Tatil

494 40 17
                                    

Nihayet okul bitmiş, tatil dönemi başlamıştı.
Her ne kadar güzel yaz günlerini özlesem de burağı daha çok özlicektim. Onu son görüşümdü. O artık mezun oldu. Üniversiteye gidicek. Bunu düşündükçe başıma ağrılar giriyor, yada kalbime mi deseydim?
denizin bana seslenmesiyle odamdan çıkıp onun odasına girdim.
Noldu adlı bakışımı attıktan sonra, bu şortumu alsam şu şortumu diye soruyordu. Evet tatile gidiyoruz. Her ne kadar istemesemde
İkisini de al dedim ve odadan çıktım.
Zaten 4 parça Daha aldım yanıma 5. Olarak ikisinin arasında kalmıştım Sağol çok yardımcı oldun dedi ama takmadan annemin yanına gittim.
Ona sarıldım, evet üzgündüm ve bir miktar sevgiye ihtiyacım vardı. Kokusunu içime çektim. Bir anne kokusunun bu kadar huzur verici olması da bi tür sihir veya büyü değil mi?
Soru soruyor ve saçlarımı okşuyordu. Sadece ihtiyacım var dedim. Bir süre daha öyle kaldım sonra yanağına bir öpücük kondurup odama bavulumu hazırlamaya gittim.

Toz pembe gömlek ve beyaz şortumu giyindim. Beyaz spor ayakkabımla da tamamladım.

 Beyaz spor ayakkabımla da tamamladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×××
Bir kaç saat sonra herkes hazırdı.
Tatil için Antalya Kemer'e gidicektik. Her yaz farklı bir yer..
Bakalım hangi saçma veya sıkıcı olayları yaşicam.
Kendi arabamizla gidiceğimiz için rahattim. Bagaja bavullari yerleştirdik ve yola koyulduk.
Ben ve deniz arkada oturuyorduk, deniz telefonda yeni flörtlestiği kızla konuşuyordu. Sanırım o kız da Antalya da yaşıyordu. Bu iyi haber, En azından deniz beni rahat bırakır.
Bende telefonuma kulaklığı taktım ve burağa armağan ettiğim lund-broken şarkısını dinlemeye başladığım.
Yolculuğun bitmesine 1 saat kala interneti açtım.
Whatsapp gruplarından mesajlar, Instagramdan takip istekleri falan vardı. Instagrama girdim ve burağın storysine baktım. Yine araba kullanırken video çekmiş.
Sanırım o da tatile gidiyor.
Yine acı gerçekler aklıma gelince moralim bozuldu.
O sırada tatil yapıcağımız yere gelmiştik.
Havası mis gibi ama Antalya olduğu için aşırı sıcaktı.
Otel yerine geldiğimizde yarım saate yerleşmiştik.
Odamizin terasına çıkıp biraz dinlendim, sonra sıkıldığımı fark edip etrafı gezmek istedim.
Deniz de kızla buluşmaya gitmişti.
Herkes deniz kıyısında şezlonga uzanmış bi şekilde guneşleniyordu.
Her yerde dikkat çekmekten nefret ediyordum.
Bi kaç kişiden oluşan erkek grubunun bana baktığını gördüm.
Olay falan çıksın istemiyordum bu yüzden hızlı hızlı uzaklaşıyordum ki, bileğimden biri tuttu.
Ona döndüğümde o erkek grubundan biri olduğunu gördüm.
Yeşil gözlü, kahverengi ama sarıya çalan saçları ve uzun boyuyla gayet yakışıklı biriydi. Ama benim gönlüm başkasına sarhoştu. Üzgünüm bayım ama beni bi sal please.
"Biraz sohbet edicektik nereye gidiyorsun" dedi bileğimdeki olan eli elime doğru inip tutarken.
"Benim adım enes" dedi gözlerimin içine bakarken.
"Adım beste, fakat sohbet edicek vaktim yok gitmem gerek." Diyip elimi ondan çektim.
"Pekala nasıl olsa yine karşılaşırız, vaktinin olduğu bi zamanda" diyip göz kırptı ve arkasına dönüp arkadaş grubuna doğru ilerledi.
Bende göz devirip uyumak için otele gittim.
O kadar yol geldik ama ben arabada zerre uyumamıştım.

×××
Gözlerimi açtığımda elim direkt çalan telefona gitmişti.
Kim olduğuna bile bakmadan açtım ve kulağıma götürdüm.
"Nerdesin kızım hala mi uyuyorsun. Biz hepimiz aşağıdayız otelin lokantasinda. Hadi gel."
"Tamam geliyorum anne." dememe kalmadan telefonu suratima kapattı.
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve dolabımı açarak kıyafet baktım.

 Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve dolabımı açarak kıyafet baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bunlarda karar kıldım ve lokantaya indim.
Yemek yedikten sonra denize fotoğrafımı cektirdim burayı da etiketleyerek paylaştım.
Bir kaç saat sonra baktığımda burağın da beğenmiş olduğunu gördüm. Ay bi heyecanlandim şimdi.
Deniz gülen yüzümü görünce sordu ve dudagimi oynatarak burak dedim. Sonuçta annemle babamda yanımızda nasıl diyebilirim yani.
Deniz yanıma gelip kolunu omzuma attı ve fotografimizi çekti. Hesabimda paylaşmamı istedi.
Pek emin değildim. Ama yaptım.
Hesabimda paylaştım biraz zaman sonra da burak beğendi ve anında mesaj attı.
Yok artık, deniz bazen fazla akıllı davranabiliyor.
"Nerdesin." Yazıyordu attığı mesajda
"Antalya Kemer." Yazdım ve gönderdim.
"Desene aynı yerdeyiz."
"Sende mi burdasın?"
"Evet, hadi otelin yanındaki mini barda oturuyorum sende gel."
Oha nerden biliyo oteli falan diye düşünürken bi kaç saat önce otururken ki paylaştığım fotoğraf geldi aklıma. Oteli de etiketlemiştim tamamen unutmuşum.
"Fakat gelirken yanında o pic sevgilini de getirme yoksa burda çok büyük olay olur." Yazdığı şey üzerine gözlerimi büyüttüm.
"Tamam geliyorum" dedim. Annemlere biraz dolaşıcağımı söyleyip yanlarından ayrıldım. Tabi denize de gülümserken göz kırpmayı unutmadım. Anlamış olmalı ki bilmiş adasiyla tek kaşını kaldırdı.
Acaba üzerimi değiştirsem mi ya
Daha şık bişeyler mi giysem?
Yok ya üşendim şimdi bidaha odaya çıkıp bir buçuk saat ne giyiceğime karar veremem. Hem çocuğu bekletmiş olurum.
Neyse zaten üzerimdekiler de şık.

×××

Barın önüne geldiğimde saçımı başımı düzelttim, telefonun ekranından kendime baktım ve içeriye girip etrafa göz gezdirmeye başladım.
Burağa bakınıyordum ki bana el kaldırarak nerde olduğunu belirtti.
Bi kızın yanında oturuyordu. Sarışın.
Bu o kızdı. Instagram da samimi fotoğraf attığı kız.
Ben yaklaşmaya başlayınca kız gülümseyerek yanımızdan ayrıldı. Bu samimi bi gülüştü ama olsun yinede ben samimi olduğunu düşünmüyorum sonuçta burağın yanindaydi.
Kız gidince burak bana hosgeldin dedi ve elini uzattı bende hoşbuldum dedim ve elini sıktım.
Tam o sırada barda bir çiftin caldirmaya başlamış olduğu slow müzikle herkes dans etmeye başladı.
Burakla göz göze geldik.
O an büyüleyiciydi. Sonra tokalaşma pozisyonunda olan ellerimizi ayırmadan nazik tutuşa geçirdi ve yine gözlerimin içine bakarak "bu dansı bana lutfeder misiniz bayan" dedi.
Gülümsedim ve omuzlarına ellerimi yerleştirdim.
O da ellerini belime koyduğunda hafif hafif hareket ederek dansa başlamıştık.
Gözlerimizi birbirine kenetlemişken "o benim kuzenim dedim."
Anlamamış bi şekilde "hı?" Dedi.
"Sevgilim sandığın kişi benim kuzenim dedim."
"Peki neden sevgili gibi konuşup, sevgili gibi davranıyodunuz?" dedi.
"Aslında bu konuyu anlatmasam daha iyi olur ama madem merak ettin, beni seven bi cocuk vardı fakat ben sevmiyordum bu yüzden sevmiyorum diyip kalbini kırmaktansa kuzenimden rica ettim ve birazcık rol yaptık hepsi bu." diye yalan bi açıklama yapmak zorunda kaldım burağa.
Ne yani?
Gerçeği nasıl söyleyebilirdim ki?

Burak;
Anlattığı şeylere hem sevinmiş hem de kıskanmıştım.
O dingil, pardon kuzeni sevgilisi değilmiş.
Ama diğer bi dingil besteyi seviyormuş.
Bilseydim o çocuk şuan sağ olur muydu
Ben bu düşünceler içindeyken beste başını göğsüme yaslamıştı. Bu duygu çok inanılmazdı. Kokusu..
Kokusu burnuma doldu, biraz eğilerek saçını kokladım. Sanırım kokusunda sarhoş olmuştum..

Geç olduğu için kusura bakmayın.
Ama inanın çok yoğun geçen zamanlardayım.
Aslında yine yazamazdım fakat zaman ayırarak yazdım hem kitabı aksatmak hem sizi bekletmemek adına yazdım.
Umarım beğenirsiniz.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Sizin yorumlarınız benim için çok değerli.

Derin DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin