Tak...Tak...Tak...
Aklındasadece annesi vardı.Babasını ise hiç tanımamıştı zaten.O çokküçükken ölmüştü.Bir anı bile bırakamadan gitmişti.Onunaklında "aile"demek "anne" demekti.Bu kalıp her ne kadarabisine haksızlıkmış gibi gelsede ona zaman zaman,ailesi hepannesiydi.
Annesibir kahramandı onun gözünde.Adını layıkıyletaşıyan,evlatlarına hem anne hemde babalık yapna bir kadındıGül.Yıllarca hem çalışıp para kazanmış hem de çocuklarınaiyi bir anne olmuştu.Kimsenin lafına göre hareketetmeyen,çocuklarına kol kanat geren,arada sırada kızan amaevlatlarına hiç vurmayan bir anneydi Gül.Kendisi aç yatsa daevlatlarına yediren,hata yapsalar da gururlarını hiç kırmayanbir anneydi.Kısacası bir kahramandı Gül çocuklarınıngözünde.Ve ne yazık ki her kahraman gibi o da yalnızdı.
Köylükyerde doğmuş büyümüş bir kızdı Gül.Henüz on yedisindehayalleri olan zeki,ailesine düşkün ve saygılı birkızdı.İlkokulu bitirince almıştı babası onu okuldan.Zaten 4erkeğin içindeki tek kız evlattı Gül.Öyle fazla okumasınagerek yoktu.Abileri okur,büyük adam olurdu.Vatana millete veailesine faydalı olurlardı erkekler.Kadının vatana ne faydasıolurdu ki hem.Aile mi?Evlenip çocuk yapar,yemek yapar,işyapar...Yeterdi zaten.Kadın dediğine yeterdi doğduğu coğrafyada.
AmaGül'e yetmezdi.Hayatı boyunca babasının ve abilerinin lafındanhiç çıkmamış genç bir kız,eğer aşık olursa ne olur?Cevapbasit.Onunla evlenmek ister,aile kurmak ister,tabi ailesininrızasıyla.Sevdiği adam;Halis.Köyün muhtarının oğluydu.Yazlarıbabasına yardıma geliyor,kışları ise İstanbul'a gidipokuyordu.İksidat okuyordu Halis.Köyün en yağız,en mert,en zekive yakışıklı oğlanıydı.Herkesin de gözü ondaydı hani.Amakader buydu da vermedi Gül'ün babası kızını bu "çobanınoğluna"Ailelerine uygun değildi.Halis'in kendi oğullarındandaha az imkanla daha başarılı olması ve üstelik Halis vebabasının herkes tarafından sevilen bir aile olmasının bundahiçbir etkisi yoktu.Gül'ün babası hiç kıskanmamıştı buaileyi.
Yinede istemeye gittiler Gül'ü.Maksat adet yerini bulsun diyeydi.Halisailesiyle kızı istemeye gittiklerinde Halis'in İstanbul'dakiarkadaşları da hazırlıklarını yapıyorlardı.Kızıvermeyecekleri kesindi zaten.Zaten Halis'de kaçırmaya hazırdı.Aşkıkaçırmaya niyeti yoktu.
Ogece ailesini son görüşüydü Gül'ün.Sevdiği adamla beraber hiçbilmediği koca bir şehire gelmişti.Ailesi reddettiği içinmi,yoksa Halis karısına daha fazla zaman ayırdığı için midirbilinmez ama herşey ters gitmişti bu şehirde.Sanki İstanbulistemiyordu Gül'ü.13 yıl evli kaldılar.Bu sürede ne Halisokulunu bitirebilmiş ne de bu şehirde doğru dürüst bir evleriolabilmişti.Dostlardan hiç yardım görmemiş,borç batağınasaplanmışlardı.Gül'ün ailesi kızlarını reddetmiş,Halis'incefakar babası ise çoktan ölmüştü.Güç bela aldıkları yıkıkdökük eski evde çokmek üzereydi zaten.Ama arada iyi şeyler deolmuştu elbette.Tüm dertleri unutturur gibi evliliklerinin ikinciyılında Can,dördüncü yılında ise Uras isminde iki oğullarıolmuştu.
Haliso yıllarda her işte çalışıyordu.Ayakkabıboyacılığı,simitçilik,inşaat, nakliye gibi işlerde taşeronolarak çalışıp kazandığı üç kuruş parayı evinegetiriyordu.Çocukların okul masrafları,ev ihtiyaçları ağırgelse de o gül yüzlü karısını hiçbir zaman çalıştırmamıştıHalis.Aradan geçen yıllar aşkını arttırıyordu.Eve geldiğinde"baba"diye kucağına koşan çocuklar da bütün gününyorgunluğunu alıyordu.Gelecekten bir beklentileri yoktu,hiçolmamıştı.Belki yoksullardı ama mutlulardı.Çünkü;aileydiler.