11. Bölüm

2K 99 41
                                    

Sabah Barış'la okula geldiğimizde, bizimkilerin Barış'a bakışları gerçekten çok korkunçtu. Barış sınıftan çıkar çıkmaz Sinan'a,"Ne oluyor?" Diye sordum. Ama bana cevap vermek yerine önüne döndü. Artık yavaştan korkmaya başlamıştım. Yandan yandan kavga rüzgarları esiyordu. "Ya Ali bari sen söyle çıldırıcam neler oluyor?"
"Bir şey olmuyor." Dedi kaba bir mizaçla. Bir şeyler vardı ama ne???

******
Öğle arasında Oğuz ile Sinan Yaprak'ı oyalıyordu. Ali ile Gökhan da Barış'ın peşine takılmışlardı. Ali," Oğlum ben çok kuşkulanıyorum!"
"Valla bende başkan ne diyeyim aslında haklı olabilirsin yalan konusunda."
"Kesinlikle! Var bu Barış'ta bir şeyler..." İkili Barış'ı kantinde gözetlerken Barış'ın masasına bir kızın oturduğunu görürler. Ali Barış'a saldırmak için küçük bir hamle yapsa da Gökhan onu durdurur,"Ali kaptan bi sakin ol bi bakalım neler yapıyorlar." Ali yavaşça sandalyesine oturdu. "Oğlum gebertirim ben bu herifi."
"Abi tamam dur duyamıyoruz zaten." Tam o sırada kız Barış'ın elini tutar. Vee mutsuz son Ali tam kalkıp Barış'a saldıracaktır ki Barış ayağa kalkıp kıza bağırır," Sen ne yaptığının farkında mısın ya yarım saattir sapık sapık konuşuyorsun valla sabrım taşıyor her teneffüs her teneffüs." Ali geri gelip sandalyesine oturur. Barış hızlıca kızın yanından ayrılırken Gökhan ile Ali kıza bakakalır. "Oğlum aldatmıyormuş işte! Ya Ali, adam Yaprak'ı seviyor bence."
"...."
"Hadi adam bizi gördü dicem, ya aramızda bilmem kaç sıra var yani görmüş olması imkansız...Bence artık peşlerini bırakalım. Bırakalım da mutlu olsunlar." Ali sinirle ayağa kalkıp kantinden çıkar.

******
Oğuz ve Sinan'la konuşurken hala aklım Ali ve Gökhan'daydı. Ne işler çeviriyorlardı? Tam ben bunu düşünürken Ali ile Gökhan içeri girdi. Ali sinirli Gökhan ise sakindi. Cidden çaldırmak üzereyim. "Ali!"
"Sus Yaprak!" Sıranın üzerine çıkıp bas bas bağırdım. "Yeterrr! Söyleyin artık şu ağzınızdaki baklayı. Hani nerede, hepimiz kızımız; kızımız hepimiz için!" Etrafa baktım,"Hani yok! Hiç bir yerde göremiyorum."
"Yaprak başkan tamam bi sakin ol." Dedi Oğuz. "Ne sakini ya, ne sakini sabahtan beri benden bir şeyler saklanıyor. Çabuk anlatın yoksa giderim buradan."
"Y-Yaprak." Dedi Sinan. "Peki tamam siz istediniz yeter artık. Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz için yoksa bende yokum o kadar." Deyip koşa koşa sınıftan çıktım. Barış'ın sınıfına gidip kimseyi umursamadan Barış'ın sırasına gittim. Kafasını masaya gömmüştü kolundan tutup onu kaldırdım. Sessizce," Sana çok ihtiyacım var." Dedim.

Arka bahçede ağacımızın altına kadar sürükledim onu. Ağacın altına oturduk ama hiç bir şey söyleyemedim. "Amazon kızı?" Dedi merakla bana bakarken. Ona döndüm ama sadece sarılabildim çünkü artık kendimi çok kötü hissediyordum yorulmuştum sanki. "Hadi anlat Amazon kızım bak içinde yönetemediğini bir dert var belli ki?!" Dedi saçlarımı koşarken. Kafamı koynundan kaldırıp anlatmaya başladım," Barış...!"
"Hadi anlat canımın içi dinliyorum."
"Bizimkiler..."
"Ne oldu! Kötü bir şey yok değil mi?"
"Ha yok yok. Öyle bir şey değil...Seninle alakalı!"
"Ne olmuş? Hadi anlat Yaprak meraktan öldüreceksin insanı."
"Tamam tamam anlatıyorum. Ya bizimkiler hala senin beni aldattığını düşünüyorlar. Bugün böyle hepsi bir gizemliydi...Bende bağırdım çağırdım sonra da çıktım sınıftan ama çok canım acıdı!"
"Ah canım benim sakın üzme kendini siz kaç senelik arkadaşsınız." Dedi ben başımı ona yaslarken. Daha çok aktı gözyaşlarım. "Sakın ağlama sizin öyle hemen söküp atılabilecek bir arkadaşlığınız yok."
"Belki de haklısın. Duygusal bir dönemdeyim ve her şey üst üste geldi. Biraz güçsüz ve yorgun hissettim o kadar. "Anladım birtanem ama ben hep yanındayım tamam mı? Bunu aklından hiç çıkarma."
"Seni seviyorum Sarı oğlan."
"Bende...Bende çok seviyorum Amazon kızı."

******
Okul çıkışı gene Barış beni eve bıraktı. Ve ben her zaman olduğu gibi direk yatağıma uzandım. Neden bu kadar duygusaldım anlamıyordum. Acaba çok mu abartıyorum diye düşündüm kendi kendime. Ali...Ona ne oluyordu. Niye bu kadar garip davaranıyordu son zamanlarda. Barış ile Ali'nin anlaşamadığı şey ne..ne..ne??? Tam o sırada annem içeri girdi ve yatağıma oturdu. Gözlerimde ki yaşları hızlıca silmeme rağmen anladı ağladığımı. "Yaprak güzel kızım...Son zamanlarda neyin var senin hadi anlat. Bak merak ediyorum seni hiçbir şeyde anlatmıyor sun böyle gizemli gizemli olmuyor hadi anlat."
"Anne bak gerçekten konuşmak istemiyorum sonra konuşalım mı?"
"Yaprak beni hep böyle geçiştiriyorsun olmuyor ama hadi anlat dertleşmek sana iyi gelecektir."
"Peki...Ya Barış!"
"Ne olmuş Barış'a"
"Yok ona bir şey olmadı ama bizimkiler Barış'ı bir türlü kabullenemediler özellikle de Ali onda bu aralar bir şeyler var ama anlatmıyor. En sonunda bende dayanamadım beni geçiştirmelerine bağırdım çağırdım."
"Peki bunu Barış'a söyledin mi?"
"Evet söyledim biraz teselli etti beni. Sadece bundan sonra ne olacak kestiremiyorum Ve bu çok canımı sıkıyor bir de galiba bu aralar biraz duygusalım."
"Bak canım her genç kız senin yaşlarında böyle durumlarla karşılaşır bende karşılaştım senin zamanında. İşte duygusallaşırlar falan...Senin bu zamanlarda yapman gereken tek şey hayatı akışına bırakmak. Tamam mı? Bir de böyle dene en azından kafanı yorma, olabilecek şeyleri düşünme."
"Tamam. Deneyeceğim!"
"Güzel kızım benim." Dedi sarılırken. Sonra da odadan çıktı. Gerçekten biraz da böyle deneyeceğim, akışına bırakarak...

MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin