Gecenin bir yarısı duyulan ağlama sesi ile Yoongi ve Jungkook uykularından uyandı.
Önce birbirine bakan evli çift, daha da çoğalan bağırma sesleri ile yataktan hızla kalktı.
Önden Yoongi odaya girip Jeonggi'yi kucağına aldı. Bir eli ile sıkıca tutuyor, diğer eli ile de sırtını sıvazlıyordu.
"Neyin var bebeğim?" Derken dudaklarını alnına bastırdığında neler olduğunu az çok anlamıştı.
"Jungkook, Jeonggi'nin ateşi var." Dedi ve eşine doğru döndü.
Jungkook hızla yanlarına biraz daha yaklaştı ve bir de kendisi Jeonggi'nin ateşine baktı. Minik beden cidden yanıyordu.
"Sen üzerindeki fazlalıkları çıkar, ben de bir bezi ıslatıp getireyim. Sonra da hastaneye gideriz." Derken çoktan odadan çıkmıştı Jungkook.
Yoongi, eşinin dediği gibi oğlunun üzerindeki fazlalıkları çıkarmış, üzerinde minik balıklar olan beyaz zıbını ile kalmasını sağlamıştı.
Jungkook'ta elinde ince mi ince bir örtü ve ıslak bez ile yanlarına geldi. Islak bezi bebeğinin alnına yerleştirdi, ince örtüyü de Jeonggi'nin sırtına atarak kucağına aldı. Tabii bunlar yaşanırken Jeonggi hala ağlıyordu.
"Arabanın anahtarları nerede?" Diye soran Yoongi ile Jungkook kısa bir an düşünse de yanıtı gecikmedi.
"Bizim odada komidinin üzerinde." Dediğinde Yoongi hızla yatak odasına girip anahtarları aldı.
Evden çıkıp arabaya bindiklerinde Jeonggi bağıra bağıra ağlamayı kesse de hala ağlıyordu.
Jeonggi'nin yanında oturan Jungkook ona ninni söylerken, Yoongi arabayı en yakın hastaneye sürüyordu.
Evli çift için iki saat gibi gelen yol aslında sadece on beş dakika sürmüştü.
Yoongi arabadan inerken Jungkook Jeonggi'yi kucağına alıp arabadan inmiş, Yoongi'nin yanına gelmesini bekliyordu. Telaştan ne yapacağını şaşırmıştı.
Yoongi arabanın kapılarını kilitleyip ikisinin yanına vardığında hızla acile giriş yaptılar. Neyse ki acilde kimsecikler yoktu. Birkaç işlemden sonra doktorun yanına gittiler.
Doktor gerekli birkaç soru sormuş ardından minik bedeni muayene etmişti.
"Diş çıkarıyor olmalı. Ateşi düşsün diye fitil vereceğiz şimdi, diş eti kaşıntıları için de jel yazıyorum. Ayrıca diş kaşıma oyuncağı alırsanız o da rahatlıkla dişlerini kaşıyabilir. Geçmiş olsun." Diyen kadın, sevimlice gülümsedi. Evli çift kadına teşekkür ederken, kısa boylu bir hemşire gelip Jeonggi ile ilgilendi.
Hastaneden çıkıp arabaya bindiklerinde, Jeonggi'nin ateşi yavaş yavaş düşüyordu. Bu nedenle Jungkook ince örtü ile Jeonggi'yi olabildiğince sarmaladı. Havalar soğuyordu ve oğlunun hasta olması isteyeceği en son şey bile değildi.
"Yarın işe giderken Jeonggi'yi kime bırakacağız?" Diyen Yoongi idi.
"Jimin hyung ve Taehyung hyung ile konuştum. Seve seve Jeonggi'ye bakacaklarını söylediler."
"O iki gerzeğe oğlumuzu emanet edeceğiz deme sakın."
"Öyle deme çocuklar ile iyi anlaştıklarını biliyorsun. Ayrıca Hoseok hyung yarın çalışmıyormuş, o da gelecek."
"Harika, o üçü bir de Jeonggi!.. Tanrım, düşüncesi bile kötü. O üçü oğlumuza neler neler yaparlar."
"Rahat ol biraz. Üç tane koca adam yedi aylık küçücük bir bebeğe illaki bakabilirler."
Yoongi derin bir nefes verdi ve "Pekala." Dedi. O sırada çoktan eve varmışlardı.
Jeonggi'yi yatağına bırakmadan önce ikisi de Jeonggi'ye küçük bir öpücük verdi. Ardından minik bedeni yatağına bırakıp kendi odalarına geçtiler.
İkisi örtünün altına girdiler ve birbirlerine sarıldılar. İkisi de gözlerini kapattığında oda da Jungkook'un sesi duyuldu.
"Yoongi görüyor musun? Oğlumuz büyüyor..."
Yoongi gülümseyip Jungkook'un saçları arasına bir öpücük kondurdu. Ardından ikisi de Jeonggi gibi uykuya daldılar.
《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Sınır aşıldı, bölüm geldi vuhuuu!
Yazım ve noktalama yanlışları için şimdiden özür dilerim.
Yeni sınırımız,
☆ 35 oy, 15 yorum ☆
Sizi seviyorum.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.
Bye~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mission: be a family + yoonkook
FanfictionMin Yoongi ve Jeon Jungkook için sıradan bir sabahta evin kapısı çaldı. Kapıya bakan Min Yoongi önce bir şey göremedi ve tam kapıyı kapatacakken sevimli bir kıkırtı duydu. Kafasını aşağı eğdiğinde ise bir bebek ile karşılaştı. "T-Tanrım..! J-Jungkoo...