Siz hiç bilmediğniz bir yerde tek bir kurtuluş yolu bile bulamazken neyle karşılaşacağınızı bilmeden yürütülmek zorunda bırakıldınız mı...
Küçük bir merak uğruna bulaştığım leş'e ruhum bedenimi terk edene kadar mahkûmum
Leş ne miydi...?
O intihardı...
O Bile bile ateşe yürümekti...
Ama ben bunu göremeyecek kadar salak leş'in bana hükmetmesini kabullenecek kadar eziktim..
Ben Nerva Olgaç!
İki gün önce telefonumla uğraşırken karşıma bi oyun reklamı çıkmıştı. Merakımı uyandırmıştı Kalbe dayanan bir bıçak resmi ve üzerinde yazan o can alıcı kelime...Leş...
Bi oyunun adı neden leş olurdu ki.
Resmin hemen alt tarafında kaydol seçeneği vardı. Hiç zaman kaybetmeden tıkladım ve adımı soyadımı girdim. Tam Oyunu nasıl oynamam gerektiğine bakıyordum ki telefonumun melodisi kulağıma ilişti. Gizli numara arıyordu.
Telefonu açtım ve usulca dinlemeye başladım"Nerva Olgaç bir kaç saniye önce oyunuma kaydoldun ve benim oyunumda benim kurallarım geçerlidir. Ben istemediğim sürece oyundan çıkamazsın. Sana çeşitli görevler vereceğim ve sen üstesinden geldiğin her görev için ödüllendirileceksin. Benim iznim olmadan herhangi bir şey yaparsan bitersin."
Ne yaptığını sanıyordu bu salak!
"Oyundan çıkmak istiyorum!"
Derin bi sessizlik ve ardından kanımı donduran o kelimeler
" kendi isteğinle kaydoldun ve ben istemeyene kadar çıkamazsın! Şuan bütün bilgilerin elimde. Eğer söylediklerime uymazsan sana neler yapabileceğimi sen düşün."
Aslında bu emrivakisine verecek çok güzel cevaplarım vardı ama ben daha sadece adımı soyadımı yazmışken o benim telefon numarama eriştiyse kim bilir daha neler yapardı...
Korkmuş muydum? Fazlasıyla.
Şimdi ise leş'in bana söylediği yere doğru ilerliyordum. konum attığı yer şehrin en tehlikeli barlarından biriydi.oraya gidip gitmemekte tereddüt etmiştim ama gitmek zorundaydım başka seçeneğim yoktu ayrıca bu ilk görevimdi ve söylediği yere gidip istediği şeyi yapmam gerekiyordu. Bana o kadar tehlikeli bir yerde ne yaptıracağını da merak etmiyor değilim.
Kafamı kaldırdığımda dikkatimi çeken ilk şey barın üst kısmında kocaman harflerle yazılan DEMON yazısıydı. Demon ingilizcede iblis demekti. Adı bile ben tehlikeyim diye haykırıyordu adeta...
Buranın tehlikeli olduğunu duymuştum ama bu kadarını beklemiyordum. Daha içeriye girmemiştim ama müzik sesi buraya kadar geliyordu ve her köşede bir çift yiyişiyordu.
Evet şuan iki erkek bir birini adeta vakumluyor ve ben de tam olarak yanlarından geçiyorum. Normalde olsa ikiside yakışıklı diyebileceğim kadar vardı ama şu durumda midemi bulandırmaktan başka bi işe yaramıyorlardı...
Giriş kapısından tam içeriye adım atacaktım ki arka cebimde telefonumun titrediğini hissettim.
Tahmin ettiğim gibi...
O arıyordu. Korkarak telefonumu açtım ve söyleyeceklerini dinlenmeye başladım."İçeriye girdiğinde üzerinde mavi tişört ve altında siyah kot pantolon olan erkeği bulacaksın..."
Söylediği tek şey buydu. Sonrada yüzüme kapattı.
İçeriye girdiğim an boğulacak gibi oldum,Bu nasıl bir kokuydu böyle. Sigara, alkol ve nargile kokuları karışmış ortama hükmediyorlardı. İçerisi o kadar kalabalıktı ki etrafımdaki boş bedenlerin arasından sıyrılarak geçiyordum.
Bara gireli yarım saat olmuştu ama ben hâlâ leş'in tarif ettiği çocuğu bulamamıştım. En sonunda pes edip su almak için barın iç kısmına doğru ilerledim. Suyumu yudumlarken aynı zamanda gözlerimle etrafı tarıyordum. Çok kasvetli bir havası vardı ve özellikle duvar diplerine kumar oynanan masalar kurulmuştu. Yaklaşık otuz taneydiler ve bir tanesinin bile boş olmadığına yemin edebilirim. Neredeyse kumar oynayan herkesin arkasında ise yarı çıplak kızlar vardı. Barın orta kısmında ise insanların dans etmeleri için büyük bir alan vardı. Gittiğim hiç bir bara benzemiyordu. Burda resmen insanlar yiyişiyordu ve yasa dışı şeylerinde yapıldığına eminim. Burdan biran önce çıkmak istiyorum ama o çocuğu bulmadan gidemezdim.
Onu bulmak için biraz daha etrafta geziniyordum ve normal görünümlü hiç kimse yoktu. Saçları,makyajları ve giyinişleri çok tuhaf ve korkunçtu. Bu insanların arasında o çocuğu nasıl bulacam diye düşünürken bi anda gözüme eteği yok denilecek kadar kısa olan bi kızla deli gibi dans eden mavi tişörtlü bir çocuk ilişti.Anında yerimden doğruldum ve dans ettikleri tarafa yöneldim. Çocuğun arkası dönük olduğu için yüzünü göremiyordum. Adımlarımı sıklaştırıp arkasına vardım. Tam elimi kaldırıp omzuna dokunmak üzereydim ki kendi omzumda bir el hissettim. Kim olduğunu öğrenmek için anında dönmüştüm ki gördüğüm kişi kısa süreli bi şok geçirmemi sağladı.
Ben olduğum yerde hiç bir tepki vermezken onun biçimli dudaklarından iki kelime firar etti."Seni buldum..."
Arkadaşlar bu yayınladığım ilk kitabım desteklerinizi bekliyorum💦
@yag_Mur12 ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEŞ
General FictionSakinliğin hüküm sürdüğü basit bir hayat yaşarken nasıl bu denli ruh hastalarının hayatıma hükmedeceği bir yaşantıya geçtim... Ruhum sessizlikle harmanlanmış bir kıvılcıma bağlıyken şimdi ise Leş bana hükmediyordu.. Asıl acı olan ise bunun benim se...