"Astğrav heißst gulgb guco ameno labbak hebele desiktirol yallah gulu gulu ameno fakabas abbas!"
Muracu, diğer kızları uyandırmaya çalışıyordu. Kendi kendine öğrettiği değişik ve bir o kadar da zor büyülerle hepsini uyandırmayı başardı.
"O neydi lan?"
"Sabah uyuma büyüsünü bozan sırlı kelimeler." çok normalmiş gibi cevap verdi.
Hepsi Gryffindor üniformalarını giydikten sonra ilk dersin olduğu sınıfa yani Bitkibilim'e doğru yola koyuldular.
"Hayvan gibi şey yapıyorlar ya. Yerler çamur olmuş buz gibi yağmurlu havada seraya gidiyoruz. Biz öğrencileri hiç düşünmüyorlar. Donuma kadar ıslandım ayrıca sümüklerim dondu."
Yumitsu söylenirken seraya vardılar.
Ders Ravenclaw ile ortaktı. Harry, Ron ve Hermione çoktan gelmişlerdi ve yanlarında Neville de vardı.
"En azından ders Slytherin ile ortak değil. Hem Pazartesi hem ilk saat hem İksir dersi hemde Slytherin ile ortak olduğunu düşün. Çıldırırsın."
Muracu'nun söyledikleriyle Ursula ürperdi.
Dörtlü, Harry, Ron ve Hermione'nin yanına yerleştiklerinde birbirlerine gülümsediler. Harry, Yumitsu'ya sordu: "Sabah sizi kahvaltıda görmedim - yani görmedik. Hermione merak etmiş de."
Hermione, Harry'e olumsuz bir bakış atsa da Harry görmezden geldi.
Yumitsu, "Ah, evet, uyanmayı unuttuk." diye açıkladı.
"Uyanmayı mı unuttunuz?" diye sordu Ron.
"Herkesin uykusuna kimse karışamaz." dedi Muracu.
Bir süre sonra Bitkibilim Profesörü Sprout gelince konuşmalar bitti.
***
Günün geri kalanı sıkıcı geçmişti. Son 2 saat Slytherin ile ortak İksir dersleri vardı. Öğle arasında Serago ve Draco göz göze gelmişlerdi. Bu akşam okuldan sonra birlikte mutfağı temizleyeceklerdi. Serago sinirle gözlerini kaçırdı.
***
Harry ve Ron yemek yemeye devam ederken kızlar İksir dersi için zindana gitmeye koyuldular. Serago, "Hayatımda hiç bu kadar eve dönmek istememiştim. Okulun ilk günü cezaya kalmak ne demek? Annem duyunca beni öldürecek. Bir de o Sikiterin bozuntusu Malfoy ile." söylendi.
Hermione, "Lütfen benim için onu fırına düşür." dedi sinirle.
"Benim için gözüne pulbiber at." dedi Ursula.
"Benim için kafasını una batır." dedi Yumitsu.
"Benim için götüne oklava sok."
Herkes bir saniyeliğine Muracu'ya baktıktan sonra kahkahalar atmaya başladılar.
***
Derste Ursula Hermione ile, Muracu Yumitsu ile, Harry Ron ile oturunca Serago tek boş yer olan Draco'nun yanına oturmamak için deli gibi çırpınıyordu. Tabii bu çırpınış Profesör Snape içeri gelince son bulmak zorunda kaldı. İsteksizce Draco'nun yanına oturdu.
Ders başlayalı 15 dakika olmuştu fakat Profesörün kızlara geçirmediği laf kalmamıştı. Ursula sınıftan çıkmamak için kendini zor tutuyordu. Yumitsu elinden geldiği kadar iksiri yapmaya çalışıyor, Hermione gayet güzel yapıyor fakat hala bir şeyler eksik kalıyordu. Muracu ise keşke yarın öğle yemeğinde mangal yapsalar diye düşünüyordu. Harry ve Ron'un saçları başları dağılmıştı. Yine de en kötü durumda olan Serago'ydu. Hem Profesör'ün hem de Draco'nun laflarını dinlemek zorundaydı.
"Bu kadar beceriksiz olduğunu bilseydim yer değiştirirdim, Sevmerago."
"Lütfen değiştir. Vallaha bak hiç üzülmem."
"Hem sen neden benim yanıma oturdun ki? Ah, doğru ya, hiçbir kız bana dayanamaz."
"Yer mi var obscrus çocuğu?"
Profesör Snape, Muracu'yu hayaller dünyasından iz bırakacak şekilde çıkarınca Muracu zorla iksiri yapmaya başladı. Fakat o sırada aklına efsane bir fikir geldi.
"Deh yalabahğ desiktirol bülüğlü büğlü eğvle ameno."
Sihirli kelimeler ağzından döküldüğünde iksiri çok güzel olmuştu. Profesör kontrol etmek için geldiğinde çok şaşırmıştı. Kusur bulmak için arasa da bulamadı ve hiçbir şey demeden uzaklaştı.
Hermione, "Ne? Nasıl yaptın bunu? Seni duydum, bir büyü yaptın! Hilekar piç!" diye fısıldadı Muracu'ya.
Muracu umursamadan mangal hayallerine geri döndü.
***
"İlk günden ödev vermek nedir ya? Merak ediyorum da sadece 1 iksirden 3 parşömen yazı çıkarmamızı nasıl bekliyor? Ağzına keman çarpıp gıygıdı gıygıdı zevkle anırttıra anırttıra çaldığımın habeş maymunu."
Gün bitmiş, öğrenciler ortak salonlara dağılmışlardı. Yumitsu, Hermione ve Harry ödevlerini masada yaparken Ursula, Muracu ve Ron kanepede yapıyordu. Evet ödevleri yatarak yapma gibi yeteneklere sahiplerdi. Hepsi birbirinden geçiriyordu. Aslında hepsi Hermione ve Yumitsu'dan geçiriyordu. Hermione'nin diğerlerine göre 10 kat daha fazla ödevi vardı çünkü her dersi seçmişti. Serago cezada olduğu ve ödevleri yarın sabah yetiştiremeyeceği için onun yerine Ursula yapıyordu.
"Hermione, nasıl oluyor da aynı saatteki iki derse birden girebiliyorsun?" Ursula sordu.
"Girdiğimi kim söyledi ki?"
"Bu tam bir cevap değil."
Hermione gözlerini devirdi. "Eğer çeneni kapatıp ödevini yapmazsan yarın Profesör Snape'den laf yiyeceksin."
Hermione hariç herkes ödevini bitirdiğinde saat gece yarısını geçiyordu.
"Eğer istersen kendini yalnız hissetmemen için kalabilirim." dedi Ursula, tekli kanepeye çökerken.
Bir süre sonra Hermione ödevlerini bitirdiğinde birlikte yurda çıktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Protecting the Golden Trio
FanficAltın Üçlü 3. sınıfa başladığı sene Ilvermorny'den nakil olarak 4 öğrenci geliyor. Bu 4 öğrenci, Yumitsu Yamuksu, Muracu Kıreyzihuman, Serago Sevmerago ve Ursula Pennington'ın Hogwarts'taki maceralarına hazır olun.