y i r m i

1K 64 30
                                    

Şu fotoğrafa sonsuza kadar bakabilirim, ya siz neden bu kadar mükemmel olmak zorundasınız?

-

“Sadece vokalde zorlanıyorum..” diye mırıldandım eğitmene. Bu yaşıma kadar herhangi bir vokal eğitimi almamıştım, bu yüzden de oldukça heyecanlıydım aslında. Yaklaşık 20-25 kız stajyer ve aynı şekilde erkek stajyer vardı ve birkaç aya erkek grubunun çıkışı yapılacaktı.

Ve, bunların içinde başarabilirse Bambam’de olacaktı.

Kafamdaki düşünceleri bir kenara koydum ve alıştırmalara başladım. Birkaç gündür sürekli olarak ses açma yapıyorduk ve biraz şarkı söylemeye çalışıyordum. Kızların çoğuyla anlaşmıştım ama birkaçıyla daha konuşmamız bile olmamıştı. Yalnız takılacağa benziyorlardı.

O gün, birkaç saat de dans ettikten sonra, stajyer binasından çıktım ve karanlık akşamda tek başıma yürümeye başladım. Üçümüzün de birbiriyle konuşmadığı yaklaşık bir hafta oluyordu. Ve ben, onlar herhangi bir şeye karar vermeden, bir şey yapamayacak durumda olan biriydim.

Çünkü, hem Alice ile olan arkadaşlığıma değer veriyor, hem de Bambam’e olan aşkımı, bu kadar yıl geçmesine rağmen, içime gömmeyi bırak, bir rafa bile kaldıramıyorum. O, nereye gitsem gözlerimin önünde beliriyor ve bir eli her zaman kalbimin üzerinde oluyor sanki.

“Ah, dardayım,” diye mırıldandım ve adımlarımı evime yönelttim. Yolda yürürken de, her zaman yaptığım gibi Jackson’ı aradım. Bu gece uyumak istemiyordum, yarın okullar tatildi, ben de bu yüzden bir gece o karanlık evde uyumak istemiyordum. Üstelik, tanıştığımızdan beri, Jackson en yakın  arkadaşlarımdan biri olmuştu.

Pizza alıp gelmesini söylerken evden içeri girdim ve ışıkları açarak çantamı bir kenara bıraktım. Şirkette duş aldığım için direkt televizyonu açarak, battaniyemin altına girmiştim. Netflixten bir şeyler ararken, kapımın çalmasıyla ayağa kalktım ve yavaş adımlarla kapıya ulaşarak açtım.

Yalnızca, kapıda bir kişi olmasını bekliyordum. 6 kişi değil.

“Vaov, çok fazlasınız!” ilk tepkimin bu olması herkesi güldürürken, kenara çekildim içeri geçmeleri için. En beklendik kişiler Jackson ve arkadaşlarıydı. Buna sürpriz olarak Jinyoung’un sevgilisi, benim de şrketteki stajyer arkadaşım olan Nayeon ve asıl beklenmedik kişi Alice vardı.

Birazdan Bambam, “Ben geldim!” derse, gerçekten şaşırmazdım.

Herkes koltuk ve minderlere oturduğunda, aldıkları kutu kutu pizzaları açtılar ve birkaçı da mutfağa giderek bardaklarla geri döndüler.

“Akşam yalnız kalmayı sevmediğini duyduk ve yarın hiçbirimiz okula gitmiyoruz. Biz de seninle birlikte pizza partisi verelim dedik.”

Güldüm ve bu sefer hepsinin burada olmasından rahatsız olmadım. Aksine, oldukça hoşuma gitmişti çünkü yalnız hissetmek her histen daha beterdi.

Herkesin burada olup da Bambam’in olması biraz içime oturduğundan, Alice baktım ve onu da bana bakarken yakaladım. Sahiden, o neden gelmişti ki?

“Ben sanırım, kararımı verdiğim için geldim.” Dedi. Herkes çaktırmadan bize bakmaya çalışırken. “Sen ne karar verirsen ver, yanında olacağım. Çünkü seni kaybetmek emin ol, hiçbir şeye değmeyecek.”

“Ağlayacağım galiba!” diyen Jackson ile bütün duygusal ortam dağılıp herkes gülerken, ikimizin birbirimize sarılmasıyla, herkes üstümüze atlarken, daha çok kahkaha atmaya başladım.

Bir süre sonra herkes sakinleşip pizzalara odaklanırken, Alice’e yaklaşıp, “Bambam’i de mi çağırsak?” diye sordum. O ise elindeki pizzayı bırakıp rahat bir nefes aldı. “Bir an hiç sormayacaksın sandım.” Ardından Mark yarım bıraktığı pizzasını bir anda yediği için ona dönerek kolunu ısırdı.

İkisi, küçükken bir süre aynı mahallede yaşadıklarından, Kore’ye döndüklerinde de bu arkadaşlığı sürdürmüşler.

Ayaklanıp terasa çıkarak Bambam’i aradım.

“Hey,” diye mırıldandım. “Selam,” dedi o da.

“Şey... Biz... Birkaç kişi evde toplandık da... Alice’de var, ımm.. Gelmek istersen diye...” Güldüğünde derin bir nefes aldım, çocuğum olsa doğurmuştum resmen.

“Anladım ben seni, pekâlâ geliyorum o zaman.” Dedi ve telefonu kapattı.

Ben de terastan çıkarak pizzalara daldıktan beş dakika sonra da gelmişti zaten.

“Iy, kusacağım şimdi!” dedi Jackson ama Mark ve Bambam sarıldığında yalnızca Alice ile benim şaşırmamız işin daha da garip olan tarafıydı.

“Siz hani ölümüne düşmandınız?” Diye sorduğumda, Bambam ile gelen arkadaşları Yugyeom ve Youngjae de herkesle selamlaştı.

“Biz anlaşıyoruz aslında, sorun Jackson ve Bambam’de.” Mark sorumu cevapladıktan sonra pizza yemeye geri dönerken, diğerleri de oturdu ve herkes hem sohbet edip, hem de kutularca pizzayı mideye gömdü.

Ben hava almak için kısa bir süreliğine terasa çıktığımda, Bambam ve Alice pişti oynuyor, Jinyoung Nayeon’la ilgileniyor, Jaebum ve Mark uyukluyor, Yugyeom ve Youngjae’de Bambam ve Alice’in üzerine bahis oynuyorlardı.

Arkamdan gelen Jackson, teras kapısını kapattığında kaşlarımı çatarak ona döndüm.

“Bir sorun mu var?” birkaç kez saçlarını karıştırdı, etrafında döndü ve ardından bana bakarak, “Hani sana, âşık olduğum bir kız var demiştim,” dedi. Onu onayladığımda ise kısık sesle devam etti.

“O kız, Alice.”

Alice elden gidiyeah

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alice elden gidiyeah

love story | bambamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin