Üst üste gelenler

79 11 2
                                    

Hoşgeldiniz❤️
İyi okumalar diliyorum
O zaman başlasın 🎬 🙆🏽

👉🏼 -Sena'nın bakış açısı-

Fatihi gördüğüm o an gözlerimi sıkıca kapattım, son göz damlalarım yanağımdan akmıştı. Korku yinede hala vücudumu kaplıyordu, derin nefes almaya çalıştım, kurtarmıştı beni. Fatih yerde yarı baygın duran adama tüm öfkeyle dalıyordu.

"Lan şerefsiz!" diye bağırarak ağzını burnunu dağıtıyordu.

Bir anda Fatih bana doğru baktı, bütün kemiklerim titriyordu, bakışları yine o adama gitti ve son olarak gözleri tekrar beni buldu. Yarı baygın olan adamı bırakıp "Şükret seni öldürmedim!" diye bağırdı ve hızlıca benim yanıma geldi.

"Sena iyimisin?! Korkma geçti!"

Sorusunu duydum ama hala şokta gibiydim, ağzımdan bir kelime bile çıkartamadım.
Öylece dona kalmıştım.

"Sena? Cevap ver!"

Sonunda kendimi toparlamaya çalışıp, sesiz bir şekilde "Gidelim lütfen burdan." dedim.
"Tamam hadi gel, korkma tamam mı? Ben artık yanındayım."

Ordan uzaklaşmadan son kes gözüm o pisliğe değmişti, yerde kan kusuyordu. Fatih bana endişeli bir şekilde bakıp „Sana artık kimse bir daha bir şey yapamayacak ... " dedi.

Ordan hızlıca uzaklaştık, yolda o korkunç an aklımda oynayıp duruyordu. Aklımdan çıkartamıyordum, onun bakışları, onun dokunuşları ... kendimden iğreniyordum.
Her adımımla o anı tekrar ve tekrar yaşıyordum. Göz yaşlarımı tekrardan durduramıyordum.

Bunu fark eden Fatih bana bakıp, beni durdurdu ve yüzümü avuçlarının arasına aldı.
Sakinleştirici gibi gelen ses tonuyla "Hey hey bana bak bi ..." dedi.
Yüzümü daha iyi görebilmek için hafifçe kaldırıp, göz yaşlarımı sildi.

Kendime hakim olamıyordum, ağlamam bu sefer sertleşince, beklemediğim bir şey yaptı.
Birden hiss ettiğim Fatih'in vücut ısısıydı, beni sıkıca kolların arasına almıştı. Bir yandan sıkıca sarılıp, bir yandan sacımı okşuyordu.

"Özür dilerim Sena ... daha erken gelemediğim için!"

Ondan hafif ayrılıp onun gözlerinin içine baktım, tamamen saçmalıyordu, onun hiç bir sucu yoktu!

"Hayır senin hiç bir sucun yok ki. Asıl ben özür dilerim, ben sana çıkıştım, ben senin yardımını kabul etmedim! Sen gelmeseydin ..."

Birden gözlerinden çıkan o öfkeyi görebiliyordum.

"Hayır sus!" diye sesli çıkışıp, ses tonuyla yumuşayıp bitirmişti cümlesini. Bana tekrar sıkıca sarıldıktan sonra "Hadi seni eve bırakayım." dedi.

Beni evinin önüne kadar bırakmıştı, kapının önünde duran annem endişeli bir şekilde bana doğru koşmuştu.

"Kızım?! Nerdesin sen?!" diye bağırıp, sarılmıştı bana.

"Burdayım işte."

"Neden çıktın bir şey demeden? Nereye gittin?"

OLAYIN İÇİNDE [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin