Topa hışımla vurdum. Arkamdan Alkan Abi 'Tekrar' diye bağırdı. Aynı şeyi yaklaşık yirmi beşinci defa tekrarlıyordum.Tekrar dört numaraya geçip topu havaya doğru fırlatmasını bekledim zıplayıp tekrar topa vurdum. Bacak kaslarım artık feci şekilde ağrımaya başlamıştı. Alkan Abi bana bakıp başını oldu anlamında salladı. Yerime geçip düdük sesine konsantre oldum. Duyduğum o tiz sesle birlikte var gücümle koşmaya başladım. Koca basketbol sahasını 25 tur tempolu koşup durdum. Bütün bir hafta boyunca canıma okunmuştu. Son streç esnemelerini bitirip soyunma odasına geçtim. Üzerimdeki o sırılsıklam olmuş kıyafetleri değiştirip odadan ayrıldım. Çıkışta duran arabama atlayıp eve geçtim.
Üzerime pijamalarımı giyip balkondaki salıncağa oturdum. Telefonumu elime alıp mesaj var mı diye kontrol ettim. Vardı ikisi operatör reklamıydı ve diğerleri ise annemdendi. Açıp okumaya tenezzül etmedim. Kendimi yavaş yavaş esen rüzgarın kollarına bıraktım.
Uyuyakalmışım. Uyandığımda telefonumun bildirim ışığının yandığını görünce telefonumu açtım. Mesaj babamdan geliyordu. Beni özlediğini ve en kısa sürede tekrar Amerika ya gelip gelemeyeceğimi soruyordu. Ona biraz daha burada kalmak istediğimi belirten mesaj attım. İçeriye geçip kendimi odama attım. Üzerime penye atlet ve şort giyip telefonumu ve anahtarımı da alıp dışarıya çıktım. Evimin önünde taş çatlasa 5-6 yaşlarında bir kız çocuğu ağlıyordu. Hızlı adımlarla yanına gittim ve evimin önündeki mermer basamaklara oturdum. Gözyaşlarını sildi ve bana baktı. Benim kim olduğumu sormadan bana sarıldı. "Teşekür ederim "dedi. Ona içten bir şekilde gülümsedim. Ardından bir erkek sesi duyuldu. "Eylül özür dilerim lütfen neredeysen çık ortaya hadi güzelim. " çocuğun bağırmasına rağmen sesindeki şefkat ve pişmanlık duyulabilyordu. Ve çocuğun silüeti belli oldu . Ve bizim sarmaşdolaş halimizi görünce hızlı adımlarla yanımıza yaklaştı. Bana bakışı hem kuşkulu hem de garipti.
Küçük kızın önüne çömeldi ve kızın gözlerine bakıp şefkatle konuşmaya başladı. "Eylül'cüm hadi canım eve gidelim özür dilerim öyle demek istememiştim. Gidelim mi? Ablanın da işleri vardır onu daha fazla meşgul etmeyelim bitanem. " Eylül kollarını belimden ayırdı ve ayağa kalktı bana bakıp tebessüm etti. Küçük elleriyle abisinin elini tuttu ve paytak adımlarla yürümeye devam ettiler.