O gün böceğin Chanyeol tarafından içimden çıkarılmasının ardından vücudumda belirlediğim küçük değişiklikler bir süre büyümeye devam etmiş ama sonradan durmuştu. Değerlerimde veya vücudumda bir anormallik bulmadığım için böceğin bu yan etkilerinin sadece kırmızılıklarla ve gözümdeki renk değişimi ile sınırlı olduğunu düşünmüştüm. Saçımın siyah olan küçük kısmı haricinde de başka bir yerinde siyaha rastlamamıştım. Bu durumdan dolayı da bu konu tamamen aklımdan çıkmıştı. Tabi her şey bitişinde yine de gözden geçirmeyi düşünüyordum.
Ama o an olan şey bu gözden geçirme işini bir an önce yapmam gerektiğini yüzüme vurmuştu. Jongin'in aniden çıkarmış olduğu tişört ile açıkta kalan vücuduma bakmıştım.
Göğsümün ortasında bulunan kırmızılık çok büyüktü. Yaşadığım ani şoku atlatmam ile normalde vücudumda bulunması gereken yerlerdeki kızarıklıklara bakmıştım. Ama hiçbiri yerinde yoktu. Chanyeol'un da ensemdeki kızarıklığı görmemesi ile içimde büyük bir sıkıntı baş göstermişti. Jongin ve Kyungsoo gergin gözlerle bana bakıyordu.
"Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?" Chanyeol yanımda telaş olmuş bir şekilde dururken elimi uzatıp elini tuttuğumda sormuştum.
"Baekhyun daha önce böceği vücudundan çıkaran olmamıştı. En azından biz bilmiyoruz."
"Bilmediğimiz gibi böyle bir durumda vücuda verilecek zarardan da haberimiz yok. Bunu laboratuvarda bile görmedim." İkisinin cevabı beni daha fazla korkutmaya başlamıştı.
Chanyeol elimi daha çok sıktığında ona bakmıştım. "Sakin ol Chanyeol." Sesimi en yumuşak şekilde çıkarmaya özen göstererek konuşmaya çalışmıştım. Gergin olduğumu anlamasını istemiyordum.
Bakışlarını benden kaçırdığında dudağını dişlediğini fark etmiştim. "Ama Baekhyun... sen..." Sesi tek tük çıkarken elini bırakıp ona sarılmıştım.
"Korkmana gerek tok. Bana bir şey olmayacak. Sana söz veriyorum." Chanyeol aniden bana döndüğünde o da sarılmama karşılık vermişti. O esnada ise Jongin ve Kyungsoo'ya ağız oynatma ile sonra konuşalım demiştim. Chanyeol'un duymasını istemiyordum. Yavaşça geri çekildiğimde ellerimi Chanyeol'un yanaklarını koydum ve gözlerinin içine baktım.
"Her şey bittiğinde ikimiz de iyi olacağız Chanyeol. Sana söz veriyorum." Kafayı sallayıp hafifçe tebessüm ettiğinde aynı şekilde karşılık vermiştim.
Elime tişörtümü alıp giydiğimde plana devam etmek zorunda olduğumuz aklıma gelmişti.
"Plana dönersek, indiğimizde çok uzakta olacağız ama saklanarak ilerleyebileceğimizi düşünüyorum. Elimizde başka çare yok. Bu plana uyacağız. Ama içeri girmeyi başarırsak neler olacağını bilmiyorum."
İkili başlarını salladığında Jongin hemen söze başlamıştı. "Duvarlara yaklaştığımızda Minaeok ile iletişime geçip neler olduğu hakkında bilgi edinelim. Böylelikle duvarları akşama kadar aşabilirsek, bir ihtimal laboratuvarın durumuna göre içeri girebiliriz. Amacımız her şeyi ortaya çıkarmak olmalı. Kapıları açmak ve eğer olursa, bileklikleri etkisiz bırakmak. Bu konuda hala bir şeyler düşünüyorum."
Gerçekten de bazı önceliklerimiz vardı. Eğer bir darbe gibi bir şey planlıyorsak, önce gerçekleri ortaya çıkarmalıydık. Daha sonra ise insanların güvenliği için bileklikleri yok etmeliydik. Ama en korktuğum şey böceklerdi. Beyaz Kuğular için böceklerden nasıl kurtulacağımızı bilemiyordum. Çok zor bir durumdaydık.
"Belki de insanlara yaymalıyız." Aniden Kyungsoo'nun dediği şey ile düşüncelerimden sıyrılmıştım.
"Yani demek istediğim, bizim gibi insanlar var. Siyah Kuğulara değer veren. Eğer Siyah Kuğular arasında hükümetin haberlerini yayarsak bunlar beyazların da kulağına gidebilir. Çok riskli bir seçenek ama böylelikle insanların hazır olmasını sağlayabiliriz. Aslında bu durumda gerçekten medya çok işimizi görürdü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Swan 〆 Baekyeol
Fiksi Penggemar[Tamamlandı] Hikaye, bildiğimizin dışında, bir ülkede meydana gelen bir patlamanın ardından oluşan bir zamanda geçiyor. İki farklı renk, Biri siyah, biri beyaz, Ve iki farklı ayrım...