İyi okumalar...
Göklerdeki mavinin berraklığını düşünüyordu genç adam o berraklıgı gülüşlerinde gizli olan kadında arıyordu.Bilmediği hayat,bilemediği yaşamını merak ediyordu genç adam.Mihrimah ise herşeyden habersiz büyük görümcesini bekliyordu.Peçesini geri taktıgında sıcaktan buharlaşıp ıslak olduğunu anladı peçesinin ama başındaki örtüye saygıdan dayanacaktı.
Genç adam ise peçesini takıp yüzünün güzelliğini saklayan genç kadına dikkatle bakıyordu.
Dudaklarından dökülen kelime kalbinin ona isim koyması,
hitap etme şekliydi."Zelal(saf,temiz,berrak)."
Didarın konuşarak biriyle geldigini anlayan genç adam yanlış anlaşılma olmasın diye hızlıcana uzaklaşmıştı.Genç kız ise duyduğu ayak sesinin kim olduğunu merak etmeye başlamıştı gelen bayanlarla merakı bitmişti.
********************
Bir gün geçmiş boşanma davası olan gün gelmişti.Genç kadın kasvetli havayla kalkmış karnındaki ağırlık,bebek yormaya başlamıştı.Fazla kilo almamış sadece biraz yüzüne renk gelmişti.
Kapının açılmasıyla kimin geldiğini anlamadı genç kadın üzerindeki sahanlığı iyicene üzerine çekerek seslendi."Kimsiniz?"
"Benim Boran."
Genç kadın içindeki korkuyu sakin tutmaya çalışarak konuşmadı.
"Bugün boşanıyoruz ama bu demek değil ki karnındaki bebeği benden uzak tutacaksın anlamına gelmiyor bunu aklından çıkar!"
"Ben sizi Allaha havale ediyorum!"
Genç adam kadını köşeye sıkıştırıp iyicene üzerine gelmeye başladı.
"Dilin uzamış!"
"Sayenizde uzadı!"
Elini genç kadının yüzüne koyup kendine doğru baktırdı.Bakabilen iki çift göz vardı ama gören bir çift göz yoktu.Gözleri görmeyebilirdi ama kalbi her zaman açıktı iyiliğe,kötülüğe,paramparça olmaya.Genç kadın geri çekildi duvar köşesinde olsada fazlasıyla bu temas tiksindirici geliyordu.Aniden duvara çarpan belindeki acı kasıklarına yayılırken ilk defa sızısını belli ediyordu genç kadın.Karnını eliyle düşücekmiş gibi sımsıkı tutuyordu genç kadın.
Sızısı gittikçe bel hizasında yayılıyordu."Ben ben özür dilerim...Acıyormu çok bebek nasıl?Hastaneye gidiyoruz."
Genç kadın hayır anlamında kafasını sallayıp acıyla konuştu.
"Arjeni çağır lütfen,geri birşey yapmana gerek yok git yeter."
Kendini havada hisseden kadın acısından birşey diyemedi.
Yatağa uzandırılan bedeni biraz olsun sıcakla temas edebilmişti.
Abisinin bagırmasını duyan Arjen odaya koşarak gelmişti."Ne oldu yengeme?"
"Sıcak su torbası getir Arjen çok konuşacağına!"
Mihrimah bu ilgiyi hiçde istemezken ikinci karısına uyguladığı formülleri olduğunu tahmin etti.Güldü geçti genç kadın,sızı geçsede her zaman derinliği kalıyordu.Karnını kollarıyla saran genç kadın Boran ağanın bu cümlesini beklemiyordu.
"Dokunmak istiyorum bebeğe."
Hayır anlamında kafasını salladı bacak arası sızlasada iyicene kendine çekti bacaklarını genç kadın.Susmadı konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Hayat
General FictionGörme engelli genç kız düşünün... En mutlu olduğu gününde kazada annesini ve babasını kaybetmiş onsekiz yaşında talihsiz bir kızdı ama aile sevgisi nedir bilenlerdendi. Aradan altı sene geçmesine rağmen acısı halen acı ve tazeydi onun için. Ailesi o...