ELDİVEN (Tamamlandı)

B3 Dövüş

BÜŞRA= Düşüneceğim bu sefer hayır demiyorum farkındaysan Sinan, söz veriyorum düşüneceğim.

Düşünecekti, bu sefer gerçekten olumlu bir karar vermek için düşünme kararı aldı. Kararı az çok belliydi aslında. Yağmur kararının ne olduğunu tahmin etmişti gülümsedi. Peki dedi Sinan, ayaküstü biraz sohbet ettikten sonra son model BMW'sine bindi Sinan. O bir modeldi ve fotoğraf çekimine gidiyordu Büşra'yı yanında istiyordu aslında ama Büşra'nın saat 14.00 da kafes dövüşü vardı. Evet, doğru duydunuz. Yasa dışı kafes dövüşü. Terkedilmiş bir depoda yapılıyordu. Büşra'nın paraya ihtiyacı varsa gelirdi buraya. Ev taşımışlardı paraya ihtiyacı vardı evet.

(Büşranın attığı resim)

Büşra evden çıkmadan önce büşra instagrama resim attı. tamam çok aktif kullanmazdı ama yinede arada girer resim atardı yağmur ise aksine instadan çıkmazdı. Saat 13.40 civarı Büşra ve yağmur çıktı evden Büşra'ya destek olmak için her dövüşünde yanında olurdu yağmur. Depo evlerine yakındı 13.50 civarı depoya vardılar. Terkedilmiş olan bu depo dövüş günleri oldukça canlı olurdu. Kapıdan içeri girerken onları tanıyan bodyguardlar kafasıyla selam vermişti. İçeri girdiği anda gözler üstüne çevrildi ikilinin. Büşra yolunu şaşırmadan üstünü değiştireceği odaya doğru emin adımlarla yürüdü. Büşra içeride üstünü değiştirirken yağmur dış kapıda duruyordu. Giyindiğini söyleyip bağırdığı anda içeri girdi yağmur ve arkasından dövüşü yönetecek olan Aras girdi.

ARAS= hazır mısın Büşra, karşında bir erkek olacak oldukça iyi dövüşen biri. Bu maçı almanı istiyorum.

BÜŞRA= inşallah dedi ve konuyu kestirip attı Büşra. Alacağını buradaki herkes biliyordu zaten o birçok maçı alırdı iyi bir dövüşçüydü. Arasın adamları çıkması gerektiğini söylemek için Büşra'nın kapısına geldikten sonra Büşra ringe çıkmak için yürümeye başladı, aynı zamanda sargı bezlerini takıyordu.

Ringe çıktı ve rakibinin gelmesini bekledi. Çığlıklar eşliğinde bir adamın geldiğini gördü sanırım rakibim bu diye düşündü ve onu süzmeye başladı. 1.88 boylarında koyu kahverengi gözlere ve saçlara sahip kasları çok abartı olmasa da kaslı bir erkekti. Bu adama vurmaya kıyamam ben diye düşündü içinden sonra tebessüm etti kendi kendine ve    rakibine elini uzattı. Adam oldukça sempatik bir şekilde gülümseyip sıktı elini. Berke ben deyip kendini tanıttı. Büşra da ismini söyleyerek karşılık verdi.

BERKE= Canını yakacağım için şimdiden özür dilerim. Sırıttı Büşra neden sırıtıyorsun der gibi baktı ona.

BÜŞRA= Asıl ben özür dilerim o güzel suratını dağıtacağım için. Çok ağlama tamam mı?

Evet, biraz ağır kaçmıştı. Evet, bir adama bu şekilde konuşulmazdı ama sinirlenmişti işte böyle kolay sinirlenirdi o. Berke'ye baktı göz ucuyla çocuk gerçekten güzel diye geçirdi içinden sağ kolundaki dövmesi çekti dikkatini. Dövmeleri seviyordu Büşra kendinde yoktu çünkü günah işlemeyi sevmezdi büşra.

Yerlerine geçmeleri için aldıkları uyarıdan sonra yerine geçti Büşra ve maç başladı. İlk yumruk Berke'den gelmişti zaten bu Büşra'nın beklediği bir şeydi ve yumruğunun gücünü görmek için ilk yumruğu yiyordu her maçta bu böyleydi. Ama ikinci yumruğu da yiyen Büşra oldu şimdi anlamıştı berke içeri girerken neden o kadar çığlık attıklarını bir boksör gibi değil bir kafes dövüşçüsü gibi dövüşüyordu. Kuralları kafasında kendi belirliyordu. Üçüncü yumruktan sonra ağzına kan tadı geldi Büşra'nın anlaşılan dudağı patlamıştı. Kafasında stratejik plan oluşturan Büşra dördüncü yumruktan kaçıp tekmeyle kurtulmayı başarmıştı. Madem kendi kafamıza göre dövüşüyoruz o zaman biraz eğlenelim diye kısık sesle yüzüne söyledi berkenin. Ayaklarını ringin tellerine koyup yukarı çıktı ve berke biraz kendisine yaklaştığı anda üstüne atladı, altındayken yumruklamak daha kolay oluyordu kurtulmak için birkaç hareket yapsa da izin vermedi Büşra. En son bilinci kapandığında bıraktı berkeyi. Yine belliydi kazanan şampiyon olduğunu söyledikleri anda indi ringden ve odasına gitti. Yağmur'da hemen, arkasından gitti.

YAĞMUR= Yenileceksin sandım kardeşim, suratın çok kötü gözüküyor temizleyelim bunları. Zamanımız yok hemen çıkmalıyız dedi Büşra eşyalarını ve çantasını alıp odadan çıktı. Ne olacağını biliyordu. Atalarımızında söylediği gibi yenilen pehlivan güreşe doymazmış diye düşündü Büşra.Biliyordu yine geleceğini adamın suratından hırs akıyordu.
Çıkmadan önce arasın yanına gidip parasını aldı. Daha sonra arabanın anahtarlarını yağmura verip gaza basmasını söyledi. Fiziksel olarak acı çekiyordu, yüzü gerçekten acıyordu.

Evin önüne park ettikten sonra ikisi de indi arabadan cenk'in grubu pür dikkat izliyordu ikiliyi. Büşra'nın üstü kan içindeydi yüzü de öyle. Cenk emin adımlarla Büşra'ya yürümeye başladı. Yüzünü ellerinin arasına aldı. İçi acıyormuş gibi bakıyordu ona içi sızlarmış gibi.

CENK= Ne oldu sana, kim yaptı bunu? Cevap ver Büşra kim yaptı bunu? Gibi ardı arkası kesilmeyen cümleler savuruyordu, hiçbirine cevap alamıyordu ama yine de soruyordu işte.

BÜŞRA= cenk ben bir boksörüm bilmiyorsun sanırım. Dövüşten geliyorum o yüzden böyleyim korkma yani. Hoşuna gitmişti onun için bu kadar endişelenmesi Büşra'nın. İçi içine sığmıyordu sanki tüm acısı bir anda yok olmuştu adeta. Derin bir '' ooh '' çekti cenk. Aklına en kötüyü getirmişti çünkü.

BÜŞRA= bir eve gideyim, daha sonra iyi hissedersem çıkarım cenk olur mu?

CENK= olur olur ben sadece endişelendim ondan geldim. Gibi bir cümle kurdu. Elini saçlarının arasına sokup başını öne eğdi. Utanmış gibi gözüküyordu. İç kapıya doğru yönelmişken mahallede acı bir fren sesi duyuldu ardından 2 tane daha. Döndü Büşra sesin geldiği yöne doğru.

Merhabalarr yorum falan gelmediği için kafama göre yüklüyorum bu bölümü dört gün önce yazmıştım ama okuma artınca atmak istedim biraz yükselince attımmm. 💙💙 İyi okumalarr🙏🙏