iki:

2.5K 197 40
                                    

SANA BAYILIYORUM

Sınıftaki insanlara bakarak sandalyeme yaslandım. Okuldaki neredeyse bütün herkes Kim Jongin'in okula bugün transfer olacağını konuşuyordu.

"Tek geleceğini hiç zannetmiyorum," diyen Sehun, elindeki kalemi çevirerek dudaklarına bir sırıtış yerleştirdi.

"Her iddiaasına girerim ki," diyen Yixing, gülerek kollarını önünde birleştirdi. "Kim Korkak Kai, yanında Park Chanyeol ve Byun Baekhyun'u da sürükleyecektir. Onlar olmadan adım atamıyor çünkü, biliyorsunuz."

"Şhh," diyerek elimi dudaklarına kapattım. Ardından alayla güldüm. "Duymasın. Yoksa bizi fena pataklar."

Sehun ve Yixing'de güldüğünde parmağımı ağzının üzerinden çekerek oturduğum yerden kalktım. Sehun ve Yixing'in gözleri bana döndüğünde ise gülümsedim. "Eski arkadaşlarımızı karşılamak istemiyor musunuz yoksa?"

Yixing ve Sehun ayağa kalkarak yanıma geldiklerinde Sehun kolunu omzuma atmış, ardından sadece üçümüzün duyabileceği bir şekilde fısıldamıştı.
"Gelip görsünler, parçaladıklarını zannetleri üç kişiyi."

"Aklımdan çıkmayan tek şey ne, biliyor musunuz?" diyen Yixing, gülerek saçlarını kurcaladı. "Yaptığı onca şeyden sonra, tıpkı bir aptal gibi elini Jennie'ye uzatıp tutmasını beklemesi."

Sehun'da güldüğünde zoraki bir şekilde tebessüm ettim. Kavganın hemen ardından bir tarafta Sehun ve Yixing varken, diğer tarafta Jongin, Chanyeol ve Baekhyun vardı ve Jongin bana elini uzatmış, elini tutmamı beklemişti.

Yaptığı onca şeyden sonra, ne kadar istesem de elini tutmamıştım.

Kafamı sallayarak bu düşünceden uzaklaştım. Kafamı kurcalayan bir durum yoktu ve olmamalıydı.

Bahçeye adım attığımız anda peş peşe okula giren bir motor ve iki arabayla eğlencenin başladığını fark ederek suratıma bir sırıtış kondurdum ve motorundan inmesini bekledim.

Motorundan indikten sonra kaskını eline almış, karışan saçlarını elleriyle biraz daha dağıtmış ve suratına soğuk bir ifade kondurmuştu. Farklı bir ortama girdiğinde, hep bunu yapardı. Suratına soğuk bir ifade yerleştirirdi. İlk tanıştığımızda benim suratıma bile bakmamıştı.

Chanyeol ve Baekhyun'da arabalarından indiklerinde yan yana dizilmiş ve okula girmek için hareketlenmişlerdi.

Sonra bizi gördüler.

Suratımdaki sırıtışla kollarımı iki yana açtım ve tüm bahçenin odağı olacağımızı bildiğim ve ilgi odağı olmaktan nefret ettiğim halde gözlerimi Kim Jongin'e çevirerek bağırdım.

"Bienvenido al infierno, querido!*"

Chanyeol ve Baekhyun ne söylediğimi anlamadıklarından bir de bizi gördüklerinden kaşlarını çattıkları sırada Jongin gözlerini bana kilitlemiş, üzerime gelmeye başlamıştı.

"Kardeşim," diyen Sehun, önüme geçerek Jongin'in karşısına dikildi. İkisinin 1.80'lik boylarının yanında ben bir 1.63'lük olarak kayboluyordum. "Yavaş ol."

Chanyeol tıslar gibi bir sesle konuştu. "Siz burada ne arıyorsunuz?"

"Park Chanyeol," diyerek gülümsedim. "Ayıp oluyor ama. Hiç mi özlemedin beni, bizi?"

"Lan siktirin," diyen Baekhyun, her sinirlendiğinde yaptığı gibi saçlarını karıştırdı. "Ne özleyeceğiz sizi?"

"Kai Jennie'ye çok özlemiş gibi bakıyor ama," diyen Yixing, yanıma gelerek kolunu omzuma attı. "Yoksa yanlış mıyım, Kim Kai?"

Jongin'in gözleri bir saniyeliğine Yixing'in omzumda olan koluna değdi. Ardından ise gözlerini bana çevirerek düzgün dişlerini gösterecek şekilde sırıttı. Bu, yanağında çok sevdiğim gamzelerini ortaya çıkartmıştı.

Sırıtışının içtenliği ise beni şaşırtmıştı.

"Nos divertiremos mucho, querido.**"

(*): Cehenneme hoş geldin, sevgilim.

(**): Çok eğleneceğiz, sevgilim.

when u touch me [jenniexkai]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin