5| new chapter

749 106 60
                                    

Park Jimin

Bugün diğer günlere göre daha sessiz bir ortamda uyanmış ve huzurlu bir uyku çekmiştim. Evde ki sessizlik beni şaşırtmış, merakla yatağımdan kalktığım gibi salona geçmiştim. Yoongi, Namjoon ve Jungkook koltuklara karşılıklı oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı. Onları rahatsız etmemek adına sessizce mutfakta ki nefis kokuyu takip etmeye karar vermiştim. Taehyung sandalyesine yerleşmiş, yüzünü avuçları arasına almış ve derin düşüncelere dalmıştı. Hoseok ise kahvaltıyı hazırlamak için uğraşıyordu. İkisi de beni gördüğünde gülümsemişti. Taehyung yanını işaret ederek oturmamı söylediğinde dediğini yapmış ve yanına oturmuştum. "İyi uyuyabildin mi, Jimin?" Taehyung'un sorusuyla kafamı salladım ve gülümsedim. "Bir bebek gibi hem de." Gülümsememe karşılık bana güzel bir gülüş hediye etmişti. Aklıma gelen soruyla Taehyung'u dürttüm. "Seokjin nerede? Salonda göremedim." Soruma karşılık kafasını Hoseok'a çevirdiğinde cevabı Hoseok vermişti. "Dün geç bir saate kadar Yoongi ile gezintiye çıkmışlar. Döndüklerinden beri uyuyor." Kaşlarım çatılmıştı. "Yoongi niye uyumadı?" Bu sefer sorumu Taehyung cevapladı. "O uyumaz Jimin, uyursa da en fazla bir saat uyuyabiliyor." Dedikleriyle kafam da daha çok soru birikmişti. O neden uyuyamıyordu ki?

Taehyung daha çok soru sormamı istememiş ve Hoseok'a yardım etmek için ayağa kalkmıştı. Ben de yardım ettiğimde kahvaltı masamızı hazırlamayı başarmıştık. "Jimin, diğerlerini çağırabilir misin? Ah, bir de Seokjin'i uyandırırsan sevinirim." Hoseok'un sevimli bir ses tonuyla söylediklerini reddedememiş ve salona ilerlemiştim. Salonda ki üçlü beni görünce sohbetlerini kesmiş, aynı anda kafalarını bana çevirmişlerdi. "Sohbetinizi böldüysem üzgünüm, kahvaltı hazır diyecektim." dedim çekinerek. Namjoon gamzeleri belli edercesine gülmüş ve ayağa kalkmıştı. Namjoon mutfağa ilerlediğinde peşinden gözlerini benden bir dakika ayırmayan Jungkook gitmişti. Bana karşı garip derece soğuktu ve bu beni ürkütüyordu. Yoongi'nin hala koltukta oturuyor olmasını umursamadan Seokjin'in odasına yürüdüm. Odasının önüne geldiğimde sakince kapıyı açmış ve aynı sakinlikle odaya girmiştim. Yatağında uyuyan Seokjin'i görmek yerine, pencerenin yanında bulunan koltuğa uzanmış dışarıyı seyrederken görmeyi beklemiyordum. Bana dönmeden konuşması paniklememe sebep olmuştu. "Dışarı çık, Jimin."

Bir adım gerilediğimde çekinerek konuştum. "Kahvaltı hazır diyecekti-" Sözümü kesti ve kafasını çevirerek bakışlarımı yakaladı. "Sana dışarı çık dedim." Sesi sertti. Kafamı hızla salladığımda hangi ara odadan çıktığımı anlayamamıştım. Mutfağa geçtiğimde herkes sandalyesine kurulmuş kahvaltı yapıyordu. Yoongi'nin yanında ki boş yere oturduğumda masada ki sessizlikle huzursuzlanmıştım. Herkes sessizce yemeğini yiyor ve başka hiçbir şeyi umursamıyordu. En sonunda bu sessizliği bölen kişi Hoseok olmuştu. "Jimin, Seokjin gelmiyor mu?" Ah, bir de o vardı... "Kahvaltıya gelmesini söylediğimde dışarı çıkmamı söyledi. Kızgın görünüyordu." dedim dudaklarımı büzerek. Namjoon, "Ben ona bakarım." diyerek kalktığında kahvaltıma geri döndüm.

Kahvaltı sonrası Hoseok'a mutfağı temizlerken yardımcı olmuştum. İkimizde salonda ki koltuğa yerleştiğimizde bizi umursamadan cilveleşen ikiliye baktım. Jungkook, Taehyung'un dizine yatarken; Taehyung, Jungkook'un saçlarını okşuyordu. Taehyung elini çektiğinde dizlerinde yatan Jungkook huysuzlanmış ve elini geri yakalamıştı. Taehyung bir bebek gibi sevgilisini severken çok mutlu görünüyordu. Hoseok ise onlar yokmuş gibi davranmaya karar vermişti. Dış kapının aniden açılmasıyla hepimiz yerimizden sıçramış gelen kişiye bakmıştık. Namjoon yanımıza ulaştığında nefes nefese konuşmuştu. "Hazırlanın, gidiyoruz." Jungkook benden önce davranarak konuştu. "Nereye gidiyoruz, Joon?" Hoseok hızla odasına ilerlediğinde nereye gittimizi bildiğini anlamıştım. "Jimin'in gittiği bölüme gidiyoruz. Bölüm güncellenmiş ve artık bir hasar yokmuş." Anlık titrememle Taehyung'un endişeli bakışlarını hissetmiştim. Jungkook omuz silkerek odasının yolunu tuttuğunda son kez konuştu. "O halde gidiyoruz."

Yoongi gideceğimiz bölümü seçtiğinde gözlerimi kapamış ve bir an önce gitmeyi beklemiştim. Işınladığımızı hissettiğimde gözlerimi sakince açmış etrafıma bakınmıştım. Yine o kulübenin girişindeydim ve bu sefer yoğun sis yoktu. Aklıma gelen düşünce ile kafamı arkama çevirdiğimde gözlerim kocaman açılmıştı.

Yanımda kimse yoktu.

game over | yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin