç dakika sonra ikiside aşşağı indi. Biz onlara soran gözlerle bakarken onlar mal mal bize bakıyordu. Fazla uzatmadan kahvaltımızı yaptık . Herkes ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. Bende üstümü giyinip evden çıktım.Günüm gayet normal ve sorunsuzdu. Öğle molasında minji ile buluştuk. Biraz bahçede oturup haftasonu için plan yapmaya başladık. Nereye gidelim diye düşünürken küçükken ailecek gittiğimiz ormanı hatırladım. Minjiye anlatırken sanki rüyaya dalmış gibi bir hali vardı.
Ama öyle olmaması da zaten anormaldi. Harikulâde bir yerdi. Gideceğimiz yeri karşılaştırınca geriye araba ve adres kalmıştı.
Si woo nun arabası ile gideriz. Bende babama yol tarifini sorardım. Çıkışta minji ile markete gidip biraz malzeme alıcaz yarın erken saatte gideriz. Tamamdır.
Kapıda minjiyi bekliyodum. Yanında bir çocukla çıkmıştı. Salak hukuk okuyon sen kendine gel bırak erkekleri. Ama bayağıda yakışıklıymış.
Her neyse minjiyi çekiştirip markete gittik. 4 paket hazır ramen biraz abur cubur içecek felan derken market arabasını doldurmuştuk.
Eve geldiğimizde erkenden hazırlanmaya başladık. Ben eriyebilecek olanları ve içecekleri dolaba koyarken minji çocuklara haber vermeye gitti.
Sonunda bitmişti babamı arıyarak tam olarak yolu tarif etmesini söyledim sakin bir yerdi fakat uzaktı. Bunun için erken çıkıcaktık. Minji söylediğinde do yoo nun çığlıklarını duymuştum.
21 yaşında ama içinde 5 yaşında bir çocuk yaşıyor. Bence onu da çekici yapan özelliği bu.
Uyandığımda saat daha sabahın 6 sıydı. Daha güneş bile doğmamıştı fakat ben kalkmıştım. Önce kıyafetlerimi hazırladım yedek felan ne olur ne olmaz. Sonra diğer eşyaları felan düzenledim işte . Buzdolabında olanları çıkarmadım. Erimesin onlar . Yukarı çıkıp si woo yu uyandırdım.
Eşyaları arabaya koymaya başladık. O gözleri yarı açık yürüken tam içeri giricekken buz gibi suyu yüzüne döktüm. Eyvah. Çok kızdı. Ben iceri kaçarken . Sonunda beni duvarla buruşturmuştu. Birbirimize fazlasıyla yakındık .
Son anda minji yardımıma koşmuştu. Onun öksürük sesiyle ikimizde birbirimizden ayrılmıştık. "Ya-yanliş anladın bizi emin ol" diye bağırmıştım arkasından ama dinlemedi.
Buzdolabındaki yiyecekleride erimesinler diye termosa koymuştum. (Termos bildiğimiz termoslardan değil böyle kovayı andıran büyük bir şey. )
Yukarı çıkarak rahat bir şeyler giydim.
Herşey hazırdı ama bir sey eksikti. Belkide biri . Ahhh doğru ya do yoo yatıyor hâlâ. Si woo ya işaret edere do yoo yu kaldırmasını söyledim.
Ben arabaya bindiğimde do yoo ile si woo gelmiştiler . Hala uyuyor ya uykucu.
Yolculuk boyunca uyumamıştım. Yolda giderken biraz yağmur yağmıştı. Hava biraz daha serinlemişti. Yol boyunca Si woo ile şarkı söyleyip durduk uykumuz gelmesin diye. Arkadaki ikili ise horul horul uyuyordu. Ikimizin ortak olarak söylediği ve en cok beğendiğimiz şarkı monster . Bu durumda ben rihanna o eminem oluyor.
3 saatlik yolculuğun ardından sonunda gelmiştik. O kadar mükemmel bi yerdi ki.
Yazarın ağzından ~
Güneş, büyük beyaz bulutların arasından, yeni ıslanmış olan toprağı ısıtmak için kendini gösteriyordu. Toprak, nefis bir şekilde kokusunu etrafa yayarken, ağaçların yaprakları rüzgar esintiyle dans ediyordu. Ağaçlar, birbiriyle arkadaş olmuş gibi sırayla dallarını eğip büküyordu.
Ağaç diplerinde papatyalar, başını eğer gibi sallanırken, aralarında dolaşan hayvanlar birbirlerinden habersiz etrafı izliyordu. Toprak çimenle kaplı ve ıslaktı.
Ji hoo'nun ağzından ~
Uzun zaman olmuştu buradaki temiz hava dünyada başka hiçbir yerde yoktur. Si woo ile birlikte çadırı kurduk.
Uykucu ikiliyi uyandırıp eşyaları indirmelerini ve yerleşirmelerini söyledik biraz da biz uyuyalım dimi ama .
Yaklaşık 2 saattir uyumuşum. Uyandığımda hepsi yemek yiyodu. Dağılmış saçlarımı düzelterek yanlarına gitmiştim.
Yemek yiyip toplamıştık. Sıra biraz eğlenmeye geldi. Çıkardığım voleybol topuyla oynamaya başladık. Fazla uzatmadık. Eşyaları çadıra koyup fermuarı klitledik ne olacağı hiç belli olmaz.
Ormanın derinliklerine indik biraz bayağı ürkütücüydü aslında biraz fotoğraf çekindikten sonra kamp alanımıza geri döndük. Hava kararmaya başlamıştı.
Kamp alanına döndüğümüzde cadirdan gitarımı çıkarıp hamağa uzandım.
Ben sakin ve sessiz bir şekilde söylerken arkadaşlarımın da bana eşlik ettiklerini duydum.
Bu gece burada yatıcaktık. Yarın sabah eve geri döneceğiz.
Selaaaağmm ay bugün astronun comeback teaser i yayınlandı bayıldım bayıldım. Birde albümdeki şarkılardan birinin adı real love . Sahte aşktan sonra gerçek aşk nasıl olucak çok merak ediyorum. Aroha olmasanız da astroya destek olun lütfen . Bana göre emeklerinin karşılığını alamayan gruplardan birisi astro . Çok daha fazlasını hakediyorlar.
Her neyse bir dahaki bölüm için sınır: 15 vote 20 yorum
❤💛💚💙💜💗 küçücük bir spoiler veriyim mi? Vermiycem boşverin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIME IS A NOT PROBLEM || MIN YOONGI
FanfictionMüsait bir yerde durur musunuz? -Nerede? -Cumartesi akşamında mesela ? Tüm haklar yoonginin swaglığında saklıdır ~~~~~~~~~ARA VERILDI~~~~~~~~