Bölüm 16: Başka Bir Eren

26 2 0
                                    

Hamilelik olayını sağsalim atlattık Işın'la. Ama şimdi başka bir sorunum vardı. Çıkış saatine yakın bir zamanda Arda bana mesaj atıp Işın'la görüşmek istediğini söyledi. Bende Işına haber vermeden Arda'ya nerde olduğumuzu söyledim. Bizi bir Kafe'de beklediklerini söylediği zaman Işını oraya götürdüm.

"Bende son beğendiğimiz o sarı t-shirt.." Işın Arda'yı görünce bana döndü. "Duygu ne halt ediyorsun sen?!"

"Işın, sinirlenme. Lütfen benim için sadece dinleyelim onu. Gerisine sen karar verirsin." Duraksadı. Derin bir nefes alıp "pekala." Dedi.

Arda sanki önüne kim geldiyse toplamış gibi Kayra, Emre ve Selenle bir masada oturmuş, bizim gelmemizi bekliyordu.

Kayra'nın yanına oturdum, Işında benim yanıma.

"Aşkım bak, herşeyi anlatacağım."

"Bana aşkım deme!"

"Peki aşk- Işın." İç geçirdim. Bu kadar ahmak bir çocuk nasıl Işını aldatmayı becerebilirdi ki? Arda yakışıklı bir çocuktu ama içine girildiğinde, onunla yakın arkadaş olununca çok çocuksu ve saf olduğu görülüyordu.

"Bak, Emre beni aradı, onunla buluşmam için çok ısrar etti, bende kıramadım gidip onu bekledim. Sonra beni tekrar aradı acil bir işinin olduğunu ve selenle buluşacağını ama gelemeyeceğini söyledi. Beni de oraya Seleni bir saatliğine oyalamamı rica etti. Tabi ben çok sinirlendim ama Selenin ondan ayrılabileceğini ve bana 300₺ vereceğini söyledi. Bende senin o beğendin çantayı alabilmek için kabul ettim. Şansıma da sen gördün." Büyük bir kutuyu Işına uzattı. "Renk konusunda emin olamadım, sonunda çok sevdiğin topuklu ayakkabılarına uyumlu olsun diye açık kahve aldım." Oldukça mahçup gözüküyordu.

Işın Arda'nın boynuna sarıldı. "Arda.. Salak sevgilim benim."

Gülümsemeden edemedim. Hiç konuşmayan Selen-Emre çifti "biz kalkalım o zaman." Deyip ayaklandılar. Işın onlara gülümsedi, Arda'da Emreye gerçekten ağır bir-iki küfür etti.

Kayrada ayaklandı. "O zaman siz barışmanızın şerefine pasta filan yiyin. Biz de başbaşa kalalım." Masadaki çay ve meyve sularını göstererek "hesapta senden." Elimden tutup beni avmden çıkardı.

"Biz ne yapalım?"

Elimi hala tutuyordu.

"Bilmem, yapmak istediğin birşey var mı?"

Önünden geçtiğimiz vitrinlere bakıyordu. "Pek sayılmaz."

Dudağımı büzüştürdüm. "Pek sayılmaz mı? O ne demek?"

Bana döndü. "Biliyor musun, ben hep kız arkadaşımın elbise giymesini istemişimdir." Önünde durduğumuz vitrine baktım. Mankenin üzerinde bebek mavisi bir elbise vardı.

Ona döndüm. O da bana bakıyordu.

"Biz.. Sevgiliyiz değil mi?" O an sanki zaman durmuştu. Ilk vitrine sonra bana masumca bakan Kayra'ya ve ellerimize baktım.

Vitrinde, tam arkamda Erenin yansımasını gördüm.

"Ben hazretlerinin senin ilk öpücüğünü alması çok gurur verici birşey olmalı Duy-gu-can."

Neredeyse gülümseyecektim ama kendimi hayallerimden çıkarıp gerçek dünyaya soktum.

Kayra'nın bana şefkatle bakan gözlerine baktım. "Evet, bence biz artık sevgiliyiz.."

Gülümsedi. Neden bu çocuk olduğu gibiydi? Gözleri, gülüşü o kadar dürüsttüki.. Onda bir gram yapmacıklık görmüyordum. Mutluysa mutlu davranıyordu. Bana kırılmışsa ya da birşeye öfkelendiyse bu gözlerinden, bakışlarından hemen anlaşılıyordu. Ve onun beni sevdiğine bu yüzden emin oldum.

Kırık TaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin