1.4

495 52 45
                                    

Equilanora: Hate Me




BENİ KURTAR





"Seni çok merak etmiştik Cas. Neden bizi, en azından beni aramadın ki? O kadar endişelendik ki duyar duymaz geldik ve bir de ne öğrenelim!! İki aydır buradaymışsın zaten. Ve asıl komik olanı da hastanede olduğunu ayyaşın tekinden (Balthazar) öğreniyoruz."


Claire neredeyse geldiği ilk saniyeden beri bana nutuk çekiyordu ve beni azarlıyordu. Bense haftalardır olduğu gibi hiçbir şey hissetmiyordum veya söylediklerini duymuyordum. Tek bildiğim taburcu olacağımdı. Gerçi buna da daha bir hafta vardı.


"Gerçekten üzgünüm Claire, Kaia... Ne diyebilirim bilemiyorum. Yokluğunuzda sizleri özledim. Hatta geldiğiniz için de minettarım. Ama sizi çağırmayı neredeyse her düşündüğümde bir başka serum bana her şeyi unutturdu." soluk ve isteksizce duymak istediklerini söyledim.


Dean'in ani çıkışından beri duygularımı hissetmiyordum. Sadece... sadece onu özlüyordum. Ziyaretime gelmeyi elbette ki o çıkıştan sonra kesmişti. Ancak bu onun nerede olduğunu düşünmekten beni alıkoyamıyordu. Tekrar Bobby ile çalışmaya başlamış mıydı? Sam'in kısa ziyaretlerinde bahsettiği kadar mutsuz muydu?


Mutsuz olmasını tabii ki de istemiyordum ama düşünsenize... ya mutluysa? 


Ya bensiz geçen son bir ayda yeni biri bulduysa? Bir erkek? Ya da bir kadın? Ya onunla da ay ışığında aptalca bir çocuk parkında dans ediyorsa , hatta rahat rahat gündüz vakti öpüşebiliyorlarsa? İnsan içinde el ele tutuşabiliyorlarsa istedikleri gibi? Ya...ya onunla da en sevdiği müzik koleksiyonlarını dinliyorsa? 


Bana çok önceden verdiği o kasetten sürekli onun favori şarkılarını dinliyordum ve bazen.. onu düşünüp de göz yaşı döküyordum. Hala telefonumdan çekildiğimiz aptal fotoğraflara baktıkça gülebiliyordum. Bazı durumlarda -ilaçlardan olmalı- gülmelerim ağlamalara dönüşse de...


"Ah unutmadan Samandriel ve Bay Ruffs'a kim bakıyor bir bilginiz var mı? Onları çok özledim."


Bu sefer Kaia konuştu. Konuşmadan önce sevgilisine göz ucuyla bakıp da gülümsedi. Aşk dolu bir gülümseme olması beni üzüyordu. Yanlış anlaşılma olmasın. Onları ve birlikteliklerini seviyordum ama bana artık gülümseyemediğim o kişiyi anımsatıyordu.


"Claire ve ben , Donna eski kocasıyla buluşmaya gittiğinden beri Bay Ruffs'a bakıyoruz zaten. Samandriel'e de hala Donna bakıyor. Donna'nın dediğine göre Jody ile o Samandriel'e çok iyi bakmışlar. Yani endişe etmene gerek yok."


"Ama nasıl olur da Bay Ruffs'u aldığınızda Donna size hastanede olduğumdan bahsetmedi? Onun kadar geveze olan kimseyi tanımıyorum." dememle Claire kahkaha attı.


"Gerçekten mi Cas? En geveze insan ha? Charlie ile tanışmadın mı yoksa?" hepimiz kahkaha attık. Ben bile. Yürekten bir kahkaha hem de. O kadar yumuşaktı ki bu gülüşüm sanki tüm acım yok oluvermişti. Sonra hatırladım ve az kalsın ağlayacaktım. Neyse ki, yine, fark etmediler. 

Çiçekçi Dükkanı //DESTİELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin