7-aynısından olsun☕

87 9 6
                                    

Nf~let you down
(Çok sevdiğim bir şarkı türkçe anlamıyla birlikte koydum. Bence anlamına da bir bakın:)

Bütün bölüm jungkook'un ağzından iyi okumalar..

Jungkook
İnsan beyni yapısı gereği düşünmeye odaklanmıştır. Gün içinde  gördüğümüz her şeyi kendimize göre yorumlar ve düşüncelerimize göre kanıyı koyarız. Yolda yürürken gördüğümüz herhangi biri hakkında düşünürüz. Kıyafetlerine göre hangi işi yaptığını tahmin ederiz. Yada yaptığı kombine göre ruh halini anlamaya çalışırız.

Ama çoğu zaman bu tarz şeylerle meşgul olmayız. Her insan bencildir. Dışarıdakinin ne yaptığını nasıl olduğunu pek umursamayız hele ki tanımadığımız bir insan ise. Beynimiz bu işi bizim isteğimiz olmadan yapar. Kendi hesaplarına bizi katmaz. Düşünmek ve hatırlamak dışında görevi olmayan bir organdan ne bekleyebilirsiniz ki.

Şuan ise uzandığım yatakta gözlerimi tavana dikmiş avizenin desenini inceliyordum. Kendimden daha işlevsiz bir şey bulmanın sevincini yaşıyordum aynı zamanda. Hadi ama bir avizenin ne işi olabilir ki süsten başka. Basit bir ampulün odamı aydınlatmak için yeterli olduğu gayet açıktı. Süse gerek yoktu bana göre.

Yatakta döndüm. Üzerimdeki kıyafetler vücudumu acayip rahatsız ediyordu. Bacaklarımı saran siyah kot pantolonum hareket etmemi engelliyordu. Gece boyunca da böyle olduğuna eminim. Çünkü bacaklarım uyuşmuştu. Hatta morardığından bile şüpheliydim şuan.

Kalkmak için yaptığım hamleden zaten ağrıyan başıma keskin bir sızının saplanmasıyla vazgeçmiştim. Hafifçe havalanan gövdemden sırt kısmı transparan olan gömleğimin içine soğuk hava girmişti. Ağrıyan başımın yanında birde bütün vücudunu saran bir titreme vardı şimdi. Kesinlikle iğrenç hissediyordum. Gözlerimi kapattım ve başımın ağrısından az da olsa kurtulmaya çalıştım.

Fakat gözlerimi kapattığım gibi aklıma dolan dün görüntüleri bir kez daha vücudumu titremek için yeterliydi. Ne demiştim ben 'sen de çok güzelsin' mi? Hadi ama ben bunu hangi kafayla söylemiştim ki.

Hem neden eve geldikten sonra onu aramıştım. Ah kesinlikle kafayı filan yemiş olmalıyım. Sinirle yataktan kalkıp çıldıracağım derece ağrıyan başımı umursamadan duşa doğru ilerledim. Acilen ayılmalıydım. Soğuk suyu açıp kendimi altına attım.

Hatırlamam gereken şeyler vardı. Yada tamamen unutmam gerekenler. Soğuk su vücudumu titrete titrete indi. Dünün hatıraları yavaş yavaş beynime doluşmaya başlamıştı. Aklıma gelen şeyle donup kaldım. Ne demişti o bana öyle. Uyuyakaldığımı düşünüyordu. Üstelik o barda parmağıyla yaptığı şeyde neydi, kulağıma da bir şeyler fısıldamıştı. Sinirle duştan çıkıp dolaptan çıkardığım kıyafetleri giydim.

Yatağıma rastgele atılan telefonunu buldum ve mesajlara girdim.

Gönderilen: kim taehyung
"Müsait misin?"

Bir süre bekledikten sonra cevap geldi.

Gönderen: kim taehyung
"Şuan müsait değilim. Bir sorun mu var?"

Parmaklarımı hızlıca klavyede gezdirdim.

Gönderilen: kim taehyung
"Bugün benimle buluşmabilme ihtimalin kaç?"

Gönderen: kim taehyung
"Saat 5'te"

Gönderilen: kim taehyung
"Okulun arkasındaki kafe"

Gönderen: kim taehyung
"Tamam"

Onaylayan mesajını okuduktan sonra telefonu tekrar gelişi güzel fırlattım yatağa. Henüz 5'e çok vardı. İlk önce sert bir kahve içmeliydim.

dance breaker | SoPe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin