İkinci Bölüm

36 7 3
                                    

Selam canımcımlar. İki haftadan beri bölüm atmıyorum bekleyen varsa eğer-var mı bilemiyorum ama-özür dilerim. Ama ilhamda kapıyı açıp çağırınca gelmiyor sonuçta. Aklımda toparlamam gerekiyordu ilk önce.Eğer okuyan varsa kendinizi belli edin ltf mbfjcjkhfhhghhf.Karakter tanıtımı ve bazı sözcüklerin anlamını yazmak için bir bölüm daha atacağım.Şimdiden-okuyan olursa-okuduğunuz için Teşekkür ederim 🙏 Öpüldünüz😘
Doruk Servermez
Asiye'nin söylediğinden sonra hepimiz donaklmıştık. Kalbime pompalanmak üzere ulaşmaya çalışan kanın ilerlemediğini hissettim sanki. Üçümüz de ilk şoku atlattıktan sonra aynı anda konuştuk.

"Asiye sen aşık mı oldun?" sonra dönüp birbirimize baktık. Onlarında benim halimde olduğunu görünce şaşırmadım.

"Bana bak Asiye, daha çocuğun kim olduğunu bile tam olarak bilmiyoruz. İn midir, cin midir?Kimdir, necidir, kimlerdendir? Daha hiç bir şey bilmiyoruz ya azılı bir katilse." Cık cık. Onaylamadığımı belirten bir ses çıkardım ve devam ettim. "Ben bacımı kurda kuşa yem etmeeem."

Bana attığı delici, kesici, parçalayıcı, öldürücü bakışların ardından bu sefer o konuştu.

"Siz nerenuzden ne uyduraysunuz da, manyak misunuz evladum? Ne aşku ne meşku? Şurada duran kıza tatlu deseydum oğada mi aşık olacaktum? Tövbe tövbe." Tabi ilk aşama inkar etme aşamaları seni gidi senii.

"Ama asi..."

"Amasu mamasu yoktir ula, bi tatlu deduk diye hemen aşuk mi oldik? Kolay mu kızum görduğun gibi aşuk olmak? " Ba ba ba hala inkar ediyor yumurcak seni. Bi saniye ne yumurcağı ya kazık kadar kız. Ama galiba kız haklı sorduğumuz soru saçmaydı.

"Hem sağa ne oğlum ister aşuk olirim ister çikarum sağa mu soracağum?" Aa gene bana sıçradı olay, sağa ne mi dedi o bana?

"Ben senin abin sayılırım kızım ananız babanız sizi bana emanet etti, evinizin dışındayken benim sorumluluğum altındasınız."

"Hıh pabucumin abisu ben sendan büyüğum be." İşte bunu unutmuştum,o benden yaşlıydı ya. Bu sefer Beyza sıçradı.

"Sana ihtiyacımız varmış gibi mi duruyoruz Doruk? Bence biz kendimizi gayet koruyabilecek durumdayız. Değil mi kızlar?"

"Aynen öyle, ama senin korunmaya ihtiyacın olursa biz varız merak etme, üç kız bir araya gelince bir boğadan daha kuvvetli olur bilmez misin? Bir anılarını gözden geçir, emin ol bulacaksın." Deyip yanağımdan makas aldı ve çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Ah o anıyı hatırlamak istemiyordum.

"Şimdi boşverin aşkı meşki derse geç kalırsak Bekir hoca aşkı meşki göstermekten beter eder,  zaten zil çalalı baya oldu hemen sınıfa çıkalım."

Koridorun sonuna doğru ilerlerken arkalarından bağırdım.
"Aman be size de iyilik yaramıyor, ne fışki yerseniz yeyin, iti kopuğu başınıza bela etmeyin de ucu bana da dokunmasın."
Koridorun sonundaki merdivenlerin başına geldiğimizde bir üst kattaki öğretmenler odasından çıkan matematik öğretmenimizi gördük, elinde yazılı kağıtları vardı. Koşarak yanından geçtik ve iyi dersler diledik, ne kadar iyi olabilecekse.

Sınıfa girip yerlerimize oturmamızla Bekir hocanın sınıfa girmesi bir oldu. Yazılı kağıtlarını okumaya başladığında hepimiz tırnaklarımızı yiyiyorduk.

"Ali 68"

"Asiye 83" demesiyle Asiye bir oh çekti.

"Beyza 97"

"Mert 85"

Elinde son iki kağıt kaldığında Lena'nın sınav kağıdı ve benimkisinin olduğunu anlamak hiçte zor olmadı.

İstesekte AyrılamayızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin