"Geyirik, bütün adalara mektubu yolladık mı?"
"Evet Hıçgıdık."
Derin bir nefes aldım. Toplantı aklıma geldikçe geriliyordum. Diğer adalarda hala - kovulmuşlar adası hariç- ejderha öldürülüyordu. Alvin ve Berk adası barış yapmıştı. Böylece ejderhaları eğitmeyi ve onlara nasıl bakılacağını vs. gösterdik. En iyi ticaret ortaklarımızdandı.
Ben düşüncelerle boğuşurken Geyirik elini omzuma koydu.
"Onlara göz dağı ver Hıçgıdık.. Hiç yapmadığın kadar övün. Korkut onları. Çünkü o insanlar acımasızlar. Dişsiz'den bahset, Kızıl Ölümü öldürdüğünden, alfa oluşuna kadar. Eğer bir savaş peşine düşüceklerse bu onları korkutur."
Bir süre durdum. Ben savaş istiyordum! İntikam.. Acı.. Çığlıklar ve bağırış! Yalvarma istiyordum..
Gözlerimi kapattım. Sesimi duyuyordum. Uzaktan.. Benim yalvarışlarım! Ölmemesi için yalvarıyorum! O? Ne yaptı? Arkasını dönüp gülmeye devam etti..
"Üzgünüm Geyirik. Ben savaş istiyorum. Onu kendi ellerimle boğmak! Çığlıklarını duymak istiyorum!"
"Bu sen değilsin Hıçgıdık. Sen intikam almazsın."
"Ama babam alırdı.."
"Sen baban değilsin Hıçgıdık."
"Evet, değilim. Ne geldiyse bu yüzden geldi başıma. Onun sözünü dinlemediğim için. Şimdi bu işi bitireceğim! Eğer savaş istiyorsa.. Alacak!"
"Orada olacağından bile emin değiliz.."
Ona suratımdaki acı gülümsemeyle döndüm.
"Orada olacak... Benim için."
Gülerek odadan çıktım. Onun orada olacağını bilmek bile beni titretmeye yetiyordu. Sadece son 3 gün. En iyi adamlar işimi görürdü. Amacım diğerleriyle savaş değildi. Ben sadece Drago'yu istiyordum. Ama eğer diğerleride savaş istiyorsa, bundan çekinmem. Bir ejderha ordusu benimle olacak. Bir alfa ve 1 Gecenin Öfkesi...
Eve girdim. Astrid Aesa ile ilgileniyordu. Eirik ile oyun oynatıyordu. Bana döndü. Göz göze geldiğimde hala kızgın olduğu anladım. Umursamadım. Sadece akşamki toplantıyı düşünüyordum. Son toplantıydı ve planımı anlatmam gerekiyordu. En iyi adamlar seçip adaya gidecektik.
Yatak odasına girip üstümü değiştirdim. Aynadan kendime baktım. Gözlerim kızarmıştı. Uyuyamıyordum. Ama yorgunda hissetmiyordum.
Astrid.. Bir şeyleri seziyordu. Bir anda neden değiştiğime anlam veremiyordu. Bazen beni takip ettiğini anlıyorum.
Sakince aynada kendime bakındım.
Kafamı cama çevirdiğimde babamın heykelini gördüm.
"Üzgünüm baba.. Seni dinlemeliyim. Yaptığım her ne kadar hata olsada, bunu istiyorum. Halkım yada başka şeyler için değil.. Kendim için."
Kapı açıldığında oraya çevirdim kafamı. Astrid.
"Bana neler olduğunu açıkla Hıçgıdık."
"Bir şey yok."
"Nasıl yok?! Bu değişim ne o zaman? Bir anda kötümser olup çıktın. Sarhoş gibisin."
Baygın gözlerle ona baktım ve dışarı çıktım. Onu dinlemek istemiyordum çünkü bu aralar sadece kafamı şişiriyordu. Sır sakladığımda söylemeyeceğimi bildiği halde üzerime geldiğinde sinirleniyordum ister istemez..
Onun arkamdan seslenişini umursamayıp toplantı salonuna gittim. Insanlar yavaş yavaş toplanıyordu.
Saatlerce ellerimi birbirine kenetleyip tek bir yere odaklandım.. Ve bekledim.. Düşündüm! Onu öldürdüğümü, ne hissedeceğimi?
Suratıma gülümseme yayıldığında bundan zevk alacağımı anladım.
İnsanlar toplandığında ayağa kalktı ve konuşmama başladım.
"Geldiğiniz için teşekkürler. Bu akşam son kez toplandık. Yarın akşam ejderha adasına gidip toplantı için hazırlık yapacağım. Öncelikle planımı anlatıp, adam seçeceğim. Gelmek isteyen yada gönüllü.. Fark etmez."
Derin bir iç çektim ve söze başladım.
"Toplantının neden yapılacağını ve ne zaman olacağını, kimlerin katılacağını zaten biliyorsunuz. Benim orada olmamın asıl nedeninide. Lafı uzatmadan planımı anlatıyorum. Olabildiğince temiz ve sessiz olacak."
Haritayı açtım ve ejderha adasını gösterdim.
"Ada bu. Kuzey tarafında bir mağara var. Orada toplantı yapılacak. Sizde Güney tarafında ejderhalarla olacaksınız. Dişsiz ve Günışığıda katılacak. Ben içeride toplantıda konuşma yapacağım. İnsanlara Berk'te ejderha öldürmediğimizi ve onları eğittiğimizi söyleyeceğim. Eğer itirazlar ve tehditler gelirse, onlara göz dağı vermeye çalışacağım. Eğer korkup geri çekilmezlerse savaş başlamış demektir. Kimse içeri girmeyecek. Zaten çoğunun Ordusuyla katılacağına eminim. Onları Doğu tarafındaki kayalıklara çekeceğiz. Biz onları sıkıştırırken ejderhalar kayalardan çıkacak ve havadan savunma yapacak. Dişsiz alfa ejderhası olduğu için onu tehlikeye atamam. Ejderhaları adanın en yüksek yerinden kontrol edecek. Günışığı'nı Dişsiz gibi göstericez ve saldırıcağız. Eğer sayıları fazla olursa destek ekip isteyeceğiz. Ama uyarıyorum. Kimse! Kimse Drago'ya dokunmayacak. Eğer gelmezse de hazırlıklı olun. Çünkü diğer adaların ne tepki vereceğini bilmiyoruz. Yarın yola çıkıyoruz. Kimler gelmek istiyor?"
Neredeyse herkes el kaldırmıştı ve bu beni acayip keyiflendirdi. Gülümsememe engel olamıyordum.
"Aranızdan en iyi 50 kişi benle gelsin! Diğerleri! Ejderhaları hazırlayın!"
Herkes dağıtırken başımın iyice ağrıdığını fark ettim. Yanımdaki biradan bir kaç yudum alıp şakaklarımı ovmaya başladım.
Sonra yeniden düşünmeye başladım. Eğer bir hata yapıyorsam, artık geri dönemezdim. Astrid.. Kesinlikle duymamalıydı! Gelmek için her şeyi yapardı. Onu savaşın ortasında görmek isteyeceğim son şey bile değil!
Gözlerimi kapattım. Omuzlarımı hareket ettirmeye başladım. Ağrıyorlardı çünkü. Omuzlarımda küçük eller hissettiğimde merakla arkama döndüm.
Benim kadınım..
Bana masum masum bakıyordu. Bir süre ona baktım.
"Özür dilerim. Seni incitmek istemediğimi biliyorsun Astrid."
"Biliyorum Hıçgıdık. Ama merak ettiğim tüm bu zorbalıklar ne? Neden ve neyden bu kadar canının sıkıldığını bilmek istiyorum."
"Üzgünüm ama söyleyemem. Daha fazla zorlama Astrid."
Ayağı kalktım ve eve doğru yürümeye başladım. Arkamdan yetişti ve koluma girdi.
"Neden beni ekiyorsun?"
Gülüp ona döndüm.
"Çok yorgun görünüyorsun.. Hadi biraz uyuyalım." Dedi suratımı ellerinin arasına aldı. Kafamı onaylarcasına salladım. Birlikte eve girdik ve yatağa uzandık.
Göğsümde yatarken, saçlarını okşamadan duramadım. Uyuduğunu anladığımda bir buse kondurdum.
"Eğer işler yolunda gitmezse, bu gece son gecemiz Astrid.."
Kafamı saçlarına gömüp, gözlerimi kapattım. Yarın erken kalkmam gerekecekti.
Bitti :/ kısa yazıyorum çünkü uzun yazmaya kalkarsam uzun süre bölüm gelmez :/ bide ceza işi.. Dua edinde bitsin işkence!! Yazar sizi seviyor!!
Öpüldünüz!
XOXO
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin
FanfictionYazılan bütün hikayeler ingilizce. Daha önce ejderhalar hakkında türkçe hikaye yazan olmadi. Bu yüzden ben ilk olucam :) Bu repligi bir yerden hatirladiniz :)