KARAN'IN AĞZINDAN
Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum.Ama bunu bir türlü başaramamıştım.Onları her yan yana gördüğümde içimde bir şeyler kopuyordu.Az önce Nefes Arel'in elini tuttuğunda kendimi çok zor tutmuştum.Ben onun için her şeyi yapardım ama o beni bir türlü sevmiyordu.
Elimde hissettiğim sızıyla baktığımda kanadığını gördüm.Elimin kanaması umrumda bile değildi kalbim kanıyordu benim.
Cebimden telefonumu çıkarıp Bulut'u aradım.İyi ki o vardı.Hep bana destek oluyordu.Birkaç çalışın ardından açtığında "Bulut,her zamanki barda buluşalım mı?"dedim."Yine ne oldu?Neyse gelince anlatırsın.On dakikaya ordayım."dedi.Onayladıktan sonra telefonu kapatıp adımlarımı hızlandırdım.Kafamı dağıtmam lazımdı.Böylesine aşık olacağımı hiç düşünmemiştim. Ama olmuştum işte.İlk başlarda pek dikkatimi çekmemişti ama bir gün eve giderken yolda onu gördüm.İki çocukla birlikte oyun oynuyordu.Kimseyi umursamadan sadece eğleniyordu.Ben ise bir köşede onu izliyordum.Sonra aldığı pamuk şekeri her yerine bulaştırarak yemeye başladı.Bu gülümsememe sebep olmuştu.Beni gülümseten sayılı insanlardan biriydi o.İşte o günden sonra ona ilgi duymaya başladım.
Her hareketini izliyordum.O kadar masumdu ki.O zamana kadar nasıl onu fark edememiştim hiç bilmiyorum.
Barın önüne geldiğimi fark ettiğimde düşüncelerden arınıp içeriye girdim.Gözüm direk Bulut'u bulduğunda onun yanına doğru ilerledim.Artık nerdeyse burada herkes beni tanıyordu.Çünkü her Nefes'siz yani nefessiz kaldığımda buraya gelirdim. "Naber?"deyip oturdum."İyi, asıl senden naber?Yine mi Nefes?"dediğinde barmene dönüp "Her zamankinden. "dedim.Sonra Bulut'a "Sence?"dediğimde anlayışla başını salladı.Bir süre sessiz kaldıktan sonra "Bak Karan.O kızı biliyorsun, katı kuralları var.Seni üzmek istemiyorum ama zor be kardeşim.Seni kabul etmesi için sana aşık olması lazım.Ve o aşka direniyor resmen."dedi.Sözleri gerilmeme sebep olmuştu.Ben zaten onun bana neredeyse imkansız olduğunu biliyordum.Şimdi birde yüzüme vurunca.. "Kardeşim sus ki kavga etmeyelim!"dedim.O beni iyi tanırdı.O yüzden başka bir şey demeden içeceğini yudumlamaya başladı.Ben de birkaç yudum aldığımda az da olsa sakinleşmiştim.
"Bulut,niye sevmiyor lan beni?"dedim. Cevap vermemişti,ne diyecekti ki zaten.Bardağım boşalınca yenisini istedim.Böyle ne kadar içtim bilmiyorum. Gözümün önünde sürekli Nefes canlanıyordu."Var ya bana bir kere seni seviyorum dese...Dünyalar benim olacak."dedim.Ardından"Ama demiyor işte,lanet olsun beni sevmiyor! "deyip elimdeki bardağı yere fırlattım.Bulut kolumu tutup "Yeter artık hadi gidelim.Daha fazla içme."dedi.Ama onu umursamayıp içmeye devam ettim."Sevecek beni!Eninde sonunda sevecek!"dedim.Bir süre susup "Onsuz nefes alamam ki ben.Nasıl yaşarım?Hele de o başka biriyle birlikteyse.Buna asla izin vermem benden başkasına o güzel gözleriyle aşkla bakamaz!"dedim.Bulut ise "Tamam hadi kalk artık gidelim.Bak ayakta duramıyorsun."dedi.Kolumdan tutup beni zorla kaldırdığında sendeledim.Bulut bana destek olup dışarı çıkardı.Bir taksi çevirip bindik.Kısa süre sonra evimin önüne geldiğimizde arabadan indik.Bulut cebimden anahtarı alıp kapıyı açtı.Ve odama çıkmama yardım etti. Çünkü tek başıma ayakta bile duramıyordum.Bulut odadan çıktıktan sonra yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım.Kısa sürede uykuya dalmıştım.
***
Başımdaki şiddetli ağrıyla gözlerimi açtım.Alnımı ovuşturarak yataktan kalktım.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafetlerimi giyinip evden çıktım.Okula doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Aklıma yine sevdiğim düşmüştü.Beni sevsin diye kendimi değiştirmeye bile çalışmıştım. Ama sanırım başarılı olamadım.İnsan kendini ne kadar değiştirebilir ki?Hem beni olduğum gibi sevsin istiyordum.Ama sevmezdi bunu da biliyorum. Onu çok iyi tanıyorum aslında.Beni sevmesi için onun kendinden ve prensiplerinden ödün vermesi gerekiyor.Bunu yapmayacağını da biliyorum.Yine de beni sevmesi için elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Okula gelmiştim.Hızlıca sınıfa çıkıp yerime oturdum. Bir süre sonra gökyüzüm de gelmişti.Kimseye bakmadan doğrudan sırasına geçip oturdu ve kitaplarını çıkardı.Çok fazla ders çalışıyordu,benim aksime! Onun her halini seviyordum!
Kapıdan giren Arel ile suratımdaki gülümseme yok olmuştu.Neden gelmişti ki bu okula?Ben yıllardır seviyordum Nefes'i.Tam ona bunu söylemeye karar verdiğim zaman Arel ortaya çıkmıştı.Nefes'in onu sevmesinden o kadar korkuyordum ki.
Yeniden gözlerimi Nefes'e çevirdim. Başını kitabından kaldırmıyordu.Hadi be sevdiğim bak da gözlerimiz bir kesişsin!
Nefes'le göz göze gelemeden hoca sınıfa girmişti.Artık hayatta bakmazdı!Çünkü hoca dersi anlatırken pür dikkat hocayı izlerdi,ben de onu..
Öğlen arasının başladığını belirten zil çaldığında Bulut'la birlikte kantine indik.Yiyecek bir şeyler aldıktan sonra bahçeye çıkıp bir banka oturduk.Bulut'un "Nefes gözlerini Arel'e dikmiş, baksana."demesi üzerine gözlerimi çevirdim.Nefes, ileride oturmuş Arel ve Rüya'yı izliyordu.Arel durumdan hoşnut değil gibiydi.Ama Rüya sürekli onun peşinde dolaşıyordu.
Nefesin onları izlemesi sinirlerimi bozuyordu.Yoksa kıskanıyor muydu?Öfkeme hakim olamayarak yerimden kalkıp yanına gittim."Söylesene ne buluyorsun onda?"dediğimde yanına geldiğimi yeni fark etmişti.Sesimi duyar duymaz hızla kalkıp gitmeye yeltendi.Ama bileğinden tutup gitmesine izin vermedim."Neden ben değil de o?Neden bana böyle bakmıyorsun?"Cevap vermemesi üzerine iyice geriliyordum.Birkaç saniye sonra "Bileğim acıyor,bırak beni!"dediğinde gözlerime elime çevirdim.Bileğini çok fazla sıkmıştım."Özür dilerim. Canını yakmak istememiştim. "diyip bileğini bıraktım."Lütfen cevap ver bana!"dediğimde "Yine ne saçmalıyorsun sen!Benim kimsede bir şey bulduğum ya da aşkla falan baktığım yok!"dedi.Kendini,davranışlarını görebilseydi eğer böyle demezdi.Yanımdan hızla uzaklaşırken sadece onu izledim.
Onu yavaş yavaş kaybettiğimi hissediyordum.
Ve bu canımı yakıyordu.Ama ben vazgeçmem!Onun beni sevmesi için her şeyi yaparım.
Yeniden Bulut'un yanına gittim."Biliyor musun sizin sonunuzu çok merak ediyorum."dedi ben de onu "İnan bana ben de çok merak ediyorum."diyerek cevapladım.Aslında merak edilecek bir şey yoktu.Biz çok mutlu olacaktık.Bugün değilse bile,bir gün mutlaka!
Sınıfa çıkarken koridorda Nefes'i görmüştüm.Kahkahalarla gülüyordu.Onu nadiren böylesine gülerken görürdüm.Her hali ayrı güzeldi sevdiğimin!Göz göze geldiğimizde gülüşü solmuştu.Ona göz kırpıp yoluma devam ettim.
Okulda neredeyse bütün kızların gözü üzerimdeydi.Bir tek Nefes hanıma beğendirememiştik kendimizi!Oysa bir o sevse,bir tek o beğense beni yeterdi bana!
Düşüncelerden sıyrılıp sınıfa girdim.Çantamdan küçük bir kağıt çıkarıp kalemimi elime aldım.
"Gülüşünü saklamak istiyorum bazen.Kimse görmesin,sadece bana gül istiyorum!Ama sen bir tek bana gülmüyorsun!"
Yazdığım notu katlayıp defterinin arasına koydum.Ardından yerime geçip beklemeye başladım.
Sonunda zil çaldığında Nefes'in sınıfa gelmesi saniyeler almıştı.Gözlerim onun üzerinde nota ne tepki vereceğini izliyordum.Tabi önce defterini açması lazımdı ama o sanki inadıma yapıyor gibi bir türlü defteri açmamıştı.
Birkaç dakika geçtikten sonra hoca sınıfa girdiğinde sonunda defteri eline alabilmişti hanımefendi. Heyecanlanmıştım! Notu gördüğünde eline aldı ve küçücük bir an bana baktı.Benim bıraktığımı anlamış olmalıydı.Açıp okuduktan sonra birkaç saniye boş boş önüne baktı.Ardından notu buruşturup sıranın altına koydu.Ve hocayı dinleyip not tutmaya başladı.
Hiç mi umrunda değilim be gökyüzüm?
Sana verdiğim notların hepsinin akıbeti aynı oldu.Çöp kutusu!Sanırım bu not da aynı sonu yaşayacak.
Başımı duvar tarafa çevirip gözlerimi kapattım.Bir o gülümsetiyordu beni ve yine bir o doldurabiliyordu gözlerimi!
***
İlk defa Karan'ın ağzından yazdım,onun hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyor olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARESİZ
Novela Juvenil"Öp beni" "Ne! " Başını bana çevirdi. "Duydun, öp beni. " Dediklerini yapıyordum evet ama bu fazlaydı. Ben bunu yapamazdım. Başıma karşıya çevirdiğimde ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Tam karşıda Arel oturuyordu. Öfkeli gözlerini üzerimize dikmi...