💈H💈

209 7 0
                                    

Evennue: şerefsiz
Beni orada öyle bırakıp gitmenin hesabını vereceksin.

İsak: ne
Hastanedeydim sorry
Devam etmemi mi isterdin ;)

Evennue: siktir

İsak: kime

Evennue: bak bir şey diyeceğim
Şey için özür dilerim
İbne etiketini yapıştırdığım için
Fazla zamanım yok
Biliyosundur zaten

İsak: konuşma bmyle
Yalbarırım
Konulmm

Evennue: tm sakin ol
Aahhahahahah

İsak: lütfen söyleme bir daha

Evennue: tamam dedik ya lan göt lalesi

İsak: tamam
affettim

~~

Yüzümde hafif bir sırıtışla okula geçiş yaptım. Kapüşonum yine kafamdaydı ve yüzümde, elmacık kemiğimdeki kesik, kabuk bağlamıştı.

Kapüşonum tekrar kafamdan çıktığında kafamı kaldırdım. Karşımda Nolan vardı.

"Naber İbne." Gözlerim Even'i aradı, ortalıkta görünmüyordu.

"Uğraşma." Boğazımdaki kuruluk bariz belliydi. Gözleri elmacık kemiğimdeki yarayı buldu.

"İbnelere hal hatır da sorulamıyor galiba." Etraf gülüşürken biri sigarasını kapüşonumun şapkasında söndürdü.

Nolan'a nefretle baktım. Kendisi gibi birini ezikliyordu ama benden farkı yoktu.

"Sen," dedim. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Şuan eşcinsel olduğunu bağırmak istiyordum ama Even'e söz vermiştim.

"Bırak." Beni sertçe yere itti. Ve ardından kafamda ve vücudumun bir çok yerinde yumurtalar kırılmaya başladı.

Ellerimi sıkıca kapüşonumun bileklerine sardım. Canımı acıtan sert cisimler tenime batıyordu, bir tanesi yaramın üstünde kırıldı ve acıyla inledim.

Kaç dakika sürdü bilmiyorum. Tok ve gür bir ses herkesin ona bakmasını sağladı.

"Hey." Bu Even'di. Bakışları bana kaydı. Yaram sızlıyordu ve tekrar kanamaya başlamıştı. Bir kan damlası aşağı doğru sızarken ateş saçan gözlerle Nolan'a baktı.

"Haddini aştığının farkında mısın?" Nolan şaşkınca baktı.

"Bu senin fikrindi amına koyayım." Even elini burun kemiğine koydu ve bir iki adım yaklaştı.

"Siktir git haddini aşma." Beni bileğimden tutarak sertçe kaldırdı ve hışımla yürümeye başladı. Bir kaç kabuk üzerimden yere düştü, kalabalık dağılmıştı ve Nolan öfkeyle ortada kalmıştı.

Even ile okula girdik, beni hala çekiştiriyordu. Erkekler tuvaletine girdiğimizde beni lavaboya doğru ittirdi.

"Kapüşonunu çıkar." Ona döndüm ve sinirle baktım.

"Beni o durumdan çıkardığın için sağol ama gidebilirsin. Gerisini hallederim." Beni ensemden sertçe yakaladı.

"Sinirimi senden çıkarmak istemiyorum. Ruhunu siktirme artık çıkar lan." Kükreyişi kulağımda çınladığında titreyen ellerim fermuarımı buldu ve çıkardım.

İnce bir tişörtle kalmıştım. Kafamı tuttu ve musluğa yaklaştırdı.

"Ne-ne yapıyorsun?" dememe kalmadan yüzümü suya tuttu. Hafifçe debelensem de kuttulamamıştım. Bir kaç saniye sonra geri çekti.

"Şimdi adama döndün." Sızlayan yaram hala kanamaya devam ediyordu. Bakışları oraya kaydı. Kapüşonlumu oraya bastırdı.

"Bu yara da onlar yüzünden mi oldu?"

"Hayır." Dedim fısıltıyla.

"Ne oldu o zaman?" Kafamı iki yana salladım ve yanından geçip gitmeye çalıştım. Omuzlarımdan zorlukla ittirdi. Sırtımı çarptığımda inledim.

"Kim yaptı lan?"

"Seni ilgilendiren bir konu yok Even. Bırak gideyim."

"Söyle git." Gerilen bedenimin birazdan patlayacağımı biliyordum.

"Hayır." Hışımla nefesini verdi.

"Söyle." Beni tekrar duvara vurduğunda yüzüne bağırdım.

"Annem suratımda şişe kırdı. Oldu mu? Yeterli mi?" Kafamı aşağı eğdim ve saçlarımı karıştırdım.

Elleri omuzlarımdan kollarıma indi ve şaşıracağım bir şekilde bana sarıldı.

"Tanışalı kaç gün oluyor? 15 mi? 16 mı? Beni fena etkiliyorsun." Kafam yukarı kalktığı sırada kapı açıldı, Even hızla beni itekledi.

İçeri giren kişi bize garip garip baktı ve dışarı çıktı.

"Annen sana sıkıntı mı oluyor?" dedi yalnız kaldığımızda. Kafamı iki yana salladım.

"Büyük kavgadan sonra evi terketti, iki gündür yok.  Ev boş yani. Evde tekim. " Her zaman piç tarafım ortaya çıkıyordu, sadece ona.

Sırıttı ve kafama vurdu.

"Siktir git pezevenk."

soft love: evak |tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin