-1-

364 16 10
                                    

İlk bölümde çok şey açıklamam gerektiği için biraz uzun oldu.Kurgu fazlasıyla karışık işin içinden nasıl çıkacağımı bilmiyorum o yüzden kusura bakmayın, okuyup da yanlışlarımı görür veya beğenirseniz lütfen yorum yapmayı unutmayıın . Bölümün şarkısını başta açmanız daha iyi olur.Şimdiden okuyan herkese çok teşekkür ediyorum .

Alarmın kulak yırtıcı sesiyle beraber yatakta dikildim. Ter damlaları birer birer alnımdan süzülürken saate bakmayı anca akıl edebilmiştim. Gece yarısına on dakika vardı. Bugünün tarihini bir türlü hatırlayamayınca ister  istemez paniklemiştim.

Vücudumun her milimi karıncalanırken ayaklarımı yataktan aşşağı sarkıttım. Sadece her gece gördüğüm kabuslardan biriydi. Sakin olmalıydım, sakinleşip bugünün tarihine bakmalıydım.

Ayağımı yere attığımda zeminde, olmaması gereken bir su birikintisiyle karşılaştım. Yatağımın yanındaki pencereye baktım. Sokak lambasının verdiği ışıkla yağmur damlalarını tüm güzellikleriyle görebiliyordum.

Baş ucumdaki telefonuma uzandım. 26 Şubat. Derin bir şekilde iç çekerek ayağa kalktım. Sakinleşmek için biraz suya ihtiyacım vardı. Anlaşılan bugün benim günüm değildi. Ayaklarımı sürüyerek aşşağıya indim. Suyumu içerken elimdeki telefona baktım.

 Gece yarısına 1 dakika.

 Anlaşılan bugün bir başkasının günü de değildi. Soğuk suyun yemek borumdan akmasının verdiği rahatlatıcı huzur, bir kızın caddeden gelen soğuk çığlığıyla son buldu. Anlaşılan erken konuşmuştum. Elimdeki bardağı fırlatırmışçasına tezgaha bıraktıktan sonra sokağa koştum. Tek uyanan ben değildim, sokaktaki evlerin ışıkları aralıklarla yanmış insanların çoğu benim gibi sokağa fırlamıştı. Görevlileri sokağın benim olduğum tarafına park edilmiş aracı ve karşı taraftan feryatlar içinde iki hayvan bozması adam tarafından sürüklenilen cılız kızı görmem bir olmuştu. 

 Onu tanıyordum.

Annesi neredeyse her gün babannemle çene çalmaya gelirdi. Onu çok sık görmeme rağmen iyi biri olduğunun farkındaydım ,kimseye zararı olmayan kendi çapında antisosyal bir kızdı. Onun, evin yakınındaki parkta ağacın dibine yaslanmış hali gözlerimin önünde canlanmıştı. Kızıl kendine has dağınık dalgasıyla beraber omuzlarına dökülen saçlarıyla, elmacık kemiğinin üstündeki ona ayrı bir çekicilik kazandıran çilleriyle, kocaman ela gözlerini gölgeleyen yuvarlak çerçeveli gözlüğüyle ve güzelliğiyle tezat oluşturan ayrık dişleriyle beraber kızın bütün özellikleri gözümün önünden geçiyordu.

Cellatların -görevlilerin- onu arabaya bindirmesiyle geriye kalan tek şey annesinin ağıtları olmuştu. İnsanları tek bir emirle ölüme götüren insanlar olduğu için halk onlara cellat diyordu. Kadıncağız yere düşmemek için kocasından destek almıştı. Gözleri kıpkırmızı olmuş tenis  topu büyüklüğüne erişmişti. Arkamdan kadının yanına telaşla koşturan babannem göründü. Tüm sokak halkı kadına destek verebilmek için yanına toplanmıştı. Bense olduğum yere çakılmıştım.

Kıza mı üzülmeliydim yoksa kendime mi? Sıra bana da gelecekti. Sistemin saçmalığını günlerce düşünüp durmak hiç bir fayda sağlamıyordu. Eşimi bulmam lazımdı, işaretlenmem gerekiyordu ama bunlar artık benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Tek düşüncem doğum günlerimizi korku içinde kutlamamamız ve ailelerin çocukları büyüdüğü için endişelenmesi yerine gurur duymaları gerektiğiydi.

Kadının ağıtlarıyla beraber tekrar kendime geldim. Kaldırımın kenarına oturdum. Yüzümü ellerim arasına arasına aldım.Sakinleşmelisin Jade,sakinleşmeliyim, yapmam gereken tek şey buydu.Kızın bulunduğu durumu tekrardan düşündüm muhtemelen şuan hayatta bile değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Our Destiny (Kader Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin