I

5K 313 658
                                    

Kacchan:

Eve her zamankinden geç gelmiştim. Annemin beni görüp sarılmasını, beni yanağımdan öpmesini sonra ona bağırıp odama çıkmayı planlıyordum ama ev garip bir şekilde sessizdi.

Oturma odasının dışında başka hiçbir yerin ışığı yanmıyordu. Biraz aralık kalmış olan kapıdan içeri baktım.

Bu da ne? Neden bu kadar mutlular? Gördüklerimi sorgularken farketmeden içeri girmişim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da ne? Neden bu kadar mutlular? Gördüklerimi sorgularken farketmeden içeri girmişim. Annem ve babam aynanda bana baktı. Annem gözündeki yaşları sildi.

"Abi olacaksın"

Ne? Abi mi? Ben mi? İyi ama neden? Ben böyle bir şey istemedim. Ben halimden gayet memnundum. Ah, yoksa...belki halinden memnun olmayan onlardır? Belki agresif bir çocuk olduğum için artık beni istemiyorlardır.

Onlara söylemek istediğim çok şey var. Ama nedense....haddim değilmiş gibi hissediyorum.

"SİZDEN NEFRET EDİYORUM!!!"

İnanamıyordum. Hissettiğim bütün şeyleri söylemek yerine ağzımdan aptal üç kelime çıkmıştı. Koşarak odama gittim ve kapıyı kapatıp kitledim.

"Zaten hep bana sormadan bir şeyler yaparlar"

Sinirliydim. Birkez daha benim fikrim alınmadan bu evde bir karar verilmişti. Çok ama çok sinirliydim. Ama bir yanımda...korku vardı. Nasıl bir his bu? Neden korkuya kapıldım? Yanaklarım ıslak...ağlıyor muyum? Peki ama...peki ama neden?

Kabullendim. Korkuyorum. Annemi kaybetmekten korkuyorum. Beni değiştirmelerinden korkuyordum. İstemiyorum. BEN. KARDEŞ. İSTEMİYORUM!

{Dokuz Ay Sonra}

O zaman söylediklerimi unutabiliriz. Bu bebek...benim...benim..KARDEŞİM! Ve acayip tatlı!

Annem bebeği tutarak bana baktı. "Ne düşünüyorsun?" Babam her açıdan fotoğraflar çekiyordu. Bu bebeğin albümünde benim albümümde olduğundan çok daha fazla fotoğraf olacağı kesindi.

"Çirkin. Çirkin bir patetese benziyor"

Hayır. Patetesle alakası yok. Çok tatlı. Yavru kedi gibi. Çok küçük ve narin bir vücudu var. Oldukça saçlı ve saçlarımız aynı renk. Göz renkleri de benim gibi kırmızı. Ah, neler düşünüyorum ben! Tatlı falan değil! Çirkin, iğrenç, ayrıca küçük ve dayanaklılık ile uzaktan yakından alakası yok!

{Bir Kaç Ay Sonra}

Bu gün ayın on beşi. Onca yaygaranın arasında mutfağa gidip buzdolabını açtım ama aradığım şeyi bulamadım.

"Tatlım nerde?"

Bakugou'nun Annesi:

Dehşet ile Katsuki'nin yüzüne baktım. Başka işlerle uğraşırken onun özel tatlısını yapmayı tamamen unutmuştum.

"Ah, çok özürdilerim. Ben, yani, tamamen aklımdan çıkmış. Ama merak etme, hemen şimdi yaparım. Soğuması biraz uzun sürebilir ama-"

"Sorun değil"

Eminim, dikkatle dinlenirse kalbimin parçalara ayrılma sesini duyabilirdiniz. Katsuki ellerini cebine koyarak mutfaktan çıktı. Ardından dış kapının kapanış sesini duydum. Eminim, hemde çok eminim, hissettiklerini bu günden sonra herkesden saklamaya başladı. Benden bile.

.

.

.

.

Merhabalar! Kimseye söylemeden böyle bir kitap yazayım dedim. Bunun sebebi İnstagram'da şu gönderiyi beğenip son rakamına göre bir şeyler çıkan şeyde hep bana Bakugou'nun çıkması oldu.

Hikaye formatımı değiştirdim. Artık arada bir uzun bölümler yerine sık sık kısa bölümler yayınlayacağım. Tabi bölümler +400 kelime olacak.
(Bu bölüm hariç...)

367 Kelime

Bir Bakugou Olmak {BnHa Türkçe Fanfic}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin