0.0

258 24 24
                                    

Jisoo paltosunu aldığı gibi hızlıca evinden çıktı. Telefonunu çantasının içerisinde ararken bir yandan da geç kaldığı ilk iş gününe lanet okuyordu.

"Kesinlike Bay adını unuttuğum beni işten atacak. Aish, Cidden.. Kim Jisoo neden bu kadar uykuya düşkünsün ki?"

Hızlıca küçük evinin apartmanından çıkıp kendini buzlu yollara attı, ayağında ki çizmeler buzda kayarken bir penguen misali hala çantasında telefonunu arıyordu. Onun ardından binadan hızlıca çıkan Jinyoung elinde telefonla Jisoo'ya seslendi.

"Yaa, Jisoo! Lanet telefonunu yatakta unutmuşsun."

Jinyoung pembe şortuyla hala koştururken Jisoo hızlıca arkasını döndü.

"Lanet okuma pis maymun, ayrıca teşekkür ederim.."

Jinyoung'u süzerken sesli bir kahkaha attı.

"Bu mükemmel kıyafetinle telefonumu bana getirdiğin için."

Jinyoung telefonu Jisoo ya doğru uzatıp hafifçe alnına vurdu.

"Abinle dalga geçmemen gerektiğini öğrenmelisin. Ayrıca napayım evin içi sauna gibi yanıyoree."

Jisoo gözlerini devirip aptal abisine baktı ve telefonunu çantasına attı, abisinin yanağına küçük bir öpücük kondurup hızlıca otobüs durağına doğru paytak paytak ilerledi.

Tae

Hoş kokunun burnuna dolmasıyla yatağından doğruldu, ellerini saçlarına atıp dağınık olan saçlarını bir kez daha dağıttı. Kız kardeşinin yaptığı minik pancakelerin kokusunu tekrar içine çekip banyo'ya doğru ayaklarını yere sürterek ilerledi.

Lavabonun akan musluğunun altına ellerini tuttu ve hızlıca suyu yüzüne vurdu. Bu işlemi sert bir şekilde üç kez tekrarladıktan sonra yüzünü kurulayıp banyodan çıktı. Tae ellerini cebine yerleştirip odasından çıktı, direk mutfağa inen merdivenlere ilerlerken kız kardeşinin büyülü sesini duydu.

"Jennie, bu sefer kimşn şarkısını söylüyorsun güzelim."

Jennie irkilerek arkasında olan abisine döndü, utanarak başını hafifçe yere eğdi ve dudaklarını ıslattı.

"Adını tam olarak bilmediğim bir çocuk, ımm Youtube üzerinde cover videoları paylaşıyor."

Taehyung başını onaylarcasına sallayıp yanında duran sandalyeyi arkaya doğru çekip masaya kuruldu.

"Bir dahakine birlikte hazırlayalım olur mu? Böyle yaptığın zaman kendimi biraz kötü hissediyorum."

Jennie başını hızlıca abisine çevirip gözlerini kıstı, yavaşça elinde ki pancake dolu tabağı masaya koyarken fısıltı eşliğinde bir kaç şey mırıldandı.

"Abi, bu benim sana her şey için olan minik teşekkürlerim. Lütfen kendimi kötğ hissetme yoksa seni pataklarım."

Gülümseyerek abisinin karşısına oturdu ve portakal suyundan bir yudum aldı. Taehyung kardeşine gerçekten minnettar bakışlar atarken lezzetli kahvaltısına başladı.

3 saat sonra

"Efendim, sanırım bugün olacak toplantı için 15.30 bir görüşmeniz var. Ayrıca akşam yemeği için Bay Park sizi çağırdı."

Jisoo minik adımlarla Taehyung'ın arkasından koştururken Taehyung telefonuyla ilgileniyordu.

"Jimin daha çok farklı şeyler için çağırıyordur onu iptal etmeni istiyorum, ayrıcaa Jeon Jungkook'un görüşmesini bu akşam yemeğine almanı istiyorum."

Jisoo kahküllerini düzelterek kalemiyle not defterine notlar aldı Bay Park'ın üstüne çizgi atarken Jeon Jungkook'u bu akşam notlarına ekledi.

"Yaptım efendim, eğer başka bir ricanız yoksa bunları bilgisayarıma geçirmeye gideceğim."

Taehyung başını hafifçe sallayıp telefonunu cebine attı, Jisoo başını eğerek not defterini kapattı. Arkasını dönüp odasına doğru adımlarını hızlandırdı, ilk iş gününden böyle şeyler yapmak ona göre çok normaldi fakat Bay Taehyung ona dönmeden salak telefonuyla uğraştığı için biraz sinirlenmişti.

Arkasından koşturarak gelen Nayeon Jisoo'nun omzuna elini atıp soluklandı.

"B-bay Taehyung, seni toplantı odasına çağırıyor."

"Tamam, teşekkürler.."

Yaka kartında yazan yazıya bakıp tekrar gözlerini kızla birleştirdi.

"Nayeon."

Gülümseyerek not defterini açtı ve bugünün toplantılarına baktı, saat 12.35 için bir toplantı yokru aslında başını hafifçe sağa yatırıp kahkülünü düzeltti.

"Umarım ilk iş günümden beni sevmediği için atılmam."

Başına sertçe vurup gözlerini yumdu.

"Salak Jisoo! Neden negatif şeyler düşünüyorsun Jinyoung salağının dediği şeyi unutma 'kuş boku da beyazmış' dur, dur bu ne alaka şimdi? Ahh, bak yine kendi kendine konuşuyorsun."

Jisoo adımlarını daha da hızlandırarak asansörün önüne ilerledi, abisinin aptal sözlerini düşünerek kendini avutuyordu fakat onlar hiç avutulacak gibi değildi. Asansör'ün kabininin gelişini gördüğünde düşüncelerinden kurtulup bir kez daha tuşa bastı. Asansörün cam kapısı yavaşça açılırken elini tuştan çekip açılan küçük kapı aralığından geçti. Gülümseyerek kat tuşlarında on beşinci kata basıp aynaya döndü.

"Yah, Kim Jisoo ben hayatımda senin kadar aalak bir kız görmedim. Dur zaten ben senim yani biraz mantıksız aslında ama olsun, sen salaksın."

Kendini süzerken pembe gömleğini düzeltip beyaz çiçekli kalem eteğini aşağıya doğru çekti.

"Ayrıca bu havada kısa bir etek giyecek kadar beyinsizsin."

Asansörün durduğu belli eden sesi duyduğunda arkasını dönüp tekrar kahkülünü düzeltti. Takıntı haline getirdiği garip hareketini hiç fark etmeden yüzüne minik bir tebessüm yerleştirdi. Asansörün cam kapısı açılırken telefonunu not defterinin arasına yerleştirdi. Tamamen açılan kapıdan yavaşça çıkarak etrafına bakındı, düm düz ileride kırmızı halının olduğu büyük kapılı odayı görünce başını sallayarak otarafa doğru adımlarını ilerletti, başını etrafta olan odalarda gezdirirken eski anlaşmaların büyütülmüş fotoğraflarını gördü gerçekten bu kadar çok ortaklaştığı araba şirketleri var mıydı?

"Jinyoung kesinlikle burada olsaydı şuraya çığlık atarak bayılırdı."

Gülümseyerek yavaşlayan adımlaını hızlandırdı ve büyük kapılı odanın önünde durdu.

"Acaba kapıyı çalmam gerekir mi? Eh çüş ben bu kapıyı çalsam ne değişir. En iyisi yavaşça kapıyı açmak."

İçeriden gelen kısık şarkı sesi kulaklarına dolarken takım elbiseli Taehyung'ı fark etti. Siyah ceketini çıkartıp kenarda duran deri koltuğun üstüne koyan Taehyung beyaz gömleğinin kollarını sıyırdı. Taehyung bu işlemleri yaparken Jisoo çekingen bir şekilde oka doğru ilerliyordu aklından geçirdi salakça şeyleri bir kenara itekleyen Jisoo dudaklarını ıslatarak başını eğdi.

"Beni çağırmışsınız, planlarda bir değişiklik mi yapmalıyım efendim."

Taehyung başını Jisoo'ya doğru çevirip gülümsedi.

"Aslında.. benim asistanım olarak yapman gereken bir kaç şey var,
Kim Jisoo benimle.."

GAYSI BEN BU ÇİZGİYİ GÖNDEREMEDİN NEYSE BU HİKAYEYE BÖLÜM YAZACAĞIMI DÜŞÜNMEZDİM AMA SANIRIM BUNDAN DEVAM EDECEĞİM EFSANE YERDE BİTİRDİM DEĞİL Mİ
BİLYORUM NEYSE DİĞER BÖLÜMÜ LÜTFEN BEKLEYİN  VE BANA BİRAZ DESTEK VERİCİ YORUMLAR YAPIN CİDDEN YAZARLEN 8279372 TAKLA ATIYORUM^^

𝙤𝙣𝙡𝙮 𝙙𝙚𝙖𝙩𝙝||𝙫.𝙨𝙤𝙤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin