Bölüm 130 : Antik Şehirde Kargaşa (1)

1.2K 126 14
                                    

Küçük hırsız arkasında kendisini izleyen Mustafa' dan habersiz Antik Şehrin dış bölgesine yakın bir eve geldi. Burası pazar alanına oldukça uzak ve terk edilmiş gibiydi. 

Bunun en büyük nedeni yıpranmış ve bir harabe gibi gözüken binaların olmasıydı. 

Bu binalar ilk yapıldığında diğer binalar gibi sağlam ve güçlü bir şekilde yapılmıştı. Ama zamanla insanların burayı bir savaş alanı olarak kullanmasından dolayı binalar yıpranmış ve harabe bir görüntüye kavuşmuştu.

Küçük hırsız harabe binalardan birine girdi ve hemen rünik bir yazı yazdı. Mustafa dışardan bu yazıyı gördüğünde biraz şaşırmıştı.

Küçük hırsızın birkaç yeteneği olduğunu fark etmişti ama zihin gücünde bu kadar yetenekli olmasını beklemiyordu. 

Kızın yazdığı rünik işlemeler Usta Bilgin seviyesine yakındı. Yaşına oranla sahip olduğu zihin gücü oldukça yetenekli olduğunu gösteriyordu.

Hele ki zihin gücünü attıracak özel meyve ve bitkilerin olmadığı hesaba katılırsa bu oldukça etkileyiciydi. 

***

" Lanet olsun neden açılmıyor ? Bunun güvenlik kilidini kim yazdı ? "

Küçük hırsız güvenlik önlemini aldıktan sonra hemen Mustafa' nın uzay torbasını açmak istedi. Ama ne kadar uğraşsa da boştu. Mustafa gibi Büyükusta Bilgin seviyesinde gücü bulunan birinin yazdığı güvenlik kilidi kırması imkansızdı.

Hatta başka bir Büyükusta Bilgin bile bunu başaramaya bilirdi. Mustafa ve Yasmin' in ortak hazırladığı bir rünik deseni kırmak için yetenekten daha çok büyük bir bilgi birikimine ihtiyacı vardı.

Ama bu kendisini dahada meraklandırmıştı. Güvenlik kilidinin bu kadar güçlü olduğu bir uzay torbasında kesinlikle çok değerli hazineler olmalıydı. Yoksa bu kadar önlem almak boşuna olurdu.

Küçük hırsız gözlerinden parlayan bir azimle bir kez daha açmayı denedi ama sonuç yinede aynıydı. 

" Senin için açmamı ister misin ? "

Tüm dikkatini rünik kilidi kırmaya odaklayan Küçük hırsız kendi yazdığı güvenlik kilidini kırıp içeri giren Mustafa' yı fark edememişti bile.

Yüzündeki şaşkın ifade ile hemen Mustafa' ya döndü kendini birkaç adım geriye attı.

Buraya gelirken takip edilmediğinden emindi hatta kendisini takip eden olur diye yolunu uzatarak buraya gelmişti.

Ama yaptığı onca çapa boşunaydı, çaldığı uzay torbası yüzünden attığı her adım Mustafa tarafından görünüp bilinmekteydi.

Küçük hırsız gelen kişinin Mustafa olduğunu gördüğünde yüzündeki şaşkın ifade dahada artmıştı. Kendi güvenlik kilidini baştan sağma yapmamıştı. Onu kendisi fark ettirmeden kırmak için Usta Bilgin olmak hatta Büyükusta Bilgin olmak gerekiyordu.

Küçük hırsız etrafına biraz baktı ve yalnızca Mustafa'nın olduğunu gördü. Bu şaşkınlığını biraz daha arttırmıştı. 

Çünkü Mustafa gibi birinin kendi güvenlik kilidini kırdığına inanmak istemiyordu. Kendi güvenlik kilidini kıracak biri ancak elinde tuttuğu uzay torbasının güvenlik kilidini yazan kişi olabilirdi.

Elinde tuttuğu uzay torbasının kilidini yazabilecek kişide saçı ve sakalı beyazlaşmış yaşlı biri olabilirdi. 

" Güvenlik kilidini sen mi kırdın ? "

" Evet. "

" Peki uzay torbasının kilidini kim yazdı ? "

" Onuda ben yaptım. "

"...... "

Mustafa, Küçük hırsızın şuan ki halini sevimli bulduğu için sorularını hiç itiraz etmeden cevapladı. 

Küçük hırsız aldığı cevaplar karşısında bir süre sessiz kaldı. Mustafa gibi genç birinin zihin gücünde bu kadar yetenekli olduğuna inanmak çok zordu. 

Ne kadar inanmak istemiyor olsada gözleri ile şahit olduktan sonra başka çaresi yoktu.

Bu durum kendisini biraz rahatsız etsede içinden biraz sevinmişti.

***

Mustafa evin içene girdiğinde aynı zamanda dışarıda başka bir grup toplanmıştı.

" Efendim, içeride iki kişi olduğunu doğruladık. "

" İki kişi mi? Neyse fark etmez. Yeşil Yılan İmparatorluğuna bulaşanlara neler olduğunu gösterme zamanı. " 

" Evet efendim. "

" Kızı sakın öldürmeyin, onunla özel olarak ilgileneceğim. Şimdi gidin ve bizi soymak neymiş gösterin. "

4 kişilik grup liderden aldıkları emirle eve doğru hızla ilerlemeye başladı. 

Eğer Mustafa buradaki lideri görmüş olsaydı hemen tanıyacaktı. Bu kişi Antik Şehre girerken kendisi sinir eden kişiden başkası değildi.

Birkaç gün önce herzaman ki gibi giriş kapısında liderlik yapan adam aldığı bir emirle tüm şehri aramak zorunda kalmıştı.

Yeşil Yılan İmparatorluğuna ait değerli bir eşya çalınmıştı. Bu eşyayı ve çalan kişiyi bulmak kendisine düşmüştü.

Birkaç gün süren yoğun araştırma sonrasında hırsızı bulmuşlardır. Şimdi tek yapmaları gereken hızlıca işlerini bitirmekti.

***

Mustafa küçük hırsıza bakarken başını aniden kapı tarafına çevirdi ve yüzündeki ifade ciddi bir hal aldı. Daha yeni küçük hırsız tarafından soyulduktan sonra daha dikkatli olmaya karar vermişti.

Doğal enerjinin bedeninden akmasını izin verdi ve hemen savunma durumuna geçti.

Küçük hırsızı takip ettiği zaman bunun sadece bir kişi tarafından yapıldığına emindi. Ama şimdi bir grup hızla kendisine doğru geliyordu.

Gelen kişiler Küçük hırsızın dostları yada düşmanı olduğu fark etmezdi. Her iki şekilde bulunduğu konum çok kötüydü.

Mustafa bir anlık küçük hırsıza baktığında gelenlerin küçük hırsız için bir düşman olduğunu anladı.

Çünkü daha önce yüzündeki şaşkın ve sevimli ifade gitmiş ve yerine ciddi bir ifade gelmişti.













Gökyüzü İmparatoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin